İngilizce gramer konuları arasında sıklıkla karşımıza çıkan ‘as…as’ kalıplarından bir tanesi olan as well as kullanımı, anlamı ve bu kalıp ile ilgili örnek cümleleri bulabileceğiniz bu içeriğimizde sizler için olumlu ve olumsuz yapıdaki cümle örneklerine ve soru cümlesi örneklerine ayrı başlıklarda yer verdik. Hazırsanız çalışmamıza hemen başlayalım!
As Well As Nedir? As Well As Gramer Bilgisi
İki cümleyi birleştirmek amacı ile kullanılan ve ‘olduğu gibi…-da -de…’ anlamlarına gelen as well as kalıbı ‘cümle + as well as + cümle’ şeklinde kullanılmaktadır.
Cümleye ‘birlikte, bu bir tarafa, ilaveten bu bir tarafa, olduğu gibi, gibi, kadar iyi, yanı sıra, hem… hem de… ‘ gibi anlamlar katmaktadır.
Örneğin;
- I play tennis as well as I play basketball. (Basketbol oynadığım gibi tenis de oynuyorum / tenisle de ilgiliyim.)
‘cümle + as well as + cümle’ yapısı, hem olumlu cümlelerde, hem olumsuz cümlelerde hem de soru cümlelerinde kullanılabilmektedir. Dilerseniz bu üç yapıdaki farklı cümleleri beraber inceleyelim.
As Well As ile İlgili Olumlu Örnek Cümleler
- I wish I could dance as well as Ashley. (Keşke Ashley kadar iyi dans edebilseydim.)
- They gave her job as well as money. (Onlar, ona hem iş hem de para verdi.)
- Tarkan is watching television as well as drinking some wine with her girlfriend. (Tarkan televizyon izlediği gibi, kız arkadaşı ile de şarap içiyor. / hem televizyon izliyor hem de kız arkadaşı ile şarap içiyor.)
- Leyla can sing almost as well as Tarık. (Leyla neredeyse Tarık kadar iyi şarkı söyleyebiliyor.)
- If you are ambidextrous, it would be normal for you to use your left hand equally as well as your right hand. (Eğer her iki elini de kullanabilen bir kişiyseniz, sol elinizi en az sağ eliniz kadar kullanabiliyor olmanız sizin için normaldir.)
As Well As ile İlgili Olumsuz Örnek Cümleler
- Remziye does not like K- pop as well as trash metal music. (Remziye K- pop sevmediği gibi thrash metal müziği de sevmiyor.)
- Do not tell anyone but I think Cecilia does not know how to ride a bike as well as I do. (Bunu kimseye söyleme fakat bence Cecilia benim bisiklet sürmeyi bildiğim kadar iyi bisiklet sürmeyi bilmiyor.)
- Nobody knows you as well as I do. End of discussion! (Kimse seni benim kadar iyi tanımıyor. Tartışma bitmiştir!)
- Spanish is not spoken in Turkey as well as it is spoken in Spain. (İspanyolca, Türkiye’de İspanya’da konuşulduğu kadar konuşulmuyor.)
- I do not think that they know how to live a peaceful life as well as they think they do. I am sorry for them. (Huzurlu bir hayatı nasıl yaşamaları gerektiğini, sandıkları gibi bildiklerini sanmıyorum. Onlar için üzülüyorum.)
As Well As ile İlgili Örnek Soru Cümleleri
- Can you speak Portuguese as well as you can speak Turkish? (Türkçe konuşabildiğin kadar Portekizce de konuşabiliyor musun?)
- Is he handsome as well as being smart? (O akıllı olduğu kadar yakışıklı mı?)
- Does Ashley run as well as she walks in the mornings? (Ashley sabahları yürüdüğü gibi koşuyor mu aynı zamanda?)
- Tobias told me that you are taking Philosophy classes as well as Sociology, is it true? (Tobias bana senin hem felsefe hem de sosyoloji dersleri aldığını söyledi, bu doğru mu?)
- Should they have to work on that Science project at nights as well as mornings? (O fen projesi üzerine sabahları çalıştıkları gibi geceleri de çalışmaları gerekiyor mu?)