Gün içerisinde yaptığımız bazı şeyler her gün kendini tekrar edebilir. Bu türden işlerimizi ve alışkanlıklarımızı günlük rutinlerimiz olarak ifade edebiliriz. İngilizce kendine daily routines ya da daily activities olarak karşılık bulan günlük rutinlerimize kattığımız şeyler günümüzün kalitesini artırmaya yardımcı olacaktır. Örneğin sabah uyandığınızda camı açıp temiz havayı içinize çekebilir, kendinize güzel bir kahve demleyebilirsiniz. Tüm bu işleri İngilizcede de anlatabiliyor olmak isterseniz, yazımıza bir göz atmanızı öneririz. Bu yazıda, günlük rutinlerinizi İngilizcede nasıl anlatabileceğinize dair bilgiler bulabilirsiniz. Günlük rutinlerinizden bahsederken kullanabileceğiniz fiilleri incelemek isterseniz, ‘İngilizce Fiiller’ isimli yazımıza da göz atabilirsiniz. Hazırsanız, başlayalım!
İngilizce Günlük Rutin İşler Nasıl Anlatılır?
Kişilerin her gün yaptığı rutin işleri zamana uygun olarak yazması, günün daha rahat bir şekilde ilerlemesini sağlayacaktır. Dilerseniz kronolojik sırayla hazırladığınız bu listede, tamamladığınız işlerin yanına bir artı koyarak kalan işlerin takibini de rahatça yapabilirsiniz. Yapılacakları sabah, öğle, öğleden sonra, akşam ve gece olarak ayırabilir, düzenleyebilirsiniz. Yazının devamında bu düzenlemeyi nasıl yapabileceğiniz ile ilgili örnekler bulabilirsiniz. İngilizce günlük rutinlerinizin listesini oluştururken ya da onları ifade ederken geniş zaman kipi (simple present) kullanmanız gerekmektedir. Dilerseniz örneklere beraber göz atalım.
İngilizce Günlük Sabah (Morning) Rutinleri
Sabah rutinlerinizi nasıl düzenleyebileceğiniz ile ilgili örneği beraber inceleyelim;
| İngilizce Günlük Sabah (Morning) Rutinleri |
|---|
| I wake up at six a.m. / Sabah saat altıda uyanırım. |
| But I usually get up at 6.30. / Ama genellikle yataktan saat altı buçukta kalkarım. |
| Then I start to get ready for the day, before I go for a run. / Sonrasında koşuya çıkmadan önce, o gün için hazırlıklarımı yaparım. |
| After that, I go for a short run before breakfast. / Bundan sonra, kahvaltıdan önce kısa bir koşuya çıkarım. |
| After running, I come back and take a shower. / Koşudan sonra geri gelir duş alırım. |
| And it is time for breakfast! I usually have my breakfast at 7.30. / Ve kahvaltı zamanı! Kahvaltımı genellikle yedi buçukta yaparım. |
| After the breakfast it is time to brush my teeth and brush my hair. / Kahvaltıdan sonra benim için diş fırçalama ve saçlarımı tarama zamanıdır. |
| Around 8 a.m I start to put on my makeup. / Saat sekiz gibi makyajımı yapmaya başlarım. |
| Then I get dressed for work. / Daha sonra iş için hazırlanır / giyinirim. |
| And finally I leave house for work around 9 a.m. / Ve son olarak saat dokuz gibi evden işe gitmek üzere ayrılırım. |
İngilizce Günlük Öğle (Noon) Rutinleri
Öğle rutinlerinizi nasıl düzenleyebileceğiniz ile ilgili örneği beraber inceleyelim;
| İngilizce Günlük Öğle (Noon) Rutinleri |
|---|
| At noon time I usually go out to eat. / Öğle vakti genellikle yemek yemek için dışarı çıkarım. |
| I generally meet my friends and have coffee with them after lunch around 12.30 / Genellikle öğle yemeğinden sonra arkadaşlarım ile buluşur, onlarla 12.30 civarı bir kahve içerim. |
| Then I go back to work and start working till afternoon. / Daha sonra işe döner akşamüstüne kadar çalışırım. |
İngilizce Günlük Öğleden Sonra (Afternoon) Rutinleri
Öğleden sonra rutinlerinizi nasıl düzenleyebileceğiniz ile ilgili örneği beraber inceleyelim;
| İngilizce Günlük Öğleden Sonra (Afternoon) Rutinleri |
|---|
| I usually get off work around 5 p.m. / Genellikle işten akşam üstü beşte çıkarım. |
| Then I meet some friends and have diner. / Daha sonra arkadaşlarla buluşur, yemek yerim. |
| After the dinner we have drinks. / Yemekten sonra biraz içki içeriz. |
| I leave to home arounf 7 p.m / Eve yedi gibi giderim. |
| I work out for 1 and a half hour. / Bir buçuk saat kadar spor yaparım. |
| I genereally watch T.V. or Netflix after that. / Daha sonra ya televizyon izlerim ya da Netflix. |
| Then I just hang out and relax. / Daha sonra biraz boş vakit geçirir rahatlamaya çalışırım. |
İngilizce Günlük Akşam (Evening) Rutinleri
Akşam rutinlerinizi nasıl düzenleyebileceğiniz ile ilgili örneği beraber inceleyelim;
| İngilizce Günlük Akşam (Evening) Rutinleri |
|---|
| In the evenings I do a little bit yoga to relax. / Akşamları biraz rahatlamak amacı ile yoga yaparım. |
| Then I organize the next day's programme. / Daha sonra ertesi günün programını organize ederim / hazırlarım. |
İngilizce Günlük Gece (Night) Rutinleri
Gece rutinlerinizi nasıl düzenleyebileceğiniz ile ilgili örneği beraber inceleyelim;
| İngilizce Günlük Gece (Night) Rutinleri |
|---|
| I start to get ready for bed at 11 p.m / Akşam on birde uyku hazırlıklarına başlarım. |
| I clean my make up and brush my teeth. / Makyajımı siler dişlerimi fırçalarım. |
| Then I read a book for thirty minutes, before I sleep. / Daha sonra uyumadan önce otuz dakika kitap okurum. |
| And it is time for me to sleep ! / Ve benim için uyku vakti! |
İngilizce Günlük Rutin ile İlgili 20 Örnek Cümle 2
- Ricky Gervais writes a poem before he goes to bed every night. (Ricky Gervais, her gece uyumadan önce bir şiir yazar.)
- I do not eat sweet things for breakfast, because it is not healthy. (Kahvaltıda tatlı şeyler yemem, çünkü sağlıklı değil.)
- We have dinner at five PM every day. Because it is not healthy to eat after that. (Saat beşte akşam yemeği yiyoruz. Çünkü o saatten sonra yemek sağlıklı değil.)
- Louis C.K. goes to the cinema every weekend. (Louis C.K. her hafta sonu sinemaya gider.)
- Alice has five classes a day. She is a pilates teacher. (Alice’in günde altı dersi oluyor. O bir pilates hocası.)
- Ally wakes up really late every single day and I can say that he looks really unhappy because of his habit. (Ally her sabah çok geç kalkıyor. Ve onun bu alışkanlığından dolayı mutsuz olduğunu söyleyebilirim.)
- They have breakfast with their family. (Aileleri ile kahvaltı yaparlar.)
- Allison washes her face and she gets dressed every day in just ten minutes. Good for her. (Allison her gün sadece on dakika içerisinde yüzünü yıkayıp giyiniyor. Bu onun için iyi bir alışkanlık.)
- I get up early every day to walk my dog. (Köpeğimi çıkarmak için her gün erken kalkarım.)
- He does not go to work by his car. (O işe arabası ile gitmez.)
- We meet for lunch at the school canteen with my best friend. (Okul kantininde öğle yemeği için en yakın arkadaşımla buluşuruz.)
- They drink coffee together at the lunch break, because their offices are too close. (Onlar öğle yemeği arasında beraber kahve içer, çünkü ofisleri birbirlerine çok yakın.)
- He starts working on his homework after he comes to home and has his dinner. (Eve gelip akşam yemeğini yedikten sonra o, ödevleri üzerinde çalışmaya başlar..)
- We sleep really late because we like to chat till morning. (Gerçekten çok geç uyuyoruz, çünkü sabaha kadar sohbet etmeyi seviyoruz.)
- I spend time with my boyfriend at weekends. (Hafta sonları erkek arkadaşım ile zaman geçiririm.)
- She has a shower after running every morning. (Her sabah koşudan sonra duş alır.)
- I go to bed at eleven p.m because I wake up too early in the mornings. (Akşamları saat on birde uyurum, çünkü sabahları çok erken kalkarım. )
- I listen to music every morning when I am driving for work. (Her sabah işe giderken müzik dinlerim.)
- I get on the school bus after I wash my hair and brush my teeth properly. (Saçlarımı yıkayıp dişlerimi düzgünce fırçaladıktan sonra okul otobüsüne binerim.)
- Marry gets back home after work with her friends to watch movies. (Marry işten sonra eve arkadaşları ile film izlemeye gelir.)
İngilizce Günlük İşler Hakkında 10 Soru
- What time do you get up in the mornings? (Sabahları saat kaçta uyanırsın?)
– I usually get up at about eight a.m. and go running for the first thing to do. (Sabahları genellikle sekizde uyanır, ilk iş olarak koşuya çıkarım.) - What time do your lovely neighbours go to work? (Sevgili komşuların saat kaçta işe gidiyor?)
– They go to work at half past eleven. They start a little bit late, right? (Onlar saat on bir buçukta işe gider. Biraz geç başlıyorlar, sence de öyle değil mi?) - Do you wake up early on Sundays? (Pazar günleri erken uyanır mısın?)
– No, I do not get up early on Sundays but my girlfriend does. (Hayır pazar günleri erken kalkmam. Ama kız arkadaşım kalkar.) - Do you wash your hair every day? (Her gün saçlarını yıkar mısın?)
– No, I don’t. I wash my hair every other day. (Hayır, yıkamam. Saçlarımı gün aşırı yıkarım.) - Who goes to school by bike? (Kim okula bisiklet ile gider?)
– Wendy goes to school by bike. (Wendy bisikletle okula gider.) - How do you go to work in the mornings? (Sabahları işe nasıl gidersin?)
– We go to work with our car with my father. (İşe babamla beraber arabayla gideriz.) - Does Enrique go out with his friends every night? Isn’t it exhausting for him yet? (Enrique her akşam arkadaşları ile dışarı çıkar mı? Bu iş hala yorucu gelmiyor mu kendisine?)
– Yes, he does. And no, I do not think that it is exhausting for him. He seems happy. (Evet çıkıyor. Ve yorucu olduğunu sanmıyorum. Mutlu gözüküyor.) - Do you watch cartoons after school? (Okuldan sonra çizgi film izler misin?)
– Yes, I watch Pokemon after school. (Evet, okuldan sonra Pokemon izlerim.) - What do you have for breakfast? (Kahvaltıda ne yersin?)
– We have cheese, salad and omelette for breakfast every single morning. (Biz kahvaltıda her sabah peynir, salata ve omlet yeriz.) - What time does Ponny come back from school? (Ponny saat kaçta okuldan döner?)
– She comes back from school at five p.m. (O saat beşte okuldan döner.)
