Yabancı dil bilmek sadece okuduğunuzu anlamak ve kendinizi o dilde ifade etmekle ilgili değildir. Araştırmalar, yabancı bir dilde düşünmenin kararlarımızı daha iyi ve daha makul bir hale getirdiğini göstermiştir. Konuşurken ya da yazı yazarken önce Türkçe düşünüp sonra onu İngilizceye çevirmek yerine, ilk etapta İngilizce düşünebilmeye başladığınızda, kendinizi çok daha rahat bir biçimde ifade edebildiğinizi görebilirsiniz.
Dilbilgisi seviyenize bağlı olarak, artık ana dilinizde ne söylemek istediğinizi düşünebilir ve ardından bunu İngilizceye çevirebilirsiniz. Ancak İngilizceyi önceden düşündüğünüzde, çevirmenize gerek kalmayacak. Bu, İngilizceyi daha akıcı konuşmanıza yardımcı olacaktır. Yabancı bir dilde düşünmek, o dilde akıcı olmak için önemli bir adımdır, ancak İngilizce öğrenenlerin çoğu bunu görmezden gelir. Birincisi, öğrenmeye çalıştığınız dilde düşünmek, son zamanlarda öğrendiğiniz kelimeleri ve gramer kalıplarını yeniden gözden geçirmenin en kolay yollarından biridir. Beyninizi, düşünmeye alışık olmadığınız bir dilde düşünmeye zorlamak, gerçek hayatta onu kullanarak yeni bilgileri etkinleştirmenize yardımcı olacaktır.
1. Tekil Sözcükler Halinde İngilizce Düşünün
İngilizce düşünebiliyor olmak, tabii ki bir anda olacak bir şey değil. Bu hedefe ulaşmak için, ilk adım olarak kelimeleri gördüğünüzde onların İngilizce karşılıklarını düşünebilirsiniz. Gün içerisinde karşınıza çıkan nesnelerin İngilizce karşılıklarını düşünerek, İngilizce düşünmeye başlamak için oldukça doğru bir adım atmış olacaksınız. Dilerseniz, gün içerisinde karşınıza çıkan nesnelerin üzerine, ufak not kağıtları ile İngilizce karşılıklarını yazabilirsiniz.
Bunlara ek olarak, günlük hayatta kullanabileceğiniz basit kalıplar üzerine çalışmalar yaparak, bu kalıpları günlük rutinlerinize ekleyebilirsiniz. Örneğin uyandığınız zaman ‘good morning’ ve uyumadan önce ‘good night’ gibi kalıpları kullanabilirsiniz.
İlk başlarda, İngilizce düşünmeyi hatırlamakta güçlük çekebilirsiniz. Günde bir veya iki kez İngilizce düşünmenizi hatırlatacak bazı ipuçlarını beraber inceleyelim:
Telefonunuzu öğrenme sürecinize dahil edin. Telefon, gün içerisinde en çok kullandığımız eşyalar arasında. Telefonunuzun dilini İngilizce yaparak, pek çok sözcüğün İngilizce karşılığını rahatça öğrenebilir ve İngilizce düşünmeye bir adım daha yaklaşabilirsiniz.
Öğrenme sürecini bir oyuna dönüştürün. Örneğin bir liste tutabilir ve İngilizce düşünmeyi hatırladığınız zamanları bu listeye not alabilirsiniz. Belli bir sayıya ulaştığınızda kendiniz için ufak bir hediye oluşturabilirsiniz.
Son olarak, yukarıda da söz ettiğimiz gibi, not kağıtlarını öğrenme sürecinize dahil edebilirsiniz. Örneğin banyoda kullanmak için banyo aynasına bir kelime notu yapıştırın. Bu notlar size günlük İngilizce düşünme deneyiminizi hatırlatır ve gün içerisinde kullanabileceğiniz çeşitli kelimeler sunar.
Bu küçük adımlarda ne kadar çok kelime öğrenirseniz, İngilizce düşünmek o kadar kolay olacaktır. Becerilerinizi ne kadar geliştirirseniz, düşünmeniz o kadar hızlı bir hale gelir ve cümleler halinde düşünmeye o kadar çabuk başlarsınız.
2. Uyumadan Önce İngilizce Günü Özetleyin
Gününüzü nasıl geçirdiğinizi, uyumadan hemen önce İngilizce olarak düşünebilir, kafanızda cümleler oluşturabilirsiniz. Örneğin, ‘Today was a very active day. As my first job, I completed my work from yesterday. Then I had breakfast and went for a walk outside. We went to a concert with my friends and then came home. I was very tired, I immediately wanted to go to bed and sleep.’ (Bugün oldukça hareketli bir gündü. İlk iş olarak, dünden kalan işlerimi tamamladım. Daha sonra kahvaltımı ettim ve dışarıda bir yürüyüşe çıktım. Arkadaşlarım ile bir konsere gittik ve daha sonra eve geldim. Çok yorulmuştum, hemen yatıp uyumak istedim.’ gibi bir özet yapabilirsiniz.
Bu tür anlatımları, seviyeniz geliştikçe bir başkasının ağzından yapmaya da başlayabilirsiniz. Yani, bir başka deyişle, başkasının gününün nasıl geçtiğini anlatan bir hikaye oluşturabilirsiniz. Bunu yapmak için he ya da she gibi kişi zamirlerini kullanabilirsiniz. Yaptıklarınızdan nasıl göründüğünüze ve nasıl düşündüğünüze kadar her şeyi tarif edebilirsiniz. Bu size kelimelerin tekrarının yanı sıra tam ve doğru cümleleri kurabilme şansı da verecektir.
3. Zihinde İngilizce Sohbetler ve Diyaloglar Üretin
Elbette başkalarıyla konuşurken, yalnızca o gün ne yaptığınızdan bahsetmeyeceksiniz. Pek çok farklı konu hakkında konuşabilirsiniz, böylece konuşma becerilerinizi geliştirme şansı bulacaksınız. Bir konu belirleyerek bu konu hakkında farklı kişilerle sohbet edebilirsiniz Yeni bir kelime listesi öğrenmek istiyorsanız, kendinize kelime listeleri hazırlayabilir ve bu kelimeleri kullanarak belli bir konu üzerinde konuşmak gibi çalışmalar yapabilirsiniz. Hangi konuyu seçtiğiniz elbette önemli olmayacaktır. Önemli olan, hata yapmaktan korkmadan rahat bir şekilde konuşmaya cesaret etmeniz olacaktır.
Örneğin, kısa bir süreliğine bir restoranda yemek yemeyi planlıyorsanız, garsonla sohbetinizi pratik edebilirsiniz. Hem garsonun söyleyebileceği şeyleri hem de sizin ne söyleyeceğinizi düşünün. Aranızda şöyle bir diyalog geçebilir;
- Waiter / Garson: Good day Sir. Welcome to our restaurant. How can I help you? (İyi günler efendim. Restoranımıza hoş geldiniz. Size nasıl yardımcı olabilirim?)
- Customer / Müşteri: Hi. I would like to have a delicious coffee, but I do not know much about the coffees on the menu, can you help me with this please? (Lezzetli bir kahve içmek istiyorum ama menüdeki kahveler hakkında pek bir şey bilmiyorum, bana bu konuda yardımcı olur musunuz lütfen?)
- Waiter / Garson: Our coffee beans are of very high quality. Do you want to taste a strong coffee or a soft drink? (Kahve çekirdeklerimiz oldukça kalitelidir. Sert içimli bir kahve mi tatmak istersiniz, yumuşak içimli mi?)
- Customer / Müşteri: I believe in your knowledge of coffee. You decide and surprise me! (Kahve konusundaki bilginize inanıyorum. Siz karar verin ve beni şaşırtın!)
Bu tür diyalogları zihninizde canlandırıp pratik ettikçe, gerçek bir diyalogda daha rahat bir şekilde kendinizi ifade etmeye başladığınızı göreceksiniz. Bu adımları tamamladıktan sonra, pratik için elbette karşılıklı konuşabileceğiniz biri ile devam etmeniz en doğrusu olacaktır.
4. İngilizce Yaratıcılık Gösterin
Bir şeyi açıklamanın her zaman birden fazla yolu vardır. Spesifik olarak ihtiyaç duyduğunuz kelimenin İngilizce karşılığını bilmeseniz bile yaratıcı bir şekilde düşünerek ve başka kelimeler kullanarak fikrinizi ifade edebilirsiniz. Örneğin, ‘door is closed’ yani ‘kapı kapalı’ demek yerine, basitçe ‘door is not open’, yani ‘kapı açık değil’ diyebilirsiniz.
Aslında ana dilinizde konuşurken bu yöntemi kullandığınızı düşünecek olursanız, bu durum sizin için daha da normalleşecek ve İngilizce konuşurken çok daha rahat konuşmanızı sağlayacaktır. Hatırlayamadığınız kelimelerin ifadesi için, şu kalıplardan faydalanabilirsiniz;
- It is similar to… (… benzer)
- It is a place where… (… ‘nun olduğu yer)
- It is something you use to… (… için kullandığın şeydir)
- It is an action you do when… (… olduğunda yaptığın bir eylem)
- It is the opposite of… (…’nın zıt anlamlısı)
Yaratıcı konuşma becerilerinizi güçlendirmek için arkadaşlarınızla veya sohbet arkadaşınızla eğlenceli oyunlar oynamayı deneyebilirsiniz. Taboo ve Catch Phrase oyunları, belirli kelimeleri söylemeden kendinizi farklı biçimde ifade etmenizi sağlar. Sıklıkla unuttuğunuz kelimelerin bir listesini yaparak bu oyunların kendi versiyonunuzu çalışma partnerinizle oynayabilirsiniz. Arkadaşlarınızdan tek bir kelime söylemeden zihninizdeki kelimeyi tahmin etmelerini isteyerek, karşılıklı bir çalışma tasarlayabilirsiniz.
5. İngilizce Kelime Haznenizi Genişletin
Yeni bir dil öğrenmenin en kolay yollarından biri sözlük çalışmalarına ağırlık vermektir. Öğrenmek istediğiniz dilin dil bilgisi ile ilgili iyi bir bilgi birikimine sahip olsanız bile, kelime bilginiz azaldığında kendinizi ifade etmekte güçlük çekebilirsiniz. Sözlüğü okuyarak yeni kelimeler öğrenecek ve kullanımlarını ve telaffuzlarını göreceksiniz. Her zaman yanınızda bir sözlüğe sahip olmak, kelimeyi kolayca bulmanıza yardımcı olacaktır.
Kelime haznenizi geliştirmenin en iyi yollarından biri de, bir kelime defteri tutmaktır. Öğrendiğiniz kelimelerin, yapısını ve farklı çekimlerini, kelime defterinize not alabilir, dilerseniz kelimelerin yanına telaffuzlarını da yazabilirsiniz.
Artık yeni kelimelerin bir listesine sahip olduğuna göre, onlarla ne yapabilirsin? İlk adım, bunları konuşmanızda (ve düşüncelerinizde) kullanmaktır. Bunu yapmanın iyi bir yolu, bu kelimeleri gruplamaktır. Her sabah yaklaşık beş kelimelik bir grup seçin ve bunları gün boyunca kullanın. Bunu yapmak, onları uzun süre hatırlamanıza yardımcı olacaktır. İngilizce kelime ezberleme ve öğrenme yöntemleri bunlarla sınırlı değil elbette. Her öğrencinin kendine göre bir öğrenme yapısı vardır. Kimisi yazarak daha iyi öğrenir, kimisi ise pratik ile beraber. Kendinizi için doğru öğrenme yöntemini bularak çalışmalarınızı bu yönde tasarlayabilirsiniz.
6. İngilizceden İngilizceye Çeviri Yapın
İngilizce düşünmeye alıştığınızda, günlük hayatınızda bunu mümkün olduğunca yapmaya çalışın. Bunu yapmak için sadece İngilizce’den İngilizce çevirileri kullanın. Ne kadar az çeviri yaparsanız, İngilizce düşünmek ve İngilizce konuşmak o kadar kolay olacaktır.
İlk aşamada İngilizce tanımlar size karmaşık gelebilir. Bunun sizi caydırmasına izin vermeyin. Bunun yerine, İngilizce öğrenenler veya çocuklar için iyi bir sözlük uygulaması veya web sitesi seçin. Bu tür uygulamalarda, kelimeleri tanımlamak için daha basit bir dil kullanılır.
7. İngilizce Film İzleyin
İngilizce dinleme becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olacak binlerce kaynak var. Dinleme becerileri, İngilizce öğrenirken geliştirmeniz gereken temel ve en önemli becerilerden biridir. Dinleme becerilerinizi geliştirmek için gerçek, günlük İngilizce konuşmaları dinleyebilirsiniz. Çocuklar için hazırlanmış filmleri, çizgi filmleri ve dizileri takip etmek, dinleme yetkinliğinizin gelişmesine katkıda bulunacaktır. İnternette bu çalışmaları yapabileceğiniz pek çok İngilizce film izleme sitesi bulunuyor. Ufak bir araştırma ile bu siteler üzerinden çalışmalarınıza başlayabilirsiniz.
Unutmayın, beyin doğal olarak zaman içinde dil kalıplarını ayırt etme yeteneğine sahiptir. İlk seferde duyduğunuzu anlamıyorsanız, bu sizi endişelendirmesin ya da pes etmenize sebep olmasın. Bu çalışma sırasında, yanınızda bir defter bulundurursanız, duyduğunuz hoşunuza giden kelime ve kalıpları not edebilir ve daha sonra bunlar üzerinden de ayrı bir çalışma tasarlayabilirsiniz.
Filmin sesini kısın. İnsanların ne dediğini anlamaya çalışın. İnsanların ne söylediği elbette önemli, fakat söylediklerini nasıl söyledikleri, nasıl telaffuz ettikleri de bir o kadar önemlidir. Bu nedenle yapacağınız çalışma esnasında izlediğiniz kişilerin vücut diline, yüz ifadelerine, tonlamaya, özellikle dudak hareketlerine dikkat edin. Onlar gibi konuşun ve yeni öğrendiğiniz dil kalıplarını sık sık tekrarlayın. Ana dilinizde izlediğiniz bir filmi İngilizce altyazılı olarak izlemek de ayrıca size fayda sağlayacak bir çalışma olacaktır.
8. İngilizce Şiir Okuyun
İngilizce şiir okumak, İngilizce öğrenenlerin konuşma, yazma, okuma ve dinleme becerilerini birçok farklı şekilde geliştirir. Şiirleri defalarca okuyun, üzerlerinde detaylıca çalışmalar yapmanız, İngilizce düşünme noktasında size pek çok fayda sağlayacaktır. Bu çalışmaları yaparken, sıfatların ve zarfların nerede olduğunu anladığınızda anlamlarına daha çok dikkat edebilirsiniz. Ancak şiirlerin dilbilgisi açısından doğru olmadığını ve günümüzde yaygın olarak kullanılmayan bazı kelimelerin sıklıkla kullanıldığını unutmayın.
Şiirler ayrıca size kelime seçme sanatını da öğretir. Şairler küçük bir alanda çok güçlü mesajlar vermeye çalışırlar. Bu nedenle kelime seçiminde çok dikkatli davranırlar. Bir şeyi, farklı şekillerde nasıl söyleyebileceğiniz ile ilgili size pek çok örnek sunarlar. Bu da, İngilizce dili içerisinde düşünebilmek adına olumlu bir şey olacaktır. Bir nesneyi, bir duyguyu, farklı şekillerde betimleyebiliyor olmak, o dilde düşünebiliyor olduğunuzu gösterir.
9. İngilizce Şarkı Söyleyin
İngilizce şarkı dinlemek, dil öğrenimi açısından çok önemlidir. Dolayısıyla, sürekli olarak gramer veya kelimeleri ezberlemek beyin için yorucu olduğu için, bir dil öğrenme sürecinde bir şarkıyı dinlemek hem eğlenmenize hem de İngilizce öğrenmekten zevk almanıza olanak sağlayacaktır.
Şarkılar üzerinde çalışmalar yaparken, karşılaştığınız yeni kelimelerin anlamlarını arayın ve öğrenin. Ne kadar çok şarkı öğrenirseniz, dile olan hakimiyetiniz o kadar artar. Hemen hemen tüm İngilizce şarkılarda daha önce karşılaşmamış olduğunuz birçok günlük ifade, kelime ve hatta kelime öbeği bulunur. Tabii bunun temel nedeni şarkının hedef kitlesinin öncelikle İngilizce bilenler olmasıdır. İngilizce müzik dinleyerek, İngilizce kelimelerin tonlamasına ve telaffuzuna da daha aşina olursunuz. Bu sayede İngilizce kelimelerin vurgulanması ve telaffuzu sizin için artık daha kolay bir konu haline gelecektir.
İngilizce şarkı sözlerini bularak, bir yandan bunları okuyup bir yandan şarkıya eşlik edebilirsiniz. İngilizce öğrenmek için şarkı söylemek, öğrenim sürecinde yapabileceğiniz en eğlenceli aktivitelerden biridir.
10. İngilizce Mektup Yazın
İngilizce mektup yazmak, her seviyede İngilizce yeterliliğine sahip kişi için kolay bir egzersizdir. Mektup yazarken kullanılabilecek olan kalıpları bir kere öğrendikten sonra, her türlü yere ya da kişiye kolayca mektup yazabilirsiniz. Yazdığınız mektubun bir girişi, bir gelişme bölümü ve bir sonuç bölümü olmasına dikkat etmeniz gerekmektedir. Mektubu dilerseniz internet üzerinden dilerseniz de kağıt üzerine yazabilirsiniz. Bir email’in, posta yolu ile gönderdiğiniz mektuba oranla çok çok daha hızlı yerine ulaştığını herhalde söylememize gerek bile yoktur. Fakat, hangi yolu seçerseniz seçin, mektup yazmak, hatta başlı başına yazı yazmak, kendinizi yazarak ifade etmeye çalışmak İngilizce düşünme yeteneğini güçlendirecektir.
İngilizce bir mektubun nasıl yazılacağını bilmek iş bulmanıza, daha güçlü ilişkiler kurmanıza ve daha pek çok şeye yardımcı olabilir. İngilizce makale yazmak konusunda iyi bir yere gelmek istiyorsanız, başlangıç olarak İngilizce mektup yazma ile başlayabilir ve kendinizi yazı konusunda geliştirebilirsiniz.
Mektup yazarken aşağıdaki kalıplardan faydalanabilirsiniz:
- Look forward to seeing you soon!: Seni en yakın zamanda görmeyi bekliyorum!
- I would be grateful if you could attend to this matter as soon as possible: Bu mesele ile en kısa zamanda ilgilenebilirseniz çok minnettar olurum.
- Best regards: En derin saygılarımla
- Good to see you again last week.: Geçen hafta seni yeniden görmek çok güzeldi.
- With kind regards,: En içten saygılarımla,
- If you would like any further information, please don’t hesitate to contact me.: Daha fazla bilgi edinmek isterseniz, benimle temasa geçmekten çekinmeyin.
- Sorry it’s taken me so long to write.: Sana bir cevap yazmam bu kadar uzun sürdüğü için özür dilerim.
- Kind regards,: İçten saygılarımla,
- Regards,: Saygılarımla,
- I hope you’re well.: Umarım iyisindir.
11. Doğru Gramere Değil Akıcı Düşünmeye Odaklanın
İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşmak, mükemmel İngilizce dil bilgisine sahip olmakla aynı şey değildir, hatta anadili İngilizce olan kişiler bile dilbilgisi hataları yapar! Akıcı bir şekilde konuşabilmeniz için iletişim kurabilmeniz gerekir. Dilbilginiz ne kadar iyi olursa olsun, bu dilbilgisini kullanacak kelimelere sahip değilseniz, dil becerilerinizi asla geliştiremeyeceksiniz. Bu nedenle dilbilgisi hakkında düşünmeyi bir kenara bırakın. İngilizce düşünmeye çalışın, hata yapmaktan korkmayın.
İngilizce gramer bilgisi elbette önemlidir, fakat eğer akademik alanda bir şey yapmıyorsanız, amacınız yalnızca iletişim kurmak ya da yalnızca İngilizce düşünmeye yaklaşmak ise, dil bilgisi hatası yapmaktan korkmamanız ve aklınıza gelen şekilde, İngilizce ifadeler ile kendiniz ifade etmeniz gerekir.
12. Gördüklerinizi İngilizce Olarak Betimleyin
İngilizce kelimeleri ezberlemenin en kolay yolu, Da Vinci’nin kullandığı simülasyon yöntemidir. Yani, yeni kelimeler öğrendiğimizde, onları daha basit bir şekilde hatırlamak için Türkçede benzer kelimeler ile eşleştirebiliriz.
Örneğin, buy yani satın almak kelimesini öğrenme sürecinizde, bu kelimeyi, okunuşu aynı şekilde olan bye kelimesi ile eşleştirebilir ve kelimeyi kafanızda ‘bir şeyi satın alıp oradan gitmek’ gibi kodlayabilirsiniz. Serbest çağrışım yöntemi ile, kelimelerin karşılıklarını hatırlamak sizin için çok daha kolay olacaktır.
13. Düşünürken Çeviri Yapmayın, Doğruca O Dilde Düşünün
Tabii ki, ana diliniz İngilizce değilse, kafanızda çeviri yapmadan, direkt o dilde düşünmeye başlamanız biraz zaman alacaktır. Fakat, yine de umudunuzu kaybetmeyin, çünkü bu, imkansız bir durum değildir. Düşünürken çeviri yapmak, sizin için hem zaman kaybı olacak hem de hata yapma riskinizi artıracaktır. Bu yazımızda sizler için verdiğimiz önerileri dikkate alır ve bu yönde çalışmalar yaparsanız, İngilizce düşünmenin sizin için çok daha kolay bir hal alacağından emin olabilirsiniz.
İngilizce düşünmek dediğimiz zaman, İngilizce cümle yapısını düşünmek de akıllara gelmelidir. Türkçe ve İngilizce cümle yapıları birbirinden farklı olduğundan, İngilizce düşünmek isteyen kişilerin bu noktaya da dikkat etmeleri gerekecektir. Örneğin, İngilizcede seni seviyorum demek istediğimiz zaman ‘I love you’ cümlesini kurmamız gerekir. Bu cümlede yer verilen kelimeleri tek tek Türkçeye çevirecek olursak ‘ben, sevmek, seni’ gibi bir cümle ile karşılaşırız. Dolayısıyla, İngilizce düşünmeye başlamak istiyorsanız, bu tür dil farklılıkları üzerinde de çeşitli çalışmalar yapmanız doğru olacaktır.
14. İngilizce Günlük Yazın
Pek çok insan hala iç dünyasını ve yaşamını anlatabilecekleri bir yere sığınmak istemektedir. Bunu yapabileceğimiz en konforlu yer günlüklerdir. Günlük rutini sürdürmek çoğu insan için bir rahatlık olsa da, çoğumuzun bunu tutarlı bir şekilde yapmadığını görebiliriz.
Günlük yazmaya yeni başlıyorsanız, ilk önce ne hakkında yazmak istediğinize karar verin. İngilizceniz uzun ve detaylı cümleler yazmaya uygun değilse o gün ne yaptığınızı basit ve genel cümlelerle anlatan bir günlük tutabilirsiniz.
İngilizce günlük tutmanız için sizi motive edecek defterler bulmanız, bu etkinliği sizin için daha keyifli bir hale getirecektir. İngilizce günlük tutmayı sıkıcı bir sorumluluk olarak görmeyin. İngilizce yazarken zorluk çekiyor iseniz kendinizi en basit cümlelerle tanıtmaya çalışın. Yazmayı pratik ettikçe, bu konuda daha iyi bir konumda olacağınızdan şüpheniz olmasın.
15. İngilizce Kitap Okuyun
İngilizce öğrenmek için onu günlük hayatınızın bir parçası haline getirmelisiniz. Yani her gün İngilizcenizi geliştirmeniz gerekiyor. Yabancı dilde okumalar yapmak, o diil öğrenmek için yapabileceğiniz en rahat ve verimli şey olacaktır. Bu çalışmayı yapmak için, İngilizce hikaye kitapları satın alabilir, çeşitli makale ve dergileri inceleyebilir, internette gördüğünüz İngilizce metinleri detaylı bir biçimde inceleyebilirsiniz. Günde iki sayfa okusanız bile faydalarını göreceksiniz.
Farklı dilde bir şeyler okumak, yalnızca okuma yetkinliklerinizi geliştirmeyecektir. Bu eylem, aynı zamanda, genel anlamda İngilizce yeterliliğinizi artıracak ve İngilizce düşünebilme noktasında da size pek çok fayda sağlayacaktır. Okurken, karşılaştığınız farklı kalıplar, farklı farklı noktalarda karşınıza çıkarak, daha sonra onları çok daha rahat bir şekilde hatırlayabilmenize olanak sağlayacaklardır. Okuduğunuz metinlerin, ya kendi seviyenizde, ya da bir üst seviyede olmasına özen gösterin. Bu sayede öğrenim süreci daha rahat ilerleyecektir. İngilizce okuma parçaları, İngilizce düşünebilme anlamında da size pek çok şey katacaktır.
16. İngilizce Çevrenizi Tarif Edin
Çevrenizde gördüğünüz her şeyi İngilizce olarak anlatın. Bu, cümleler kurmanıza ve yeni kelimeler öğrenmenize yardımcı olacaktır. Yolda gördüğünüz ağaçları, geçtiğiniz insanları, girdiğiniz pazarları vb. İngilizce olarak tanımlayabilirsiniz ve bu çalışma sayesinde, aklınıza gelmeyen kelimelerin karşılıklarına da sözlük üzerinden ulaşabilir ve daha detaylı bir çalışma yapabilirsiniz. Betimlemek, o dilde düşünebilmeyi de beraberinde getireceğinden, İngilizce düşünmeye giden yollardan önemli bir tanesidir.
İngilizce Düşünmek Neden Önemlidir?
Bir yabancı dil öğrendiğinizde, günlük hayatta yaşadığımızı o dilde nasıl söyleyebileceğimizi düşünmeye başladığınızda, İngilizce düşünmeye başlıyorsunuz. İster öğrenci olun, isterseniz de kariyerinize farklı bir soluk getirmeye hazırlanıyor olun, İngilizce düşünmeye başlamak size pek çok olumlu şey katacaktır. İngilizce düşünebilmenin size katacağı bazı olumlu noktaları ve bu noktalara ulaşabilmek adına yapabileceklerinizi beraber inceleyelim;
- Zeka Gelişimi
Farklı bir dilde düşünebiliyor olmak, zekanızı geliştirir. zihin egzersizleri olarak da değerlendirebileceğimiz bu eylemler, daha dikkatli ve zeki olmanızı sağlayacaktır.
- Hayal Gücü Gelişimi
Farklı bir dilde düşünmek, farklı kavramları da zihninize dahil etmek anlamına gelir. Bu sebeple, İngilizce düşünebiliyor olmak, hayal gücünüzün gelişmesine de katkı sağlayacaktır.
- Perspektif Gelişimi
Farklı dilde kullanılan farklı deyimler, farklı bir dil yapısı, bakış açısınızı genişletecektir. Dilin bir kültür olduğunu düşünecek olursak, farklı bir kültürü hayatınıza dahil etmek ufkunuzu elbette genişletir.
- Daha Güvenilir Kararlar Alabilme
Araştırmalar, bir yabancı dilde herhangi bir şey hakkında düşünmenin, seçimlerinizi daha güvenilir bir şekilde gerçekleştirmenize izin verdiğini ortaya koymuştur. Sadece İngilizce düşünmek daha iyi karar vermede bir avantaj olmakla kalmaz, aynı zamanda dili daha hızlı öğrenmeye de yardımcı olabilir. İngilizceyi zihninizde “ifade ediyorsanız” ağzınızla konuşmak daha kolay hale gelir.
- Önyargılardan Kurtulma
Dilin kültür ile arasındaki bağı göz önünde bulunduracak olursak, farklı bir dil öğrenmenin, farklı bir kültür ile tanışmak ve önyargılarınızı kırmak gibi fonksiyonları olduğunu da söyleyebiliriz. Dil öğrenimi ve önyargı arasındaki korelasyon ile ilgili yapılan çalışmalar ile ilgili detayylı bilgi almak isterseniz bu konu üzerinde bir çalışma yapabilirsiniz.
İngilizce Düşünmek Türkçeyi Zayıflatır mı?
Eğer ana diliniz Türkçe ise, farklı bir dil öğrenmenin bu dili zayıflatması mümkün değildir. Doğduğunuzdan beri maruz kaldığınız dili unutmanız düşündüğünüz kadar kolay olmayacaktır. Çünkü yılların sağladığı veri tabanı buna izin vermez. Fakat, elbette eğer çevrenizde konuşulan dil Türkçe değilse ve artık yalnızca İngilizce üzerinden iletişim kurmaya başladıysanız, Türkçenizin biraz zayıflaması da hem normal hem de mümkündür.
İngilizce Düşünmek ve İngilizce Rüya Görmek Bağlantılı mıdır?
Eğer gün içerisinde bir konu üzerinde çok fazla düşünüyor isek, gece uyurken o konu ile ilgili bir rüya görme ihtimalimiz oldukça fazladır. Bu bağlamda, İngilizce düşünmenin ve İngilizce rüya görmenin bağlantılı olduğunu söylemek doğru olacaktır. Rüyaların, bilinçaltının dışavurumu olduğunu düşünürsek, zihnin bilinçli durumda sıklıkla ilgilendiği bir konunun bilinçdışı durumda ortaya çıkması beklenen bir durumdur. Bu sebeple, özellikle de, İngilizce öğrenmeye yeni başladıysanız, rüyada İngilizce konuşmak ya da rüyaları İngilizce görmek gibi durumlar ile karşılaşabilirsiniz. Bu durum, öğrendiğiniz dili içselleştirdiğinize ve öğrenim anlamında iyi bir noktada olduğunuza işaret etmektedir.