Dünyaca bilinen bir lider olan Mustafa Kemal Atatürk’ün biyografisi, yaptıkları oldukça merak edilen bir konudur. Bu yazımızda Atatürk’ün hayatı ile ilgili ayrıntıları hem İngilizce olarak hem de hem de Türkçe olarak bulmanız mümkün.
Aklınızda ‘Atatürk’ün hayatını bir de İngilizce okumanın bana katkısı ne olacak?’ gibi bir soru olabilir. İlk olarak İngilizce yapacağınız herhangi bir okuma, hem dil bilgisi, hem gramer bilgisi anlamında hem de okuma becerilerinizi geliştirme anlamında sizlere pek çok şey katacaktır. Özellikle Atatürk’ün hayatını İngilizce okumak ise, İngilizce iletişim kurduğunuz kişilere, konu ile ilgili daha rahat bilgi aktarımı yapmanızı sağlayacaktır. Atatürk’ün hayatını, İngilizce üzerinden iletişim kurduğunuz birine anlatmak için bu biyografi üzerinde bir çalışma yapabilirsiniz. Bununla birlikte, halihazırda bildiğiniz bir hayat hikayesini İngilizce okumak, konuya farklı bir dil üzerinden bakmak, bakış açınızı genişletecek ve belki de daha önce farkına varmadığınız bazı şeylerin farkına varabileceksiniz. Hazırsanız çalışmamıza başlayalım.
Atatürk’ün İngilizce Biyografisi
İngilizce Atatürk Biyografisi, eğitim hayatı, askeri hayatı, milli mücadele dönemindeki varlığı, siyasi hayatı, manevi çocukları, ekonomik görüşleri ve bilim ile ilgisi gibi bölümlerden oluşacaktır. İngilizce metnin hemen altındaki başlıkta Türkçe çeviri metnini de bulabilirsiniz. Çalışmamıza ‘education life of Atatürk’, yani Atatürk’ün eğitim hayatı ile başlayalım.
Education Life of Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk started his education life in 1887 in Thessaloniki, in the neighborhood school. A few days later, he moved from the neighborhood school to Şemsi Efendi School. Later, he enrolled in the Thessaloniki Rustiye, which provides education with a modern understanding of education. He left this school after his father’s death.
Later, between 1893-1895, he started to receive secondary education at the Thessaloniki Military Junior High School for military training.
His teachers and friends would see Mustafa Kemal as a mature and intelligent child. He stood out among his friends for his intelligence and talent.
After his education in Thessaloniki Military High School, Mustafa Kemal continued his education in Manastir Military High School on 13 March 1896.
It should be noted that in addition to the importance Mustafa Kemal attaches to military education, he also attaches great importance to foreign language learning. Returning to Thessaloniki in the summer, Mustafa Kemal was taking French lessons here.
Mustafa Kemal, who successfully completed the Manastir Military High School, entered the Military Academy in Istanbul on March 13, 1899. Here, too, he continued his success and left with the rank of lieutenant.
Atatürk continued his education in the Military Academy and became a lieutenant in 1903. On January 11, 1905, he graduated from the Military Academy with the rank of Staff Captain.
Mustafa Kemal has been a distinguished person at the Military School and the Military Academy by his teachers with his abilities and personality. He was very interested in his lessons in military service and besides this field, he also had a great interest in literature and the art of eloquence. He showed himself as an enlightened and revolutionary officer in terms of expressing his thoughts about the country easily.
Atatürk’ün Eğitim Hayatı
Mustafa Kemal Atatürk, eğitim hayatına 1887 yılında Selanik’te, mahalle mektebinde başlamıştır. Birkaç gün sonra mahalle mektebinden Şemsi Efendi Mektebi’ne geçmiştir.
Daha sonra modern eğitim anlayışı ile eğitim veren Selanik Mülkiye Rüstiyesi’ne kayıt olmuştur. Babasının vefatından sonra buradan ayrılmıştır. Sonrasında, 1893-1895 seneleri arasında askeri eğitim için Selanik Askeri Rüştiyesinde ortaokul eğitimi görmeye başlamıştır.
Öğretmenleri ve arkadaşları Mustafa Kemal’i olgun ve akıllı bir çocuk olarak görürlerdi. Arkadaşları arasında zekası ve yeteneği ile öne çıkıyordu.
Selanik Askerî Rüştiyesi’ndeki eğitiminin ardından Mustafa Kemal eğitimine 13 Mart 1896 tarihinde Manastır Askeri İdadisinde devam etmiştir.
Mustafa Kemal’in askeri öğrenimine verdiği önemin yanı sıra yabancı dil öğrenimine de oldukça önem verdiğini belirtmek gerekiyor. Yaz aylarında Selanik’e dönen Mustafa Kemal, burada Fransızca dersleri almaktaydı.
Manastır Askeri İdadisi’ni başarı ile bitiren Mustafa Kemal, 13 Mart 1899 tarihinde İstanbul’da Harp Okulu’na girmiştir. Burada da başarılarını sürdürmüş ve buradan teğmen rütbesi ile ayrılmıştır
Atatürk eğitim hayatına Harp Akademisi’nde devam etmiştir ve 1903 yılında üsteğmen olmuştur. 11 Ocak 1905 tarihinde de Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle Harp Akademisinden mezun olmuştur.
Mustafa Kemal, Harp Okulu ve Harp Akademisi’nde, öğretmenleri tarafından, yetenekleri ve kişiliği ile dikkat çeken biri olmuştur. Kendisi, askerlik alanındaki derslerine büyük ilgi duyar ve bu alanın yanı sıra, edebiyata ve güzel söz söyleme sanatına da büyük bir merak beslerdi. Memleket ile ilgili düşüncelerini rahatça ifade edebilmesi açısından da aydın ve inkılapçı bir subay olarak kendini göstermişti.
Military Career of Atatürk
With his military training, Atatürk achieved many important victories and gained important experiences for the War of Independence. Atatürk joined the 5th army in Damascus, where he was assigned as a staff captain.
It should be noted that when it comes to military strategies and views, Ataturk advocated the separation of the army and politics. So much so that when Atatürk, who first founded the Homeland and Freedom Association, faced the Committee of Union and Progress, he closed it and united it with the Committee of Union and Progress. However, Atatürk left this society due to the fact that the Committee of Union and Progress was interested in politics.
Some of his victories are as follows;
- March 31 Incident: It is a revolt against the Constitutional Monarchy. People opposed to innovations started the rebellion. An army was formed in Thessaloniki to suppress this revolt. Atatürk is the chief of staff of this army. The event was overcome with a great victory.
- Tripoli Period: Atatürk, who was sent to the region because the Italians took Tripoli, came here under the guise of a journalist. He brought the people together for struggle. In this way, a great victory was achieved against the Italians. As a result, the rank of Atatürk has risen to the rank of major.
- World War I: Atatürk achieved important successes by fighting on important fronts in this war. The fronts he served are; The Çanakkale front, the Syrian front and the Caucasian front. The victory at the Çanakkale front is very valuable for Atatürk. With this victory, he rose to the rank of colonel and became a leader who is respected by the country.
- War of Independence: Atatürk, who fought on different fronts in this period, finally took the title of commander-in-chief in the Battle of Dumlupinar, and saved the country at the head of the army and recorded a great victory.
Atatürk’ün Askeri Hayatı
Atatürk aldığı askerlik eğitimi ile birçok önemli zafer elde etmiş ve Kurtuluş Savaşı için önemli deneyimler elde etmiştir. İlk görev yeri Şam’da 5. orduya katılan Atatürk, burada kurmay yüzbaşı olarak görev almıştır.
Konu askeri stratejilere ve görüşlere geldiğinde, Atatürk’ün ordu ile siyasetin ayrılması gerektiğini savunduğunu belirtmek gerekiyor. Öyle ki, ilk olarak Vatan ve Hürriyet cemiyetini kuran Atatürk, İttihat ve Terakki Cemiyeti ile karşılaştığında bu cemiyeti kapatmış ve İttihat ve Terakki Cemiyeti ile birleştirmiştir. Fakat İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin siyaset ile ilgilenmesi nedeni ile Atatürk bu cemiyetten de ayrılmıştır.
Kazandığı zaferlerin bazıları şu şekildedir;
- 31 Mart Olayı: Meşrutiyete karşı çıkmış bir isyandır. Yeniliklere karşı olan kişiler isyanı başlatmıştır. Bu isyanı bastırmak için Selanik’te bir ordu oluşturulmuştur. Atatürk, bu ordunun kurmay başkanıdır. Olay büyük bir zafer ile atlatılmıştır.
- Trablusgarp dönemi: İtalyanlar Trablusgarp’ı ele geçirdiği için bölgeye gönderilen Atatürk, buraya gazeteci kılığında gelmiştir. Halkı mücadele için bir araya getirmiştir. Bu sayede İtalyanlara karşı büyük bir zafer elde edilmiştir. Bunun sonucunda Atatürk’ün rütbesi binbaşı rütbesine yükselmiştir.
- 1. Dünya Savaşı: Atatürk, bu savaşta önemli cephelerde mücadele edip önemli başarılar elde etmiştir. Görev aldığı cepheler; Çanakkale cephesi, Suriye cephesi ve Kafkasya cephesidir. Atatürk için, Çanakkale cephesinde elde edilen zafer oldukça kıymetlidir. Bu zafer ile rütbesi albaylığa yükselmiştir ve ülkece saygı ile anılan bir lider konumuna gelmiştir.
- Kurtuluş Savaşı: Bu dönemde farklı cephelerde mücadele etmiş olan Atatürk, son olarak Büyük Taarruz’da başkomutanlık ünvanını almış ve ordunun başında ülkeyi kurtararak büyük bir zafere adını yazdırmıştır.
Independence War of Turkish Nation and Atatürk
Grand National Assembly of Turkey, an important step towards the establishment of the Republic of Turkey was founded on 23 April 1920. With the election of Mustafa Kemal as the chairman of the assembly, the parliament adopted the laws necessary for victory in the War of Independence and started to implement them.
The Turkish War of Independence started on May 15, 1919. According to the Treaty of Sevres, the states that won the First World War shared the Ottoman Empire among them. The first fight against these states was fought with militia forces known as Kuva-yi Milliye. Then, with Turkey’s Grand National Assembly to establish a regular army, integrating these militias and the army emerged victorious from the war.
The important stages of war in this period are as follows;
- Liberation of Sarıkamış (20 September 1920), Kars (30 October 1920) and Gümrü (7 November 1920).
- Çukurova, Gaziantep, Kahramanmaraş Şanlıurfa defenses (1919-1921)
- First İnönü Victory (6 -10 January 1921)
- II. İnönü Victory (23 March-1 April 1921)
- Sakarya Victory (23 August-13 September 1921)
- Great Offensive, Commander-in-Chief Battle and Great Victory (26 August 9 September 1922)
Let’s remember some important sentences of Mustafa Kemal;
- “Sovereignty unconditionally belongs to the people”
- “Peace at home, peace in the world”
Milli Mücadele Dönemi ve Atatürk
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması açısından önemli bir adım olan Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920’de kurulmuştur. Meclis başkanlığına Mustafa Kemal’in seçilmesi ile beraber meclis, Kurtuluş Savaşı’ndan zafer ile çıkılabilmesi için gereken yasaları kabul etmiş ve onları uygulamaya başlamıştır.
Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919`da başlamıştır. Sevr Antlaşması’na göre I. Dünya Savaşı’nda galip gelen devletler Osmanlı İmparatorluğu’nu aralarında paylaşmışlardır. Bu devletlere karşı ilk olarak Kuva-yi Milliye olarak bilinen milis kuvvetleri ile savaşılmıştır. Ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin düzenli orduyu kurması ile, bu milis kuvvetleri ve ordu bütünleşerek savaştan zaferle çıkılmıştır.
Bu dönemdeki önemli savaş aşamalar şu şekildedir;
- Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü`nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı.
- Çukurova, Gaziantep, Kahramanmaraş Şanlıurfa savunmaları (1919- 1921)
- I. İnönü Zaferi (6 -10 Ocak 1921)
- II. İnönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921)
- Sakarya Zaferi (23 Ağustos-13 Eylül 1921)
- Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922)
Mustafa Kemal’in bazı önemli cümlelerini hatırlayalım;
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir”
“Yurtta barış cihanda barış”
Political Career of Atatürk
The revolutions of Atatürk during his political life are as follows;
- Abolition of the Ottoman sultanate (1 November 1922)
- Declaration of the Turkish Republic (29 October 1923)
- Abolishment of the Caliphate (3 March 1924)
- Adoption of the Civil Code (17 February 1926)
- Abolition of Sects, Closure of Dervish Lodge and Mansions (30 November 1925)
- Acceptance of Secularism (1928-1937)
- Recognition of Women’s Rights (1930-1933 and 1934)
- Hat and Dress Act (November 25, 1925)
- Change in Calendar, Clock and Measures (1925 and 1931)
- Adoption of the Surname Act (21 June 1934)
- Education and Training Revolution (3 March 1924)
- The Letter Revolution (November 1, 1928)
- Language Revolution (12 July 1932)
Atatürk’ün Siyasi Hayatı
Atatürk’ün siyasi hayatı süresince gerçekleştirdiği devrimler şu şekildedir;
- Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
- Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
- Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)
- Medeni Kanunun Kabulü (17 Şubat 1926)
- Tarikatların Kaldırılması, Tekke Ve Zaviyelerin Kapatılması (30 Kasım 1925)
- Laikliğin Kabulü (1928-1937)
- Kadın Haklarının Tanınması (1930-1933 ve 1934)
- Şapka Ve Kıyafet Kanunu (25 Kasım 1925)
- Takvim, Saat Ve Ölçülerde Değişiklik (1925 ve 1931)
- Soyadı Yasasının Kabulü (21 Haziran 1934)
- Eğitim ve Öğretim Devrimi (3 Mart 1924)
- Harf Devrimi (1 Kasım 1928)
- Dil Devrimi (12 Temmuz 1932)
Personal Life of Atatürk
In this part, we featured the songs, dances and meals that Mustafa Kemal Atatürk loved.
Atatürk’s Favorite Songs:
- Sarı Zeybek
- Mızıka Çalındı Düğün Mü Sandın
- Yanık Ömer
- Köroğlu Solağı
- Çökertmeden Çıktımda Halilim
- Kışlalar Doldu Bugün
- Havada Bulut Yok
- Mehrali Bey Ağıtı
- Dağlar Dağlar Alişimin Kaşları Kare
- Ata Barı
- Kırmızı Gülün Alı Var
- Sobalarında Guru da Meşe Yanıyor Efem
Atatürk’s favorite foods:
Atatürk drank tea or coffee for breakfast, and did not eat much else. Some days he would complete his breakfast with cold buttermilk and a slice of bread. He also liked the cheese omelet very much.
In addition to these, beans without meat and rice were one of his favorite dishes. Fava and asparagus were also among his favorite foods.
Mustafa Kemal, who is not very close to dessert, distinguished semolina halva from the others and preferred it when he was going to eat dessert.
Dances that Atatürk loved:
Atatürk liked to perform zeybek and waltz the most.
Atatürk’ün Kişisel Hayatı
Bu bölümde, Mustafa Kemal Atatürk’ün sevdiği şarkılara, danslara ve yemeklere yer verdik.
Atatürk’ün Sevdiği Şarkılar:
- Sarı Zeybek
- Mızıka Çalındı Düğün Mü Sandın
- Yanık Ömer
- Köroğlu Solağı
- Çökertmeden Çıktımda Halilim
- Kışlalar Doldu Bugün
- Havada Bulut Yok
- Mehrali Bey Ağıtı
- Dağlar Dağlar Alişimin Kaşları Kare
- Ata Barı
- Kırmızı Gülün Alı Var
- Sobalarında Guru da Meşe Yanıyor Efem
Atatürk’ün sevdiği yiyecekler:
Atatürk, kahvaltıda çay ya kahve içer, bunların dışında pek bir şey yemezdi. Bazı günler soğuk ayran ve bir dilim ekmek ile kahvaltısını tamamlardı. Peynirli omleti de ayrıca çok sevemekteydi.
Bunlara ek olarak, etsiz kuru fasulye ve pilav en sevdiği yemeklerden biriydi. Fava ve kuşkonmaz da sevdiği besinler arasında yer almaktaydı.
Tatlı ile pek arası olmayan Mustafa Kemal, irmik helvasını diğerlerinden ayırıyor ve tatlı yiyeceği zaman onu tercih ediyordu.
Atatürk’ün sevdiği danslar:
Atatürk en çok zeybek oynamayı ve valsi severdi.
Children of Atatürk
The names Atatürk described as his adoptive children are as follows;
- Sabiha Gökçen
- Ülkü Adatepe
- Ayşe Afet İnan
- Nebile İrdelp
- Rukiye Ergin
- Abdürrahim Tuncak
- Mustafa Demir (Sığırtmaç Mustafa)
- Zehra Aylin
Atatürk’ün Manevi Çocukları
Atatürk’ün manevi çocuklarım diye nitelendirdiği isimler şu şekilde;
- Sabiha Gökçen
- Ülkü Adatepe
- Ayşe Afet İnan
- Nebile İrdelp
- Rukiye Ergin
- Abdürrahim Tuncak
- Mustafa Demir (Sığırtmaç Mustafa)
- Zehra Aylin
Economic Policy of Atatürk
The principle of statism lies at the basis of Atatürk’s economic views. He took part in the establishment of 46 factories. And with the opening of these factories, heavy industry production increased 152% between 1929 and 1938. Total industrial production, on the other hand, showed an increase of 80 percent.
Other developments that occurred with the establishment of factories are as follows;
- Coal: 100% increase
- Chromium: 600% increase (in Turkey chrome producer and exporter country in the world has risen to second place after South Rhodesia.)
- Other metals: 200% increase
- Iron production increased from zero to one hundred and eighty thousand tons, and sugar production increased two hundred times.
- The textile industry has reached the power to meet eighty percent of the country’s textile needs.
- The import of copper and copper compounds has been stopped and the export has started.
During this period, the lands of religious foundations were seized for the first step. A large part of the land of these religious foundations was distributed to poor villagers. 1.270.000 acres of land, which belongs to a foundation named Mahmudu Sani and contains thirty six villages in Eskişehir, is divided into thirty four thousand parcels in accordance with the Land Registry and Cadastre Law No. 2613. And these parcels were given to the settlement of the local state. In addition, 900,000 acres of land in twenty-three thousand parcels were also distributed to landless peasants.
In addition, regarding taxes, at the Izmir Economy Congress, decisions such as “developing the market economy and encouraging private entrepreneurship, applying nationalization and protectionist policies, modernizing the tax system and reducing taxes, granting new social rights to employees” were reached.
Finally, regarding how the Central Bank was established, it is necessary to say that the bank gained its legal existence as a joint stock company. This situation was interpreted as an indication that the bank is completely separate and independent from other public institutions. The Central Bank became active on October 3, 1931, with the collection of functions carried out by different institutions and organizations in one hand.
Atatürk’ün Ekonomik Görüşleri
Atatürk’ün ekonomik görüşlerinin temelinde devletçilik ilkesi bulunmaktadır. Kendisi 46 adet fabrikanın kuruluşunda rol almıştır. Ve bu fabrikaların açılması ile beraber, ağır sanayi üretimi 1929 – 1938 yıllrı arasında % 152 artmıştır. Toplam sanayi üretimi ise, yüzde seksenlik bir artış grafiği çizmiştir.
Fabrikaların kurulması ile beraber oluşan diğer gelişmeler şu şekilde;
- Kömür: % 100 artış
- Krom: % 600 artış (Türkiye dünyada krom üreticisi ve ihracatçısı ülkeler içinde Güney Rodezya’dan sonra ikinci sıraya yükselmiştir.)
- Diğer madenler: % 200 artış
- Demir üretimi sıfırdan yüz seksen bin tona çıkmış, şeker üretimi ise iki yüz kat artmıştır.
- Tekstil sanayi ülkenin tekstil ihtiyacının yüzde seksenini karşılayabilecek güce ulaşmıştır.
- Bakır ve bakır bileşiklerinin ithali durdurulmuş, ihracı başlamıştır.
Bu dönemde ayrıca ilk olarak dini vakıfların arazilerine el konulmuştur. Bu dini vakıfların arazilerinin büyük bir kısmı yoksul köylüye dağıtılmıştır.
Eskişehir’de Mahmudu Sani isimli bir vakfa ait olan ve içerisinde otuz altı köy barındıran 1.270.000 dönüm arazi 2613 sayılı Tapu Tahrir ve Kadastro Kanununa ithafen otuz dört bin parsele ayrılmıştır. Ve bu parseller yerli halin iskanına verilmiştir. Buna ek olarak, yirmi üç bin parselde 900.000 dönüm arazi ayrıca topraksız köylülere dağıtılmıştır.
Ayrıca, vergiler ile ilgili olarak, İzmir İktisat Kongresi’nde, ‘piyasa ekonomisinin geliştirilmesi ve özel girişimciliğin teşvik edilmesi, millileştirme ve korumacı politikaların uygulanması, vergi sisteminin modernleştirilmesi ve vergilerin azaltılması, çalışanlara yeni sosyal hakların tanınması’ türünden kararlara ulaşılmıştır.
Son olarak Merkez Bankası’nın nasıl kurulduğu ile ilgili olarak, bankanın bir anonim şirket olarak hukuki varlığını kazandığını söylemek gerekiyor. Bu durum bankanın diğer kamu kurumlarından bütünüyle ayrı ve bağımsız olmasının bir göstergesi olarak yorumlanmıştır. Farklı kurum ve kuruluşlar tarafından yürütülen işlevlerin tek elde toplanması ile beraber Merkez Bankası, 3 Ekim 1931’de aktif hale gelmiştir.
Atatürk and Science
Atatürk underlined that he cares about science, that is physics, chemistry and other natural sciences at every opportunity. The leader, who built his mindset on a rational science base, stated that “the next victories will be with science and economics” after the War of Independence. Atatürk emphasized that all developments in science and technique should be followed closely in order to be able to realize the connection between modernity and science and come to a more contemporary point. During the foundation of the Republic, a scientific basis and the guidance of science were considered important in all institutions and every new application.
It is possible to summarize Atatürk’s views on education with the following headings;
- Equality of Women and Men in Education
- Dissemination of Education – Eliminating Lack of Knowledge
- The National Education System Should Be Based On Science.
- Protection of the Republic of Turkey
- Giving Importance to Teachers and Trainers
- Secularism in Education
- Reform in Higher Education
- Giving Importance to Practice in Education
- Discipline in National Education
Atatürk ve Bilim
Atatürk, her fırsatta feni, yani fizik, kimya ve diğer tabiat bilimlerini önemsediğinin altını çizmiştir. Düşünce yapısını akılcı bir bilim tabanı üzerinde inşa eden lider, Kurtuluş Savaşı’nın ardından ‘bundan sonraki zaferlerin ilim ve iktisat ile olacağını’ belirtmiştir. Atatürk, çağdaşlık ve bilim arasındaki bağlantının farkına varıp daha çağdaş bir noktaya gelebilmek adına bilim ve teknikteki gelişmelerin tümünün yakından takip edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Cumhuriyet kurulurken açılan tüm kurumlarda ve her yeni uygulamada da mutlaka bilimsel bir temel ve bilimin yol göstericiliği önemsenmiştir.
Atatürk’ün eğitim hakkındaki görüşlerini şu başlıklar ile özetlemek mümkün;
- Eğitimde Kadın Erkek Eşitliği
- Eğitimin Yaygınlaştırılması – Bilgisizliğin Ortadan Kaldırılması
- Milli Eğitim Sistemi Bilime Dayalı Olmalıdır.
- Türkiye Cumhuriyeti´´nin Korunması
- Öğretmen ve Eğiticilere Önem Verilmesi
- Eğitimde Laiklik İlkesi
- Yükseköğretimde Reform
- Eğitimde Uygulamaya Önem Verilmesi
- Milli Eğitimde Disiplin