İngilizce dilbilgisi kuralları bazı noktalarda Türkçe dilbilgisi kuralları ile benzerlik göstermektedir. Ancak kullanım amaçları ve yerleri kolayca karıştırabilecek bazı konular bulunmaktadır. Anlaşılması çok kolay ve eğlenceli olmasına rağmen, Comparative Superlative konusu bu karışık konuların başında gelir. Comparative Superlative alanında kuralları ve kullanım biçimlerini anlamak için bazı noktaları bilmek önemlidir. Bu yazımızda sizler için comparative superlative konu anlatımına yer verdik. İngilizce dil bilgisi konuları arasında oldukça önemli bir yeri olan bu konuyu beraberce inceleyelim.
Comparative Nedir?
Comparative kelimesi, compare fiilinden gelmektedir. Compare fiilinin Türkçe karşılığı ‘karşılaştırmak’tır. Bu durumda comparative adjectives kalıbının karşılığının da ‘karşılaştırma sıfatları’ olduğunu söyleyebiliriz. Karşılaştırma sıfatları birden fazla kişiyi, şeyi, hayvanı, kısacası herhangi iki veya daha fazla şeyi karşılaştırmak amacı ile kullanılan yapılardır. Örneğin ‘Tarık, Hasan’dan daha yakışıklı’ cümlesinde bir karşılaştırma bulunmaktadır. İşte bu karşılaştırmayı İngilizce ifade etmek istiyorsak, comparative adjectives kullanmamız gerekmektedir. Cümleyi şu şekilde tercüme edebiliriz:
Tarık is more handsome than Hasan. (Tarık, Hasan’dan daha yakışıklıdır.)
Comparative Cümle Nasıl Kurulur?
Comparative cümle kurmak istediğinizde bir formülden yararlanmak, hem daha doğru cümleler kurmanızı sağlayacak, hem de işleri sizin için oldukça kolaylaştıracaktır. Bu tarz cümleler kurarken şu formülü kullanabilirsiniz;
Subject (Noun) / Özne (İsim) + Verb / Fiil + Adjective / Sıfat + Than / Than kelimesi + Object (Noun) / Nesne (İsim)
Burada dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta bulunuyor. İki veya daha fazla heceden oluşan sıfat ve zarflarda “more” kullanıyoruz. Tersine bir karşılaştırma yapmak istersek, “more” yerine “less” kullanabiliriz. Genellikle “ly” ile biten zarflarda “more” kullandığımızı unutmayalım. Bu zarfların ardından genellikle “than” gelmektedir. Buna ek olarak comparativeler ile ilgili birkaç notu beraber inceleyelim;
Öncelikle, elimizde tek heceli bir sıfat var ise, bu sıfatın sonuna -er takısı gelmelidir. Yani long yani uzun sıfatına ‘daha uzun’ anlamı vermek istiyorsak, ‘longer’ yapısını kullanmamız gerekir.
Elimizde iki heceli bir sıfat var ise ve bu sıfat -y harfi ile sonlanıyor ise, bu -y harfi sıfata gelen ek ile düşer ve -ier şeklini alır. Happy yani mutlu sıfatını örnek olarak inceleyecek olursak, ‘daha mutlu’ anlamına karşılık gelen kelime ‘happier’dır.
Son olarak, elimizde iki ya da daha çok heceli bir sıfat var ise, bu sıfatlara bir ek gelmediğini, ‘daha’ anlamını vermek amacı ile, sıfattan önce ‘more’ kelimesinin eklendiğini belirtelim. Örneğin; ‘more handsome than’ yani ‘…dan daha yakışıklı’. Konu ile ilgili örnek cümleleri inceleyelim;
- A turtle is slower than a rabbit. (Bir kaplumbağa bir tavşandan daha yavaştır.)
- Remzi is shorter than Niyazi. (Remzi Niyazi’den daha kısa.)
- Winter is colder than summer. (Kış yazdan daha soğuktur.)
- She is more popular than her boyfriend. (O erkek arkadaşından çok daha popüler.)
- That movie was longer than this one. (O film bundan daha uzundu.)
- This bike is more expensive than your bike. (Bu bisiklet senin bisikletinden daha pahalı.)
- Ricky is younger than his sister. ( Ricky, ablasından daha genç.)
Superlative Nedir?
Superlative kelimesinin kaynağı olan super kelimesi, üstün, süper gibi anlamlara karşılık gelmektedir. Bu durumda ‘superlative adjectives’ kalıbının karşılığı da, ‘üstünlük bildiren sıfarlar’ oluyor. Comparative adjectivelerin, birden fazla şeyi karşılaştırmak amacı ile kullanıldığından yukarıda söz etmiştik. Superlative’e baktığımızda yine bir karşılaştırma durumundan söz etmek mümkün. Fakat burada, tek bir şeyin, diğer tüm şeyler ile kıyaslanması durumu söz konusudur. Superlative’in comparative’den farkı tam olarak budur. Bir başka deyişle, superlative, üstünlük bildirmek amacı ile kullanılan bir yapıdır. Bu bağlamda ‘daha’ değil ‘en’ kelimesi ile daha yakından bir ilişkisi vardır. Bu anlamı vermek için genellikle ‘most’ kelimesi kullanılmaktadır. Örneğin, ‘o, dünyanın en güzel kızı’ cümlesini İngilizce kurabilmek için superlative kullanmamız gerekir:
She is the most beautiful girl in the world. (O, dünyanın en güzel kızıdır.)
Superlative Cümle Nasıl Kurulur?
Superlative cümle kurmak istediğinizde de bir formülden yararlanmak, hem daha doğru cümleler kurmanızı sağlayacak, hem de işleri sizin için oldukça kolaylaştıracaktır. Bu tarz cümleler kurarken şu formülü kullanabilirsiniz;
Subject (Noun) / Özne (İsim) + Verb / Fiil + The / The kelimesi + Adjective / Sıfat + Object (Noun) / Nesne (İsim)
Konu ile ilgili cümle örneklerini beraber inceleyelim;
- That must be the coldest day of the month. (O, ayın en soğuk günü olmalı.)
- Mount Everest is the highest mountain in the world. (Everest Dağı dünyadaki en yüksek dağdır.)
- She is the rudest girl in the office. (O ofisteki en kaba kız.)
- Tranquility is the most important thing for a human being. (Bir insan için huzur en önemli şeydir.)
- This is the kindest dialogue I’ve ever seen in my life. Thank you for including me. (Bu hayatımda gördüğüm en kibar diyalog. Beni buna dahil ettiğin için sana teşekkür ederim.)
- Semra might be the most ambitious woman you’ve ever seen. I advise you to be careful when communicating with her. (Semra, görebileceğin en hırslı kadın olabilir. Onunla iletişim kurarken dikkat etmeni tavsiye ederim.)
Comparative Superlative Kelime Listesi
Kelime listesine geçmeden önce, comparative ve superlative kelimelerin türetilme yöntemlerine bir göz atalım.
- Yukarıda da söz ettiğimiz gibi, tek heceli kelimeleri comparative cümlelerde kullanmak için, sonlarına -er ekini getirmemiz gerekmektedir. Örneğin;
Women are generally sweeter than men. (Kadınlar genellikle erkeklere oranla daha tatlıdır.)
His bike is slower than mine. (Onun bisikleti, benimkinden daha yavaş.)
Ceylan and Ricky are both fat, but Ceylan is fatter. (Hem Ceylan, hem de Ricky şişmandır. Ama Ceylan daha kiloludur.)
My cat is unfortunately louder than your cat. (Benim kedim maalesef senin kedinden daha seslidir.)
- Sıfatımız iki heceliyse ve -y harfi ile bitiyorsa, y düşer ve sonu -ier şeklinde kullanılır.
German is easier than Russian. (Almanca, Rusça’dan daha kolaydır.)
- Sıfat ikiden fazla heceye sahipse, ek almaz, önüne ‘more’ yapısını alır.
His new attitude is more beautiful than the old one. (Onun yeni tavrı, eskisinden çok daha güzel.)
- ‘More and more’ ve “-er and -er” kalıplarını kullanarak gittikçe artan ya da azalan şeyleri ifade edebilirsiniz. Örneğin;
He is becoming more and more clever. (O gittikçe daha da akıllı biri oluyor.)
- Sıfat tek bir hece ise, sıfatın sonuna “-est” son eki eklenir. Örneğin;
That girl is the cutest one I have ever seen. (O kız, şimdiye kadar gördüklerimin en tatlısıydı.)
That was the cheapest meal at the restaurant. (O, restorandaki en ucuz yemekti.)
- Sıfatın iki hecesi varsa ve “y” harfiyle bitiyorsa, “y” harfi düşer ve sıfatın sonuna -iest son eki eklenir. Örneğin;
In the office the prettiest girl is Remziye. (Remziye ofisteki en güzel kızdır.)
- Sıfat iki veya daha fazla heceye sahipse, son eki almaz ve kendisinden önce “the most” kalıbı ile beraber kullanılır. Örneğin;
Especially in the last two years, we have realized that health is the most important thing in life. (Özellikle son iki sene de anladık ki, sağlık hayatta en önemli şeydir.)
- Clever, quiet, simple ve narrow kelimeleri hem tek heceli sıfatlara hem de çok heceli sıfatlara göre ek alırlar. Ayrıca -ow, -er ve -le hecelerin ile biten sıfatlar ve handsome, polite, tired, quiet, pleasant, stupid, cruel, wicked sıfatları da aynı kurala tabidir.
Konu ile ilgili cümle örnekleri:
Ricky Gervais is the gentlest / most gentle comedian in the world. (Ricky Gervais, dünyadaki en nazik / en nazik komedyen.)
Your son is cleverer / more clever than his daughter. (Sizin oğlunuz onun kızından daha zeki / daha zeki.)
- Bad, good ve far sıfatları, yukarıda sıraladığımız kuralların istisnalarıdır. Bunlar ile comparative ve superlative cümleler kurmak için, karşılıklarını ezberlemeniz gerekmektedir.
Cümle örnekleri üzerinden, bu sıfatların comparative ve superlative karşılıklarını inceleyelim;
That was the worst movie I have ever seen in my life. (O, hayatımda gördüğüm en kötü filmdi.)
Your singing is better than mine. (Şarkı söyleyişin benimkinden daha iyi.)
What do you think is the most expensive thing to buy? (Sizce satın alınabilecek en pahalı şey nedir?)
This book is less expensive than the other one. (Bu kitap diğerinden daha ucuz.)
Her office is far from his house, but his office is even farther. (Ofisi onun evinden uzakta, ancak onun ofisi daha da uzakta.)
- Son olarak, “En” karşılaştırma biçiminde, “the” veya “my, his” gibi iyelik sözcüklerin sıfattan önce kullanılması gerektiğini hatırlatalım.
Aşağıda, en sık kullanılan sıfatların comparative ve superlative formlarını inceleyebilirsiniz:
Big - büyük | bigger -daha büyük | the biggest -en büyük |
---|---|---|
Cheap -ucuz | cheaper -daha ucuz | the cheapest -en ucuz |
clean -temiz | the cleaner -daha temiz | the cleanest -en temiz |
clever -akıllı | the cleverer -daha akıllı | the cleverest -en akıllı |
cold -soğuk | colder -daha soğuk | the coldest -en soğuk |
cool -serin | the cooler -daha serin | the coolest -en serin |
dark -karanlık | the darker -daha karanlık | the darkest -en karanlık |
fast -hızlı | faster -daha hızlı | the fastest -en hızlı |
fat -şişman | fatter -daha şişman | the fattest -en şişman |
great -büyük | greater -daha büyük | the greatest -en büyük |
high -yüksek | higher -daha yüksek | the highest -en yüksek |
hot -sıcak | hotter -daha sıcak | the hottest -en sıcak |
Light -yumuşak | the lighter -daha yumuşak | the lightest -en yumuşak |
long -uzun | longer -daha uzun | the longest -en uzun |
low -az | lower -daha az | the lowest -en az |
near -yakın | nearer -daha yakın | the nearest -en yakın |
new -yeni | newer -daha yeni | the newest -en yeni |
old -eski | older -daha eski | the oldest -en eski |
Poor -zayıf | the poorer -daha zayıf | the poorest -en zayıf |
rich -zengin | the richer -daha zengin | the richest -en zengin |
sad -üzgün | sadder -daha üzgün | the saddest -en üzgün |
Short -kısa | shorter -daha kısa | the shortest -en kısa |
slow -yavaş | slower -daha yavaş | the slowest -en yavaş |
Small -küçük | smaller -daha küçük | the smallest -en küçük |
Strong -güclü | Stronger -daha güclü | the strongest -en güclü |
tall -uzun | taller -daha uzun | the tallest -wn uzun |
thick -kalın | thicker -daha kalın | the thickest -en kalın |
thin -ince | thinner -daha ince | the thinnest -en ince |
Weak -zayıf | the weaker -daha zayıf | the weakest -en zayıf |
Young -genç | Younger -daha genç | the youngest -en genç |
En Çok Kullanılan Comparative Kelimeler
Adjective | Comparative | Superlative |
---|---|---|
Grave | Graver | gravest |
Sharp | Sharper | sharpest |
Sore | sorer | sorest |
Poor | Poorer | poorest |
Simple | Simpler | simplest |
Dumb | Dumber | Dumbest |
Happy | Happier | Happiest |
Sleepy | sleepier | sleepiest |
Quick | Quicker | quickest |
Greasy | Greasier | greasiest |
Crispy | Crispier | Crispiest |
Sweaty | sweatier | sweatiest |
Hard | Harder | Hardest |
Short | Shorter | shortest |
Clear | Clearer | Clearest |
Spicy | spicier | spiciest |
Sad | Sadder | saddest |
Healthy | healthier | healthiest |
Little | Littler | littlest |
Crunchy | crunchier | crunchiest |
High | Higher | Highest |
Sweet | sweeter | sweetest |
Late | Later | latest |
Tough | tougher | toughest |
Flat | Flatter | flattest |
Wise | wiser | wisest |
Low | Lower | lowest |
Humble | humbler | humblest |
Narrow | narrower | narrowest |
Filthy | Filthier | filthiest |
Light | Lighter | lightest |
Thirsty | thirstier | thirstiest |
Brief | Briefer | briefest |
Far | further/farther | furthest/farthest |
Tasty | tastier | tastiest |
Steep | steeper | Steepest |
Rich | Richer | richest |
Cloudy | Cloudier | Cloudiest |
Clever | Cleverer | cleverest |
Bloody | Bloodier | bloodiest |
Strong | stronger | strongest |
Calm | Calmer | calmest |
Bright | Brighter | brightest |
Warm | warmer | warmest |
Pure | Purer | purest |
Good | Better | best |
Hip | Hipper | hippest |
Needy | Needier | neediest |
Dry | Drier | Driest |
Clumsy | clumsier | Clumsiest |
Large | Larger | largest |
Easy | Easier | easiest |
Lively | Livelier | liveliest |
Wet | wetter | wettest |
Tiny | tinier | tiniest |
Broad | Broader | broadest |
Thick | thicker | thickest |
Fair | Fairer | fairest |
Wealthy | wealthier | wealthiest |
Bold | Bolder | boldest |
Shiny | Shinier | shiniest |
Wide | wider | widest |
Quiet | Quieter | quietest |
Busy | Busier | busiest |
Smelly | smellier | smelliest |
Great | Greater | greatest |
Bland | Blander | blandest |
Smooth | smoother | smoothest |
Rude | Ruder | rudest |
Oily | Oilier | oiliest |
Fine | Finer | finest |
Ripe | Riper | ripest |
Dusty | Dustier | Dustest |
Cute | Cuter | cutest |
Blue | Bluer | bluest |
Crazy | Crazier | Craziest |
Gross | Grosser | grossest |
Worth | worthier | worthiest |
Fit | Fitter | fittest |
Big | Bigger | biggest |
Chewy | Chewier | chewiest |
Grand | Grander | grandest |
Shy | Shyer | shyest |
Mad | Madder | Maddest |
Strict | stricter | Strictest |
Lonely | Lonlier | loneliest |
young | younger | youngest |
Slow | slower | slowest |
Coarse | Coarser | Coarsest |
Scary | Scarier | scariest |
Windy | windier | windiest |
Wild | wilder | wildest |
Friendly | friendlier | frendliest |
Thin | thinner | thinnest |
Plain | Plainer | plainest |
Dull | Duller | Dullest |
Creepy | Creepier | Creepiest |
Cold | Colder | Coldest |
Slim | slimmer | slimmest |
Roomy | Roomier | roomiest |
Small | smaller | smallest |
Clean | Cleaner | Cleanest |
Chubby | Chubbier | Chubbiest |
Early | Earlier | earliest |
Tall | taler | tallest |
Cool | Cooler | coolest |
Heavy | Heavier | Heaviest |
Nasty | Nastier | nastiest |
Slimy | slimier | slimiest |
Risky | Riskier | riskiest |
Classy | Classier | classiest |
Ugly | uglier | ugliest |
Few | Fewer | Fewest |
Soft | softer | softest |
Smart | smarter | smartest |
Near | Nearer | nearest |
Nice | Nicer | nicest |
Proud | Prouder | proudest |
Harsh | Harsher | Harshest |
Deadly | Deadlier | deadliest |
Curvy | Curvier | curviest |
Sunny | sunnier | Sunniest |
Silly | Sillier | silliest |
Gentle | Gentler | Gentlest |
Flaky | Flakier | flakiest |
Sour | sourer | sourest |
Firm | Firmer | firmest |
Hungry | hungrier | hungriest |
Full | Fuller | fullest |
Smoky | smokier | smokiest |
Fat | Fatter | fattest |
Bossy | Bossier | bossiest |
Fancy | Fancier | fancest |
Angry | Angrier | angriest |
Cruel | Crueller | cruellest |
Sorry | sorrier | sorriest |
Skinny | Skinnier | Skinniest |
Close | Closer | closest |
Mild | Milder | mildest |
Funny | Funnier | funniest |
Tan | tanner | tannest |
Safe | Safer | safest |
Juicy | Juicier | juiciest |
Loud | Louder | loudest |
Shallow | shallower | shallowest |
True | truer | truest |
Rough | Rougher | roughest |
Kind | Kinder | kindest |
Stingy | stingier | Stingiest |
Icy | icier | iciest |
Guilty | Guilter | guiltiest |
Salty | Saltier | saltiest |
Sincere | Sincerer | sincerest |
Naughty | naughtier | naughtiest |
Bad | Worse | worst |
Noisy | Noisier | noisiest |
Greedy | Greedier | greediest |
Fresh | Fresher | freshest |
Neat | Neater | neatest |
Strange | stranger | strangest |
Worldly | worldlier | worldliest |
Messy | Messier | messiest |
Cheap | Cheaper | cheapest |
Handy | Handier | Handiest |
Curly | Curlier | curliest |
Rare | Rarer | rarest |
Dense | Denser | Densest |
Dark | Darker | Darkest |
Deep | Deeper | Desspest |
Polite | Politer | politest |
Long | Longer | longest |
Raw | Rawer | rawest |
Weak | weaker | weakest |
Rusty | Rustier | rustiest |
Mean | Meaner | Meanest |
Creamy | creamier | Creamiest |
Old | older/elder | oldest/eldest |
Weird | weirder | weirdest |
Fierce | Fiercer | fiercest |
Sane | Saner | sanest |
Pretty | Prettier | prettiest |
Black | Blacker | blackest |
Dirty | Dirtier | Dirtiest |
Brave | Braver | bravest |
Hairy | Hairier | hairiest |
Hot | Hotter | hottest |
Likely | Likelier | likeliest |
Odd | Odder | oddest |
Faint | Fainter | faintest |
Gloomy | gloomier | gloomiest |
Damp | Damper | Dampest |
Fast | Faster | fastest |
New | Newer | newest |
Moist | Moister | moistest |
Soon | sooner | soonest |
Lazy | Lazier | laziest |
Lovely | Lovelier | loveliest |