5. Sınıf İngilizce kelimeleri çoğunlukla günlük hayat ile ilgilidir. Öğrencilerin günlük hayatlarında karşılaşabilecekleri konulara, diyaloglara yönelik hazırlanmıştır. Özellikle çocukların okul hayatları, hobileri, sevdikleri ve sevmedikleri eylemler , günlük rutinleri ve oynadıkları oyunları kapsamaktadır.
5. Sınıf İngilizce sözcükleri ezberlemek için bol bol cümle içinde görmek ve kullanmak gerekmektedir. Tek tek kelime ezberlemek yerine cümle içerinde görmek akılda kalıcılığı arttırır, aynı zamanda da cümle grammerini de kavramalarını sağlar.
Aşağıda tüm ünitelere ait kelimeler, Türkçe anlamları, okunuşları, cümle içinde kullanımları ve bu cümlelerin Türkçe çevirileri yer almaktadır.
5. Sınıf İngilizce 1. Ünite Kelimeleri Kullanımı
İngilizce 5. Sınıf 1.Ünite Kelimeleri | Türkçe Karşılığı | İngilizce Okunuşu | Cümlede Kullanımı | Anlamı |
---|---|---|---|---|
course | kurs | koors | I have a math course tomorrow. | Yarın bir matematik kursum var. |
art | sanat | aart | My favorite lesson is art. | Benim favori dersim sanat. |
class | sınıf | kı laas | We have a big class. | Bizim büyük bir sınıfımız var. |
elementary school | ilkokul | e le men te ri - sı kuul | My son is studying at elementary school. | Oğlum ilkokula gidiyor. |
experiment | deney | eks pe ri mınt | I love doing experiments. | Deneyler yapmayı seviyorum. |
enjoy | keyif almak | en coy | She enjoys doing exercise. | O egzersiz yapmaktan keyif alır. |
favorite | favori | fey vı rıt | Do you have a favorite movie? | Favori bir filmin var mı? |
good at | bir şeyde iyi olmak | guud -et | I am good at Science. | Ben bilimde iyiyim. |
history | tarih | his to ri | Our history teacher is so funny. | Bizim tarih öğretmenimiz çok komik. |
glad to meet you | tanıştığımıza memnun oldum | gı lad -tu -miit -yu | I am glad to meet you. | Seninle tanıştığıma memnun oldum. |
grade | sınıf | gı reyd | Which grade are you? | Hangi sınıftasın? |
hate | nefret etmek | heyt | I hate spinach. | Ispanaktan nefret ederim. |
learn | öğrenmek | lörn | I am trying to learn English. | Ben İngilizce öğrenmeye çalışıyorum. |
language | dil | len gu ıç | Which language is your favorite? | Hangi dil senin favorin? |
solve | çözmek | solv | I can solve this problem. | Ben bu problemi çözebilirim. |
speak | konuşmak | sı piik | I can speak three languages. | Ben 3 dil konuşabilirim. |
study | çalışmak-okumak | sı ta di | I am studying at university. | Ben üniversitede okuyorum. |
5. Sınıf İngilizce 2. Ünite Kelimeleri Kullanımı
İngilizce 5. Sınıf 2. Ünite Kelimeleri | Türkçe Karşılığı | İngilizce Okunuşu | Cümlede Kullanımı | Anlamı |
---|---|---|---|---|
book shop | kitapçı | buuk-şap | I need to go to bookshop. | Kitapçıya gitmem gerekiyor. |
bakery | fırın | bey kı ri | My father has a bakery. | Babamın bir fırını var. |
bus stop | otobüs durağı | bas- sı tap | I am waiting at the bus stop. | Otobüs durağında bekliyorum. |
castle | kale | ke sıl | They are living in a castle. | Onlar bir kalede yaşıyor. |
building | bina | biil ding | He is staying in a building. | O bir binada kalıyor. |
go past | geçmek | go- pees | Go past the cinema. | Sinemayı geç. |
famous | ünlü | fey mıs | She is so famous. | O çok ünlü. |
fire station | itfaiye | fa yır - sı tey şın | We are visiting the fire station. | İtfaiyeyi ziyaret ediyoruz. |
pharmacy | eczane | far ma si | My sister needs to go pharmacy. | Kız kardeşimin eczaneye gitmesi gerekiyor. |
post office | posta ofisi | post -of fis | I am going to post office. | Posta ofisine gidiyorum. |
pool | havuz | puul | We have a pool. | Bizim bir havuzumuz var. |
science lab | fen laboratuvarı | sayns- leb | Our school has a science lab. | Okulumuzun bir fen laboratuvarı var. |
stationery | kırtasiye malzemesi | sı tey şı ne ri | I bought a pen from the stationary. | Kırtasiyeden bir kalem aldım. |
visit | ziyaret etmek | vi zit | I want to visit my family. | Ailemi ziyaret etmek istiyorum. |
5. Sınıf İngilizce 3. Ünite Kelimeleri Kullanımı
İngilizce 5. Sınıf 3. Ünite Kelimeleri | Türkçe Karşılığı | İngilizce Okunuşu | Cümlede Kullanımı | Anlamı |
---|---|---|---|---|
chess | satranç | çess | I am good at chess. | Ben satrançta iyiyim. |
camping | kampçılık | kem ping | We want to camping. | Kampçılık yapmak istiyoruz. |
checkers | dama oyunu | çe kırs | We are playing checkers. | Biz dama oynuyoruz. |
blind man's buff | körebe | bı laynd- mens- baf | Children are playing blind man's buff. | Çocuklar körebe oynuyor. |
climb | tırmanmak | kı laymb | The cat is climbing the tree. | Kedi ağaca tırmanıyor. |
Chinese whispers | kulaktan kulağa oyunu | çay niiz- vis pırs | We want to play Chinese whispers. | Kulaktan kulağa oynamak istiyoruz. |
count | saymak | ka unt | I can count to 1000 from 100. | Ben 100'den 1000'e kadar sayabilirim. |
dodgeball | yakar top oyunu | doc boll | She is good at dodgeball. | O yakar topta iyidir. |
collecting stamps | pul toplamak | kol lek tin - sı temps | My grandfather is collecting stamps. | Dedem pul topluyor. |
hangman | adam asmaca | heng men | We played hangman at school. | Okulda adam asmaca oynadık. |
ice-skating | buz pateni | ays- sı key tin | I am doing ice-skating. | Ben buz pateni yapıyorum. |
hopscotch | sek sek oyunu | hops koç | My little sister loves hopscotch. | Kız kardeşim sek sek oynamayı sever. |
hide and seek | saklambaç | hayd- end -siik | I love playing hide and seek. | Saklambaç oynamayı severim. |
take photos | fotoğraf çekmek | teyk- fo tos | She is taking nature photos. | O doğa fotoğrafları çekiyor. |
5. Sınıf İngilizce 4. Ünite Kelimeleri Kullanımı
5. Sınıf Ünite 4 Kelimeleri | Türkçe Karşılığı | İngilizce Okunuşu | Cümlede Kullanımı | Anlamı |
---|---|---|---|---|
early | erkenden | ör li | I wake up early in the morning. | Ben sabah erkenden uyanırım. |
arrive | ulaşmak | er rayv | The train arrives at 8. | Tren 8 de geliyor. |
every day | her gün | ev ri-dey | I brush my teeth every day. | Her gün dişlerimi fırçalarım. |
get on | binmek | get on | Get on to the bus. | Otobüse bin. |
great | harika | gı reyt | It is so great to hear that. | Bunu duymak çok harika. |
have a shower | duş almak | hev-e-şa vır | He is having a shower. | O duş alıyor. |
get up | kalkmak | get-ap | They get up at 9. | Onlar 9'da kalkar. |
parent | ebeveyn - aile | pe rınt | My parents are so good. | Benim ebeveynlerim çok iyidir. |
leave | ayrılamak-gitmek | li iv | The trains leaves at 10. | Tren 10'da ayrılıyor. |
online | çevrimiçi | on layn | I love online shopping. | Çevrimiçi alışveriş yapmayı severim. |
read | okumak | ri id | I am reading a book right now. | Şu anda bir kitap okuyorum. |
shopping | alışveriş | şop ping | We are going to shopping. | Biz alışveriş yapmaya gidiyoruz. |
see | görmek | sii | I can not see. | Ben göremem. |
sleepy | uykulu | sı li pi | I am so sleepy. | Ben çok uykuluyum. |
take care | dikkatli olmak | teyk- kee | Take care of you. | Kendine dikkatli bak. |
wash | yıkamak | voş | I am washing the dishes. | Bulaşıkları yıkıyorum. |
wake up | uyanmak | veyk-ap | She wakes up at 6. | O 6'da uyanır. |
weekend | haftasonu | vi ik ınd | He goes to the beach every weekend. | O her haftasonu sahile gider. |
sleep | uyumak | sı liip | I am going to sleep. | Ben uyumaya gidiyorum. |
5. Sınıf İngilizce 5. Ünite Kelimeleri Kullanımı
İngilizce 5. Sınıf Ünite 5 Kelimeleri | Türkçe Karşılığı | İngilizce Okunuşu | Cümlede Kullanımı | Anlamı |
---|---|---|---|---|
blanket | battaniye | bı len kıt | I have a pink blanket. | Benim pembe bir battaniyem var. |
carry | taşımak | ke ri | Who can carry the basket? | Sepeti kim taşıyabilir? |
backache | sırt ağrısı | bek eyk | My father has backache. | Babamın sırt ağrısı var. |
faint | bayılmak | fe int | I was going to faint. | Bayılacaktım. |
cough | öksürük | ka uf | I have cough. | Öksürüğüm var. |
fever | ateş | fi vır | She has fever. | Onun ateşi var. |
hurt | zarar vermek | hört | I don't want to hurt you. | Sana zarar vermek istemiyorum. |
headache | baş ağrışı | hed eyk | My mother has a headache. | Annemin bir baş ağrısı var. |
mint and lemon tea | nane ve limon çayı | maynt-end- le mın -ti | I am drinking mint and lemon tea. | Nane ve limon çayı içiyorum. |
pain | acı | peyn | I am in pain. | Acı içindeyim. |
pill | hap | pill | Did you take your pills? | Haplarını aldın mı? |
patient | hasta | pey şınt | Where is my patient? | Hastam nerede? |
illness | hastalık | ill nıs | Do you have any illness? | Herhangi bir hastalığın var mı? |
relative | akraba | re la tiv | We are visiting our relatives. | Akrabalarımız ziyaret ediyoruz. |
runny nose | burun akıntısı | ra ni - noys | She has runny nose. | Onun burun akıntısı var. |
terrible | korkunç | ter ri bıl | I am feeling terrible. | Korkunç hissediyorum. |
sore throat | boğaz ağrısı | so or - tı ro ot | I have a sore throat. | Bir boğaz ağrım var. |
tissue | kağıt mendil | ti şuu | Can you give me a tissue? | Bana bir kağıt mendil verir misin? |
5. Sınıf İngilizce 6. Ünite Kelimeleri Kullanımı
İngilizce 5. Sınıf Ünite 6 Kelimeleri | Türkçe Karşılığı | İngilizce Okunuşu | Cümlede Kullanımı | Anlamı |
---|---|---|---|---|
beautiful | güzel | bi di ful | She is so beautiful. | O çok güzel. |
adventure | macera | ed ven çur | I want to go an adventure. | Ben bir maceraya gitmek istiyorum. |
brave | cesur | bı reyv | He is a brave boy. | O cesur bir çocuk. |
buy | satın almak | bay | I want to buy a dress. | Bir elbise satın almak istiyorum. |
animation | animasyon | a ni mey şın | We are going to an animation movie. | Bir animasyon filmine gidiyoruz. |
boring | sıkıcı | bo ring | This is so boring. | Bu çok sıkıcı. |
clever | zeki | kı le vır | She is a clever girl. | O zeki bir kız. |
crime | suç | kı raym | Did you see the crime scene? | Suç sahnesini gördün mü? |
excitinig | heyecan verici | eg zay ting | This is an exciting situation. | Bu heyecan verici bir durum. |
friendly | arkadaşçıl | fı rend li | They are so friendly. | Onlar çok arkadaşçıl. |
funny | komik | fa ni | My father is very funny. | Benim babam çok komik. |
honest | dürüst | a nıst | I always trying to be honest. | Ben her zaman dürüst olmaya çalışıyorum. |
horror | korku | ho rır | My favorite movies are horror movies. | Benim favori filmlerim korku filmleridir. |
war | savaş | vor | I don't like wars. | Savaşlardan hoşlanmıyorum. |
scary | korkunç | sı ke ri | It is a scary scene. | O korkunç bir sahne. |
helpful | yardımsever | help ful | Their family are so helpful. | Onların ailesi çok yardımsever. |
ugly | çirkin | ag li | These dogs are ugly. | Bu köpekler çirkin. |
5. Sınıf İngilizce 7. Ünite Kelimeleri Kullanımı
İngilizce 5. Sınıf Ünite 7 Kelimeleri | Türkçe Karşılığı | İngilizce Okunuşu | Cümlede Kullanımı | Anlamı |
---|---|---|---|---|
birthday | doğum günü | bört dey | When is your birthday? | Doğum günü ne zaman? |
clown | palyaço | kı lavn | I am afraid of clawns. | Ben palyaçolardan korkarım. |
cake | kek | keyk | She made a cake for us. | O bizim için bir lek yaptı. |
beverage | içecek | be vır eyc | Did you bring the beverages? | İçecekleri getirdin mi? |
busy | meşgul | bi zi | I am so busy right now. | Şu anda çok meşgulüm. |
have/throw a party | Parti vermek | hev/tı rov- e- par di | I am throwing a party. | Ben bir parti veriyorum. |
decorate | dekore etmek | de ko reyt | She is decorating the living room. | O oturma odasını dekore ediyor. |
invite | Davet etmek | in vayt | I don't want to invite them. | Onları davet etmek istemiyorum. |
need | ihtiyacı olmak | ni id | I need a cake. | Bir keke ihtiyacım var. |
join | katılmak | co in | I really want to join the party. | Partiye gerçekten katılmak istiyorum. |
invitation card | davetiye kartı | in vay tey şın- kard | I send the ivitation cards. | Davetiye kartlarını gönderdim. |
order | sipariş | or dır | I want to give an order? | Bir sipariş vermek istiyorum. |
shopping list | alışveriş listesi | şop ping- list | Did you take the shopping list? | Alışveriş listesini aldın mı? |
present/gift | hediye | pı re zınt/ gift | I bought a present/gift for her. | Onun için bir hediye aldım. |
5. Sınıf İngilizce 8. Ünite Kelimeleri Kullanımı
İngilizce 5. Sınıf Ünite 8 Kelimeleri | Türkçe Karşılığı | İngilizce Okunuşu | Cümlede Kullanımı | Anlamı |
---|---|---|---|---|
exercise | egzersiz | eg zır sayz | I like doing exercise. | Egzersiz yapmayı severim. |
gymnastics | jimnastik | cim nas tiks | She loves doing gymnastics. | O jimnastik yapmayı sever. |
cycling | bisiklete binme | say kı ling | We are planning to do cycling as a family. | Biz ailece bisiklete binmeyi planlıyoruz. |
board game | kutu oyunu | bo ord - geym | They are playing board games at the party. | Onlar partide kutu oyunları oynuyorlar. |
lake | göl | leyk | There is a blue lake behind the trees. | Ağaçların arkasında mavi bir göl var. |
idea | fikir | ay di a | I have an idea. | Benim bir fikrim var. |
repeat | tekrar etmek | rı pi it | Please repeat after me. | Lütfen benden sonra tekrar et. |
walk | yürümek | volk | I walk 2 hours every morning. | Ben her sabah 2 saat yürürüm. |
tent | çadır | tent | Did you bring the tent? | Çadırı getirdin mi? |
swimming | yüzmek | sı vim ming | I want to go swimming. | Ben yüzmeye gitmek istiyorum. |
5. Sınıf İngilizce 9. Ünite Kelimeleri Kullanımı
İngilizce 5. Sınıf Ünite 9 Kelimeleri | Türkçe Karşılığı | İngilizce Okunuşu | Cümlede Kullanımı | Anlamı |
---|---|---|---|---|
bark | havlamak | bark | The dog is barking. | Köpek havlıyor. |
adopt | sahiplenmek | e dabt | I want to adopt a cat. | Ben bir kedi sahiplenmek istiyorum. |
cage | kafes | keyç | Lion is in the cage. | Aslan kafesin içinde. |
collect | toplamak | kol lekt | I am collecting old money. | Ben eski para topluyorum. |
dangerous | tehlikeli | den cı rıs | This is so dangerous. | Bu çok tehlikeli. |
farm | çiftlik | farm | We want to visit a farm. | Biz bir çifliği ziyaret etmek istiyoruz. |
wing | kanat | ving | Birds have wings. | Kuşların kanatları var. |
wonderful | muhteşem | van dır ful | It is so wonderful to be here. | Burada olmak çok muhteşem. |
cow | inek | kov | Did you see the cows? | İnekleri gördün mü? |
animal shelter | hayvan barınağı | e nı mıl - şel tır | They are working at the animal shelter. | Onlar hayvan barınağında çalışıyorlar. |
catch | yakalamak | keç | Can you catch the dogs? | Köpekleri yakalayabilir misin? |
delicious | lezzetli | de li şı ıs | This meal is so delicious. | Bu yemek çok lezzetli. |
examine | incelemek | eg zı mayn | The vet is examining the horse. | Veteriner atı inceliyor. |
hungry | acıkmak | hun gı ri | I am so hungry. | Ben çok açım. |
feed | beslemek | fi id | She is feeding the animals. | O hayvanları besliyor. |
grow | büyümek | gı rov | I want to grow quikly. | Hızlıca büyümek istiyorum. |
help | yardım | help | Can you help me? | Bana yardım edebilir misin? |
meal | yemek | mi ıl | This meal is so cold. | Bu yemek çok soğuk. |
people | insanalar | pi pıl | These people are so kind. | Bu insanlar çok kibar. |
wolf | kurt | volf | I saw the wolfs. | Kurtları gördüm. |
snake | yılan | sı neyk | This snake is green. | Bu yılan yeşil. |
pretty | şirin | pı re ti | This girl is very pretty. | Bu kız çok şirin. |
tail | kuyruk | te ıl | The dog has a tail. | Köpeğin kuyruğu var. |
vet | veteriner | vet | I want to be a vet. | Veteriner olmak istiyorum. |
village | köy | vi lıç | I live in a village. | Ben bir köyde yaşıyorum. |
5. Sınıf İngilizce 10. Ünite Kelimeleri Kullanımı
İngilizce 5. Sınıf Ünite 10 Kelimeleri | Türkçe Karşılığı | İngilizce Okunuşu | Cümlede Kullanımı | Anlamı |
---|---|---|---|---|
costume | kostüm | kos tü üm | I have a fairy costume this year. | Bu yıl bir peri kostümüm var. |
firework | havai fişek | fa yır vörk | Did you see the fireworks? | Havai fişekleri gördün mü? |
festival | festival | fes ti vıl | Which festival is your favourite? | Hangi festival senin favorin? |
flag | bayrak | fı leg | Our flag is very important for our country. | Bizim bayrağımız ülkemiz için çok önemli. |
guest | misafir | gest | We have guests tomorrow. | Yarın misafirlerimiz var. |
international | uluslararası | in ter ney şı nıl | The Children’s Day is an international day. | Çocuklar günü uluslararası bir gün. |
poem | şiir | po em | I wrote a poem. | Ben bir şiir yazdım. |
soldier | asker | sol cır | Soldiers are coming to our town. | Askerler kasabamıza geliyorlar. |
traditional | geleneksel | tı re di şı nıl | It is a traditional day for our nation. | Milletimiz için geleneksel bir gün. |
tournament | turnuva | tur nı mınt | I want to attend to the tournament this year. | Bu yıl turnuvaya katılmak istiyorum. |
bookcase | kitaplık | bu uk keys | I bought a new bookcase. | Yeni bir kitaplık aldım. |
candy | şeker | ken di | My father gave me a candy. | Babam bana bir şeker verdi. |
calender | takvim | ke lın dır | Did you check the calender? | Takvimi kontrol ettin mi? |
celebration | kutlama | se le bi rey şın | We have a celebration. | Bizim bir kutlamamız var. |
celebrate | kutlamak | se le bi reyt | They want to celebrate this. | Onlar bunu kutlamak istiyor. |
dragon | ejderha | dı ra gın | They are making a huge dragon. | Onlar kocaman bir ejderha yapıyor. |
national | ulusal | ney şı nıl | It is a national day. | O ulusal bir gün. |
perform | performans sergilemek | per form | I want to perform the mother. | Ben anneyi oynamak istiyorum. |
parade | geçit töreni | pı reyd | We are going to watch the parade. | Biz geçit törenini izlemeye gidiyoruz. |
special | özel | sı pe şıl | She is very special for me. | O benim için çok özel. |
town | kasaba | ta avn | I love my town. | Kasabamı seviyorum. |
wear | giymek | vi ır | He is wearing his coat. | O ceketini giyiyor. |
5. Sınıf İngilizce Kelimeleri Günlük Yaşamda Kullanılır mı?
5. Sınıf İngilizce kelimeleri günlük yaşamda sıkça kullanılır. Öğrencilerin günlük hayatlarında karşılaşabilecekleri konulara, diyaloglara yönelik hazırlanmıştır. Özellikle çocukların okul hayatları, hobileri, sevdikleri ve sevmedikleri eylemler , günlük rutinleri ve oynadıkları oyunları kapsamaktadır. Bir kaç örnek vererek bunları daha da somut hale getirebiliriz.
1. Do you like Music? (Müzikten hoşlanır mısın?)
5. sınıf İngilizce kitabının ‘Unit 1 HELLO’ ünitesinde öğrencilerin okul hayatları ile ilgili kelimelere yer verilmiştir. Aynı zamanda ‘like’ kalıbı ile öğrencilerin hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları aktivitelerden ya da durumlardan bahsetmelerine olanak sağlar.
2. Can you play chess? (Satranç oynayabilir misin?)
5. sınıf İngilizce kitabının ‘Unit 3 GAMES AND HOBBIES’ ünitesinde öğrencilerin oynadıkları oyunlara ve bu oyunları oynarken kullandıkları terimlere yer verilmiştir. Aynı zamanda bir şeyi yapıp yapamadıklarını ifade etmelerine olanak sağlayan ‘can’ kalıbı kullanılmaktadır.
3.She goes to bed every day. (O her gün 8’de yatağa gider.)
5. sınıf İngilizce kitabının ‘Unit 4 MY DAILY ROUTINE’ ünitesinde öğrencilerin günlük yaşamlarının içinde yaptıkları aktiviteleri anlatabilecekleri kelimelere yer verilmiştir. Aynı zamanda ‘Present Simple Tense(Geniş Zaman)’ kalıbı kullanılmaktadır.
4.Do you have a runny nose?(Burun akıntın mı var?)
5. sınıf İngilizce kitabının ‘Unit 5 HEALTH’ ünitesinde öğrencilerin hastalandıklarında bunu nasıl ifade edebileceklerini anlatan kelimelere yer verilmiştir. Aynı zamanda ‘Present Simple Tense(Geniş Zaman)’ kalıbı kullanılmaktadır.
5.The dog is swimming in the lake. (Köpek gölde yüzüyor.)
5. sınıf İngilizce kitabının ‘Unit 9 ANIMAL SHELTER‘ ünitesinde öğrencilerin hayvanlar ve onların yaptığı aktiviteleri anlatan kelimelere yer verilmiştir. Aynı zamanda ‘Present Continuous Tense(Şimdiki Zaman)’ kalıbı kullanılmaktadır.