Ana dilinizden farklı bir dilde iletişim kurarken işe öncelikli olarak kendi düşüncelerinizi ifade etmek ile başlarsınız. Bir sonraki seviye ise, başkalarının sözlerini aktarmak olacaktır. Başkalarının sözlerini iki farklı yol ile aktarmanız mümkün. Eğer söyleneni değiştirmeden, birebir cümle içerisinde kullanıyorsanız, bu tür cümlelere direct speech yani direkt / doğrudan cümle denmektedir. Ama eğer cümleleriniz ‘o böyle söyledi’, ‘o…. dedi.’ gibi kalıplar içeriyorsa, bu tür cümlelere indirect / reported speech yani dolaylı cümle denmektedir.
Reported speech yani dolaylı anlatım ve direct speech yani doğrudan anlatım İngilizcede başlı başına bir dil bilgisi konusu olarak yer almaktadır. Dolaylı anlatımı, ana dilinizden farklı bir dilde uygulamaya geçirmek belki bir çabaya ihtiyaç duyacak olsa da, gün içerisinde kendi dilinizde kurduğunuz cümlelere bir göz atarsanız, dolaylı anlatımı ne derece kullandığınızı ve bu kullanımın farkında bile olmadığınızı göreceksiniz. Bu yazımızda hem doğrudan hem de dolaylı anlatımın kullanım alanlarını, bunların birbirlerine dönüştürülmesinde izlenmesi gereken adımları ve konu ile ilgili cümle örneklerini bulabilirsiniz. Hazırsanız başlayalım.
İngilizce Doğrudan Cümle (Direct Sentence) Örnekleri
Söyleneni olduğu gibi ilettiğimiz direct speech / sentence yani doğrudan cümleler yapı olarak iki kısımdan oluşmaktadır: Main clause, yani ana cümle ve subordinate clause yani yan cümle. Bu yapıda subordinate clause olarak isimlendirilen kısım, aktarılan sözün olduğu kısımdır. Cümlenin tamamı ise ana cümle olarak isimlendirilmektedir. Yan cümle İngilizce gramer kurallarına göre genellikle cümle sonunda yer almaktadır.
Direct sentence / doğrudan cümle yapısı ile ilgili örnek cümleleri beraber inceleyelim;
- Bengi asked me ‘where are you going to eat tonight?’ (Bengi bana ‘bu akşam nerede yemek yiyeceksiniz?’ diye sordu.?
- ‘Why did we start watching this series so late?’ she asked. Why didn’t you answer? (Sana ‘bu diziyi neden bu kadar geç izlemeye başladık?’ diye sordu. Neden cevap vermedin?)
- Ricky Gervais stated that British comedy is gaining incredible momentum and will get even better in the years to come. (Ricky Gervais, İngiliz komedisinin inanılmaz bir ivme kazandığını ve gelecek senelerde daha da iyi olacağını belirtti.)
- She warned, ‘If you don’t stretch your wrists before you start to run, you may have cramps and have to quit your run halfway. (‘Koşuya başlamadan bileklerini esnetmezsen bileklerine kramp girebilir ve koşunu yarım bırakmak zorunda kalabilirsin’ diye uyardı.)
- He said, “If you treat me this way again, I will not forgive you!” to his friend. (Arkadaşına ‘eğer bana bir daha bu şekilde davranırsan, seni affetmeyeceğim!’ dedi.)
İngilizce Dolaylı Cümle (Indirect Sentence) Örnekleri
İngilizce reported speech yani dolaylı anlatımda kullanılan cümleler, bir başkasının herhangi bir zamanda geçen cümlesini birine aktarırken kullanabileceğiniz cümle kalıplarıdır. Bir cümleyi, ‘…diye ifade etti / … dedi / … diye söyledi’ gibi kalıplarla dolaylı olarak ifade etmek için kullanılır. Indirect sentence yani dolaylı cümle kurmak için takip edilmesi gereken bazı kurallar bulunmaktadır. Kabaca ifade edecek olursak en temelde yapılması gereken, anlatılan şeyleri bir adım geriden ifade etmek olacaktır. Cümlenin zaman kipi üzerinden bir örnek düşünecek olursak, örneğin doğrudan cümledeki zaman kipi simple present tense ise, dolaylı cümlede kullanılacak kip simple past olmalıdır. Bir sondaki başlıkta doğrudan cümleleri dolaylı hale getirebilmek için izleyeceğiniz kuralları detaylı olarak inceleyebilirsiniz.
Indirect sentence yani dolaylı cümle yapısı ile ilgili örnek cümleleri beraber inceleyelim;
- She said she never wants to go to the movies with you again. (Bir daha asla seninle sinemaya gitmek istemediğini söyledi.)
- My teacher stated that the most successful paper in the exam belongs to me. (Öğretmenim, sınavdaki en başarılı kağıdın bana ait olduğunu belirtti.)
- She told me to tell you that you really broke her heart and she wants to go for a run alone from now on. (Onun kalbini gerçekten çok kırdığını ve bundan sonra koşuya yalnız başına gitmek istediğini sana söylememi söyledi.)
- Ricky Gervais stated that he missed his old cat Olie very much, but also loves his current cat Peanut. (Ricky Gervais, eski kedisi Olie’yi çok özlediğini ama şimdiki kedisi Peanut’ı da çok sevdiğini ifade etti.)
- He said he was asleep when I tried to reach him and therefore couldn’t look at his phone. (Ona ulaşmaya çalıştığım esnada, uyuyor olduğunu ve o yüzden telefonuna bakamadığını söyledi.)
İngilizce Doğrudan Cümle Nasıl Dolaylı Hale Getirilir?
Doğrudan cümleleri dolaylı cümle haline getirmek, aslında gün içerisinde farkında bile olmadan sıklıkla yaptığımız bir şey. Birinin söylediği, belirttiği şeyi bir başkasına aktarmak amacı ile yaptığımız bu eylemi kendi dilimizde yapabildiğimiz gibi elbette İngilizcede de yapabiliyoruz. İngilizcede direct bir cümleyi indirect bir cümleye dönüştürmek için izlemeniz gereken bazı kurallar bulunuyor. İki cümle arasındaki gramer farklarını kapsayan bu kuralları birlikte inceleyelim.
İlk olarak personal pronouns (kişi zamirleri), possessive pronouns (iyelik zamirleri) ve possessive adjectives (iyelik sıfatları) ile ilgili olarak ne yapılması gerektiğine bir bakalım.
Bir direct sentence yani doğrudan cümleyi dolaylı cümleye çevirmek için bu zamir ve sıfatlarda bazı değişiklikler yapmanız gerekiyor;
Örneğin ilk cümlede I yani ben kişi zamiri kullanılmış ise, dolaylı cümleyi kuracak olan kişi, ‘he’ ya da ‘she’ yani eril ya da dişil ‘o’ kişi zamirini kullanmalıdır.
Cümlenin anlamına ve kullanılan kişi zamiri, iyelik sıfatı ya da iyelik zamirine göre dönüşüm yapılmalıdır. Örnek cümleler üzerinden konuyu pekiştirebilirsiniz;
- She said ‘They will come to visit you.’ (O dedi ki ‘onlar seni ziyarete gelecek.)
Dolaylı cümleye çevrilmiş hali: She said -that- they would come to visit me. (O beni ziyarete geleceklerini söyledi.) / Gördüğünüz gibi burada ‘you’ zamiri ‘me’ olarak değiştirilmiştir.)
- Ricky said ‘Your cousin is gone.’ (Ricky ‘Kuzenin gitti’ dedi.)
Dolaylı cümleye çevrilmiş hali: Ricky said -that- my cousin is gone. / Ricky, kuzenimin gitmiş olduğunu söyledi.) / Burada da gördüğünüz gibi ‘your’ yerine ‘my’ kullanılmıştır.
İkinci olarak dikkat etmeniz gereken, ask ve tell fiillerinin kullanımı olmalıdır. Dolaylı cümlede bazen say fiili yerine ask fiili veya tell fiili kullanılabilmektedir. Cümle eğer bir rica cümlesi ise ask, eğer bir emir cümlesi ise de tell fiili tercih edilmelidir. Fakat burada asıl dikkat edilmesi gereken, cümlede tense değişikliği yapılmamalıdır ve cümledeki bağlantı to eki vasıtası ile yapılmalıdır.
Örneğin;
- Doğrudan cümle: Do not leave the house! (Evi terk etme / evden gitme!)
Dolaylı cümle: He told me not to leave the house. (Bana evi terketmememi / evden gitmememi söyledi.)
- Doğrudan cümle: Can you please get in and close the door? (Lütfen içeri girip kapıyı kapar mısın?)
Dolaylı cümle: She asked me to get in and close the door. (Benden içeri girip kapıyı kapatmamı istedi / rica etti.)
Üçüncü olarak dikkat etmeniz gereken, dolaylı cümlede kullanacağınız soru kalıpları olmalıdır.
Reposted questions olarak da isimlendirilen bu konu, iki bölüme ayrılmaktadır. Yes – no questions yani evet – hayır soru cümleleri kalıpları ve wh- ile başlayan soru kalıpları. Bu iki soru kalıbı farklı şekilde dolaylı cümleye çevrilmektedir. Her iki kalıp için de bilmeniz gereken şey, say fiili yerine ask fiili veya wonder ya da want to know yapılarının kullanılması gerektiği.
Örneğin;
- Doğrudan cümle: She asked me ‘Can you ride a bike?’ (Bana şunu sordu ‘Bisiklet sürebiliyor musun?)
Dolaylı cümle: She asked me if / whether I could ride a bike. (Bana bisiklet sürebiliyor olup olmadığımı sordu.)
- Doğrudan cümle: Do you like playing basketball? (Basketbol oynamayı sever misin?)
Dolaylı cümle: He asked me if / whether I liked playing basketball. (Bana basketbol oynamayı sevip sevmediğimi sordu.)
Gördüğünüz gibi, yes – no questions söz konusu olduğunda, dolaylı cümle kurmak için if ya da whether eki kullanılmaktadır.
- Doğrudan cümle: What did you watch last night? (Dün akşam ne izledin?)
Dolaylı cümle: She asked me what I had watched last night. (Bana dün akşam ne izlediğimi sordu.)
- Doğrudan cümle: Where is your mind? (Zihnin nerede?)
Dolaylı cümle: He asked me where my mind was. (Bana zihnimin nerede olduğunu sordu.)
Burada da gördüğünüz gibi, wh- ile başlayan sorularda, dolaylı cümle kurabilmek için zaman kiplerinde bir değişim yapılmaktadır.
Dördüncü olarak dikkat etmeniz gereken şey, modal verbs yani gereklilik ve zorunluluk fiilleri / yardımcı fiiller olmalıdır. Bu fiiller, gereklilik, rica, olasılık gibi durumların ifadesinde kullanılmaktadır. Modal verbs’ün doğrudan cümleyi dolaylı cümleye çevirirken geçireceği dönüşüm şu şekilde olmalıdır;
- Shall: Should
- Needn’t: Needn’t/ Didn’t need to/ Didn’t have to
- Can: Could
- May: Might
- Will: Would
- Must: Must/ Had to
Örneğin;
- Doğrudan cümle: Leyla said ‘I can play the piano.’ (Leyla dedi ki ‘Piyano çalabiliyorum.)
Dolaylı cümle: Leyla said -that- she could play the piano. (Leyla piyano çalabildiğini söyledi.)
* Could, should, might, mustn’t, would yardımcı fiilleri bir değişime uğramadan dolaylı cümlede kullanılabilir.
Örneğin;
- Doğrudan cümle: Sally said ‘I might call her.’ (Sally dedi ki ‘Onu arayabilirim.’)
Dolaylı cümle: Sally said that she might call her. (Sally onu arayabileceğini söyledi.)
Beşinci olarak dikkat etmeniz gereken, tense’lerin yani zaman kiplerinin kullanımı olmalıdır. Zamanların kullanımı bu konuda oldukça önemli bir yere sahiptir. Olayın gerçekleşme zamanı ve aktarılma zamanı arasında bulunan zaman farkının doğru ifade edilebilmesi için, bu noktaya özellikle dikkat edilmelidir. Dolaylı cümleye çevrilecek olan doğrudan cümlenin tensi bir önceki zaman üzerinden ifade edilmelidir.
Doğrudan cümleden dolaylı cümleye dönüştürülen cümle için yapılması gereken zaman değişiklikleri şu şekilde olmalıdır;
- Present Simple: Past Simple
- Present Continuous: Past Continuous
- Present Perfect: Past Perfect
- Past Simple: Past Simple / Past Perfect
- Past Continuous: Past Continuous / Past Perfect Continuous
- Future Simple: Would
Örneğin;
- Doğrudan cümle: He said ‘I am a teacher.’ (O dedi ki ‘Ben bir öğretmenim.)
Dolaylı cümle: He said that he is a teacher. (O bir öğretmen olduğunu söyledi.)
Burada gördüğünüz üzere bir zaman kipi değişikliği yapılmamıştır. Bunun nedeni, geçerliliği hala süren ve doğruluğu her zaman kabul edilen cümlelerde bu değişikliğin yapılmıyor oluşudur.
- Doğrudan cümle: She said ‘Alicia is looking for her keys.’ (O dedi ki ‘Alicia anahtarlarını arıyor.’)
Dolaylı cümle: She said -that- Alicia was looking for her keys.’ (Alicia’nın anahtarlarını arıyor olduğunu söyledi.)
Altıncı olarak dikkat etmeniz gereken nokta, time expressions, yani zaman ifadeleri ve kalıplarıdır. Anlam bütünlüğünün sağlanabilmesi için, zaman kiplerinde yapıldığı gibi burada da bir dönüştürme işlemi yapılması gerekmektedir. Eğer bu dönüşüm yapılmaz ise, doğrudan cümleyi söyleyen kişinin bahsettiği zaman dilimi yerine, onu aktaran kişinin kastettiği zaman diliminin anlaşılma ihtimali vardır. Ki bu da yanlış olacaktır.
Bir cümleyi doğrudan cümleden dolaylı cümleye dönüştürürken zaman ifadeleri ve kalıplarında yapmanız gereken değişiklikler şunlardır;
- Now: Then
- These days: Those days
- Next (weekend): The (weekend) after / The following (weekend)
- Today: That day
- Tonight: That night
- Yesterday: The day before / The previous day
- Tomorrow: The next day / The following day
- Last (month): The (month) before / The previous (month)
- This (evening): That (evening)
Örneğin;
- Doğrudan cümle: She said ‘I will go to the school tomorrow morning.’ (O dedi ki, ‘Yarın sabah okula gideceğim.’
Dolaylı cümle: She said -that- she would go to the school the next day morning. (O, ertesi gün sabah okula gideceğini söyledi.)
Konu ile ilgili cümle örneklerini inceleyelim;
- Direct sentence / Doğrudan cümle: I do not intend to come to this concert with you. (Ben bu konsere seninle gelmeyi düşünmüyorum.)
Indirect sentence / Dolaylı cümleye dönüştürülmüş hali: She said she did not intend to come to this concert with me. (O, bu konsere benimle gelmeyi düşünmediğini söyledi.)
- Direct sentence / Doğrudan cümle: Ally asked ‘What was on TV yesterday?’ (Ally sordu ‘Dün televizyonda ne vardı?’)
Indirect sentence / Dolaylı cümleye dönüştürülmüş hali: Ally asked what was on TV the night before. (Ally önceki akşam televizyonda ne olduğunu sordu.)
- Direct sentence / Doğrudan cümle: You should be careful, he may call you. (Dikkatli olmalısın, seni arayabilir.)
Indirect sentence / Dolaylı cümleye dönüştürülmüş hali: He said that I should be careful, he might call me. (Bana dikkatli olmam gerektiğini, beni arayabileceğini söyledi.)
- Direct sentence / Doğrudan cümle: Tosb said ‘My friend bought some wine for tonight.’ (Tosb dedi ki ‘Arkadaşım bu akşam için şarap aldı.)
Indirect sentence / Dolaylı cümleye dönüştürülmüş hali: Tosb said that her friend has bought some wine for that night. (Tosb, arkadaşının o akşam için şarap aldığını söyledi.)
- Direct sentence / Doğrudan cümle: Alicia said ‘I lost my keys, but I have back up keys.’ (Alicia dedi ki ‘Anahtarlarımı kaybettim, ama yedek anahtarım var.’
Indirect sentence / Dolaylı cümleye dönüştürülmüş hali: Alicia said that she had lost her keys but she has back up keys. (Alicia, anahtarlarını kaybettiğini, ama yedek anahtarları olduğunu söyledi.
İngilizce Gramer ve Cümle Tipleri
İncelememize başlamadan önce, İngilizce gramer ile ilgili detaylı bilgi almak isterseniz, ‘A’dan Z’ye İngilizce Gramer Konu Anlatımı ve Dilbilgisi’ başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Gramer yani dil bilgisini kısaca bir bildeki kurallar bütünü olarak tanımlayabiliriz. Bir dili öğrenirken elbette bu kurallar üzerinde çalışmak da oldukça büyük bir önem taşımaktadır. Aşağıda İngilizce gramer konuları ve İngilizce cümle türlerini liste halinde inceleyebilirsiniz.
İngilizce Gramer Konuları:
- İngilizce Pekiştirme Soruları (Tag Questions)
- İngilizce To Have Fiilinin Çeşitli Kullanılışları
- İngilizce İlgi Zamirleri – Who (Relative Pronouns)
- Doğrudan ve Dolaylı Cümleler
- İngilizce İsim Tamlamaları
- İngilizce Fiilimsiler (Gerunds)
- İngilizce İlgi Zamirleri – Whose (Relative Pronouns)
- İngilizce Mastarlar (Infinitives)
- İngilizce Yardımcı Fiiller – Modal Verbs – Can
- İngilizce Yardımcı Fiiller – Modal Verbs – Would
- İngilizcede At, In Kullanımı
- İngilizce Yardımcı Fiiller – Modal Verbs – Could
- İngilizce Yardımcı Fiiller – Modal Verbs – Might
- İngilizce İsimlerin Çoğullaşması
- İngilizce İyelik Sıfatları ve İyelik Zamirleri
- İngilizce Yardımcı Fiiller – Modal Verbs – Must
- İngilizce Şahıs Zamirleri
- İngilizce Düzensiz Fiiller (Irregular Verbs)
- İngilizce İşaret Zamirleri
- İngilizce İlgi Zamirleri – Which (Relative Pronouns)
- İngilizce İsimler (Nouns)
- İngilizce Edatlar (Prepositions)
- İngilizce It Zamirinin Çeşitli Kullanılışları
- İngilizce Yardımcı Fiiller
- İngilizce Zamanlar (Tenses)
- İngilizce Sıfatlar (Adjectives)
- İngilizce Soru Zamirleri Ve Sıfatları
- İngilizce İlgi Zamirleri – That (Relative Pronouns)
- İngilizce Articles – A, An, The Kullanımı
- İngilizce Zarflar (Adverbs)
İngilizce Cümle Türleri:
Yapılarına göre cümleler;
- Basit cümle (Simple Sentence)
- Bağlı cümle (Compound Sentence)
- Birleşik cümle (Complex Sentence)
Birleşik cümleler üç farklı yapıya ayrılmaktadır:
- Noun clauses (İsim cümlecikleri)
- Adjective clauses (Sıfat cümlecikleri)
- Adverb clauses (Zarf cümlecikleri)