İngilizcede belli başlı olmak üzere birçok önemli grammar (dilbilgisi) konusu vardır. Bu konular tense, adverb, conjunctions, subjunctive ve modallardır. Bu konuları bilmek İngilizce öğrenirken epey önemlidir çünkü dilin yapı taşları olan bu konular ile pek sık karşılaşırız. İngilizce öğrenirken dilbilgisi konularının tam olarak ve kapsamlı bir şekilde öğrenilmesi dil öğrenimini kolaylaştıracaktır.
Bu konuların birçoğu sitemizde verilmiştir. Şimdi ise modals başlığında have to has to konusunu detaylı inceleyelim.
İngilizce Have to Konu Anlatımı
Hepimiz günlük hayat içerisinde sorumluluk gerektiren veya zorunluluk şartı taşıyan durumlar ile karşılaşırız. Bu durumları anadilimizde istemsizce modals’lar ile ifade ederiz. Mesela çocuğunuzun ödevini yapması gerekiyor diyelim. Bu sorumluluğu ifade ederken şu cümleyi kullanabiliriz: “Oğlum/Kızım ödevini yapman gerekiyor yoksa bilgisayar oynayamazsın!” Bu cümle sorumluluk ,zorunluluk ve şart ifade etmektedir. Bu cümleyi İngilizcede “You have to do your homework, if you don’t, you will not play videogames” şeklinde ifade ederiz. Bu iki cümlede de modal kullanılmıştır.
Modals başlığı kendi içerisinde have to, must, should, can ve could başlıklarına ayrılır. Bu makalede have to konu anlatımı yapacağız.
Yukarıda bahsedilenleri özetleyecek olursak: Günlük hayatta birçok durum ile karşılaşırız ve bu durumlara olan ifadelerimizi modals’lar kullanarak ifade edebiliriz.
Have to konusunu iki boyutta ele alabiliriz: Grammatik (Dil bilgisel açıdan) ve Semantic (Anlamsal)
İngilizcede have to has to ifadeleri bir zorunluluk (obligation) ifade ederken kullanılır. Bu zorunluluk ise genellikle çevreden gelir. Örnek verecek olursak
- I have to do my homework – Ödevimi yapmak zorundayım
Öğrencinin ödevini yapmasını zorunlu kılan şey öğretmenin vermesidir. Yani zorunluluk dış kaynaklıdır.
Dil bilgisel açıdan have to iki farklı forma sahiptir: Have to ve has to
Have to ifadesi I,You,We ve They özneleri için kullanılırken Has to ise He, She ve It özneleri için kullanılır. Örnek cümlelere bakalım:
- I have to go to the school – Okula gitmek zorundayım/gitmem gerek
- You have to be patient – Sabırlı olmak zorundasın
- We have to arrive on time – Vaktinde gelmek zorundasın
- They have to come early – Onlar erken gelmek zorunda
Has to formu ise aşağıdaki şekilde kullanılır
- He has to bathe – O (erkek) duş almak zorunda
- She has to sign the document – O (kız) dokümanı imzalamak zorunda
- It has to be real(!) – Bu gerçek olmalı (şaşkınlık ifadesi)
Have to kullanımına dair bilinmesi gereken bir diğer şey ise olumsuz have to formudur. Bu forum İngilizcede alışageldiğin aksine farklı bir şekilde yapılır. İnceleyecek olursak:
- We have to clean the house (+) – Evi temizlemek zorundayız
- We don’t have to clean the house (-) – Evi temizlemek zorunda değiliz
Have to’ya not ekini getirmek yerine başında don’t yardımcı fiili getirilir. Bu kullanım geçerlidir. İngilizcedeki has to formu ise farklı bir şekilde yapılır.
- He has to give the homework – Ödevi vermek zorunda
- He doesn’t have to give the homework – Ödevi vermek zorunda değil
Has to olumsuz kullanımında ise ifadenin başına doesn’t yardımcı fiili getirilir.
Tekrar edecek olursak: İngilizce have to konusu zorunluluk ifade ederken kullanılır.
Have to – Has to konu anlatımında soru başlığı öğrencilerin gözünü korkutabilir. Bunun nedeni have to ve has to’nun kişilere göre farklı çekimlenmesi ve çeşitli kullanımları olmasıdır. Kafa karışıklığını giderebilmek için have to’nun içinde bulunduğu cümleler okunmalı ve analiz edilmelidir. Şimdi ise have to has to soru nasıl oluşturulur onu inceleyelim.
Eğer İngilizcede zorunluluk sorusu sormak istiyorsak have to ve must kullanabiliriz. Bu modalları kullanarak soru oluşturmak için İngilizcedeki temel bilinen kural uygulanır: Yardımcı fiil başa getir ve soruyu oluştur. Fakat burada dikkat edilmesi gereken nokta öznedir. Aşağıdaki cümleyi inceleyelim:
- Do I have to prepare a breakfast for you every morning? – Senin için her sabah kahvaltı hazırlamak zorunda mıyım?
- Do we have to sign the document? – Belgeyi imzalamak zorunda mıyız?
- Do they have to know where we are right now? – Şuan nerede olduğumuzu bilmek zorundalar mı?
Yani baştaki do’dan sonra özne ve ardından have to kalıbı getirilir. Aynı yöntem has to için de geçerlidir fakat bir istisna daha var. Has to yerine have to kullanılır. Çok karmaşık gelebilir fakat have to kalıbı İngilizcedeki en zor modallardan biridir. Bu nedenle have to cümlelerini analiz etmekte fayda var. Şimdi has to ile ilgili soru cümlelerini inceleyelim.
- Does he have to do that? – O (erkek) bunu yapmak zorunda mı?
- Does she have to know that I will marry? – O (kız) evleneceğimi bilmek zorunda mı?
- Does ıt have to be correct? – O doğru olmak zorunda mı?
Özetleyecek olursak Do ve Does yardımcı fiilleri soru yaparken tüm şahıslar için kullanılır. Aynı zamana have to kalıbı do ve does ile kullanılır.
Have to ve Must Farkı
Must ve Have to konusu bize çoğu zaman aynı fonksiyona sahip modallar olarak öğretilir ve birbirlerinin yerine kullanılabildiği söylenir; fakat gerçekten öyle mi? Cevap: Hayır. Her ne kadar have to ile must arasında çok açık bir fark olmasa da bu modallar aynı değildir. İkisi de zorunluluk ve gereklilik ifade etm etmesine rağmen küçük farklar bulunmaktadır. Bu farkları öğrenmek özellikle İngilizce sınavlar için hayli işinize yarayacak. Şimdi must have to farkını inceleyelim.
Must kişinin duygularını, düşüncelerini ve yorumlarını ifade ederken have to genellikle kişisel olmayan durumları ifade eder.
- I have to come – Gelmek zorundayım
- We must come – Gitmek zorundayız
Her ne kadar Türkçe çevirileri aynı olsa da anlamsal olarak fark bulunmaktadır. İlk cümlede gelmek zorundayım derken gelmemi zorunlu kılan bir durum olduğu bilinir. Yarın sınavın olması ve kişinin gitmesi gerekir gibi. İkinci must cümlesine baktığımızda ise bu durumu daha çok biz istiyoruz veya güçlü bir gitme tavsiye durumu söz konusudur.
Must Have to farklarından biri de Have to kalıbının genel zorunluluklardan bahsetmesidir. Must’ın kullanıldığı cümleler ise çoğunlukla özel bir zorunluluktan bahseder.
- I have to sleep early at weekdays because I have to go to school – Hafta içi erken uyumalıyım çünkü okula gitmek zorundayım/okulum var.
- I must reject the offer – Teklifi reddetmeliyim/reddetmem gerekir.
İlk have to cümlesinde okul olduğu için yani dıştan kaynaklı bir neden olduğu için have to kullanılmıştır. İkinci must cümlesinde ise teklifi reddetmek kişiyle alakalıdır ve kişinin kararına kalmıştır.
Must ve Have to arasındaki diğer bir fark ise have to cümleleri genellikle gelecekte ve geçmişteki zorunluluklara işaret edebilirken must’ın bu tür ifadeler ile kullanılmamasıdır. Gelecek ve geçmişte zorunluluk ifade edebilmek için need’te kullanılabilir.
- I must recycle those papers – Bu kağıtları geri dönüştürmem gerekiyor. ( Şuana işaret eder)
- I had to recycle those papers – (Bu kağıtları geri dönüştürmem gerekirdi) (Geçmiş Zaman)
- I will have to recycle those papers – (Bu kağıtları geri dönüştürmem gerekecek) (Gelecek Zaman)
Olumsuz olarak kullanıldıklarında ise (mustn’t ve don’t have to) anlam olarak pek büyük bir fark yoktur.
Must modalı aynı zamanda yasaklama için kullanılabilir. Yasaklama durumları formaldir. Bu nedenle must’ın formal kullanımı da mevcuttur.
- You mustn’t smoke here – Burada sigara içemezsin. (Eğer içersen cezası var)
- He mustn’t (must not) drive so fast. – O hızlı sürmemeli (Eğer sürerse cezası var)
Don’t have to ise bir durumun yapılmasına gerek olmadığını belirtir
- You don’t have to go to school because you are sick ( Okula gitmek zorunda değilsin çünkü hastasın)
Have to ve Should Farkı
Konu anlatımına başlamadan önce should konu anlatımına bakmanızı tavsiye ederiz.
Have to Should ve Must konusu birbirleriyle iç içe olan ve bundan dolayı hayli karıştırılan konulardır. Bu nedenle bu konuları öğrenirken cümle içinde kullanımını öğrenmek ve gramatik yapısına hakim olmak önemli. Şimdi have to ve should farkına bakalım ardından örnek cümlelere bakalım.
Should yapısı genellikle tavsiye vermek üzere kullanılan olumlu bir modaldır. Öğüt vermek ve talimat vermek için kullanılır. Must ile should farkı ise must’ın güçlü tavsiye anlamına gelmesiyken should’un daha çok genel bir tavsiye anlamında kullanılmasıdır.
Should ve have to ile oldukça benzerdir ve karıştırılır. Dikkat edilmesi gereken nokta should daha çok tavsiye anlamındayken ve have to ise bir zorunluluk ifade eder.
- You should wake up early – Erken uyanmalısın
- You have to wake up early – Erken uyanmak zorundasın
- You must wake up early – Erken uyanmak zorundasın
Must have to ve should modalları have to hariç form değişmezler. Şimdi cümle yapılarına bakalım
- I-You-He/She/It-We-They + should + Verb
- I-You-He/She/It-We-They + must + Verb
- I-You-We-They + have to + Verb
- He/She/It + has to + Verb
Must ve Should ile olumsuz bir tavsiye ya da zorunluluk cümlesi kurarken sadece not ekini kullanırız.
- You shouldn’t smoke too much – Çok fazla sigara içmemelisin
- You mustn’t drive car so fast – Çok hızlı araba sürmemelisin ( güçlü tavsiye)
Have to kalıbını olumsuz yapmak için ise yukarıda belirttiğimiz üzere don’t/doesn’t kullanılır.
- We don’t have to make upset each other – Birbirimizi üzmeye gerek yok
- He doesn’t have to clean the house – O evi temizlemek zorunda değil
Should kullanımını tablo halinde inceleyelim
I You He, She, It We They | should | buy | a new car. |
sleep | much less. | ||
shouldn’t (should not) | smoke. | ||
behave | awkardly. |
İngilizce Should soru cümlesi nasıl kurulur sorusunu bir tablo ile cevaplayalım.
Should | I you he / she / it we they | study | much more? |
go to | a doctor ? |
Şimdi have to ve has to kullanımına bakalım.
Do | I you he / she / it we they | have | to | do my homework? |
has (he/she/ıt) | to | drive a car? |
Have To ile İngilizce Soru Cümlesi Örnekleri
Herhangi bir dilde bir konuyu öğrenmek için çalışılırken dikkat edilmesi gereken noktalardan biri o konuya dair bol bol örnekler okumak ve egzersiz yapmaktır. Bu nedenle bu makaledeki verilen have to cümlelerine çalışmakta fayda var. Şimdi have to örneklerine ve cümlede nasıl kullanıldıklarına bakalım.
- Do I have to sit there? – Oraya oturmak zorunda mıyım?
- Do you have to play computer? – Bilgisayar oynamak zorunda mısın?
- Do we have to paint the wall? – Duvarı boyamak zorunda mıyız?
- Do they have to buy that carpet? – Bu halıyı almak zorundalar mı?
- Do we have to go the to school? – Okula gitmek zorunda mıyız?
- Does he have to buy expensive things? – O pahalı şeyler almak zorunda mı?
- Do you have to stay at home? – Evde kalmak zorunda mısın?
- Does she have to make presentation? – O sunum yapmak zorunda mı?
- Does ıt have to be correct? – O doğru olmak zorunda mı? – İlle de doğru olması mı gerekiyor?
- Do I have to wake up early? – Erken uyanmak zorunda mıyım?
- Do they have to play football every Sunday? – Her Pazar futbol oynamak zorundalar mı?
Bu have to örneklerinde dikkatinizi çeken bir şey var mı? Yukarıdaki cümlelerin hepsi geniş zaman ve şimdiki zamana işaret etmektedir. Şimdi geçmiş zamandaki have to ile ilgili cümlelere bakalım.
- Did we have to make project? – Projeyi yapmak zorunda mıydık?
- Did you have to buy that PC? – Bu bilgisayarı almak zorunda mıydın?
- Did you have to do that? – Bunu yapmak zorunda mıydın?
- Did we have to stand up when teacher came? – Öğretmen geldiğinde ayağa kalkmak zorunda mıydık?
- Did he have stay for so long period for a food? – Bir yemek için bu kadar beklemek zorunda mıydı?
Have To Olumsuz (Don’t Have to) Cümle Örnekleri
Yukarıda don’t have to konu anlatımı yapmıştık. Don’t have to genel anlamıyla bir şeye yapmaya gerek olmadığını ifade etmek için kullanılır. Mesela yarın okullar tatil diyelim. Bu durumda yarın okula gitmeme gerek yoktur. Bu cümleyi ifade ederken don’t have to kullanırız. Şimdi don’t have to ile ilgili cümlelere ve anlamlarına bakalım.
- I don’t have to go to the school – Okula gitmek zorunda değilim
- We don’t have to buy those clothes – Bu kıyafetleri almak zorunda değiliz
- He doesn’t have to investigate deeply – Bu kadar detaylı araştırmasına gerek yoktu
- We don’t have to make sale – Satış yapmak zorunda değiliz
- You don’t have to behave like that(!) – Böyle davranmana gerek yok.
- Jesus Christ! Are you okay? You don’t have to drive so fast. We have to go to the hospital. – Aman Allahım! İyi misin? Bu kadar hızlı sürmene gerek yoktu. Hastaneye gitmek zorundayız
- We don’t have to wait you – Seni beklemek zorunda değiliz
- They don’t have to sign that document – Bu dokümanı okumak zorunda değiller
- Why you behave so weirdly? You don’t have to. – Bu kadar tuhaf davranmana gerek yok. Yapmak zorunda değilsin/Yapmasan daha iyi olur
- He doesn’t have to buy expensive cars but he does – Bu kadar pahalı araba almasına gerek yok fakat almaya devam ediyor.
- Why are you so stubborn? I said: There is no need to buy a new house because we are financially bad. We had better not to buy. – Neden bu kadar inatçısın? Bu evi alamayız çünkü maddi olarak iyi değiliz dedim. Almasak daha iyi olur.
- She doesn’t have to cry for that mistake. Everything will be okay – Bu hatası için ağlamak zorunda değil. Her şey iyi olacak.
- It doesn’t have to be under 18 – On sekiz yaş altı olmak zorunda değil.
- We don’t have to run so fast. They are in behind us. – Bu kadar hızlı koşmamıza gerek yok. Arkamızda kaldılar.
İngilizce Had To Cümle Örnekleri
Bu makalede had to ile ilgili cümleleri ve anlamlarını inceleyeceğiz. Bilmediğiniz kelimeleri not alın ve ardından tekrar edin. Ayrıca had to’nun cümle içinde nasıl kullanıldığına dikkat edin. Başlamadan önce had to’nun ne olduğuna bakalım. Had to kalıbı Have to kalıbının geçmiş halidir ve olup bitmiş zorunlu durumlarda kullanılır. Mesela geçen ay hastaneye gitmek zorundaydınız diyelim. Bu cümleyi had to kalıbını kullanarak ifade etmelisiniz. Ek olarak must da kullanılabilir fakat formlarda değişiklik olacaktır. Özetleyecek olursak, had to kullanımı geçmiş zamanlarda yaşadığımız zorunlu durumları ifade etmede kullanılır. Şimdi had to ile ile ilgili cümlelere bakalım.
- We had to go to the school yesterday – Dün okula gitmek zorundaydık
- I had to be patient until he came – O gelene kadar sabırlı olmak zorundaydım
- He had to run so fast to win the race – Yarışı kazanmak için hızlı koşmak zorundaydı
- It had to be correct – Doğru olması gerekirdi
- You had to be careful – Dikkatli olman lazımdı
- You had to sign that document – Şu belgeyi imzalaman gerekirdi
- I had to wake up early – Erken uyanmak zorundaydım
- They had to attend the meeting – Toplantıya katılmaları lazımdı
- We had to admit that we stole the money – Parayı çaldığımızı itiraf etmek zorundaydık
- You had to contact me before you left out – Dışarı çıkmadan benle iletişime geçmen gerekirdi
İngilizce Had To Soru Cümlesi Örnekleri ve Anlamları
Had to ile soru cümlesi oluşturmak için dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır. Bunlar:
- Had kelimesi yerini “did”e bırakır.
- Soru kalıbı oluşturmak için Had ile cümleye başlanmaz.
Had to kullanımını tam olarak anlayabilmek için şimdi had to ile ilgili örnek cümlelere bakalım.
- Did you have to arrive so late? – Bu kadar geç varmak zorunda mıydın?
- Did we have to attend the class? – Derse girmek zorunda mıydık?
- Did he have to marry even he had financial problems – Maddi sıkıntıları olmasına rağmen evlenmek zorunda mıydı?
- Did she have to make noise while eating? – O yemek yerken ses çıkartmak zorunda mıydı? (Daha çok sitem gibi anlaşılabilir)
- Did I have to breake to stop the car? – Arabayı durdurmak için frene basmak zorunda mıydım?
- Did everybody have to yell at me because of you? – Senin yüzünden herkes bana bağırmak zorunda mıydı? (Olay gerçekleşmiş ve herkes ona bağırmış)
- Did I have to study to enter the university – Üniversite kazanmak için çalışmalı mıydım? (Üniversiteyi kazanamamış olduğu açık)
- Did you really have to buy those expensive watch? – Bu pahalı saati gerçekten almaya lüzum var mıydı? (Sitem ve kızgınlık)
İngilizce Had to Olumsuz Cümle Örnekleri
İngilizcede olumsuz cümle yaparken not ekini kullanırız. Fakat have to has to konusunda hayli istisna var. Had to’yu olumsuz yapabilmek için aşağıdaki yöntemler izlenmelidir
- Hadn’t to diye bir kullanım çok eskidir ve artık kullanılmamaktadır.
- Bunun yerine didn’t have to kalıbı kullanılmalıdır.
- Didn’t have to ifadesi bir kalıptır ve arasına herhangi bir kelime, edat ve noktalama işareti girmez. Bu bir geçmiş zaman ifadesidir.
- Geniş zaman için ise don’t have to kalıbı kullanılmalıdır.
I hadn’t to sign that document – YANLIŞ KULLANIM
I didn’t have to sign that document – DOĞRU KULLANIM
Şimdi olumsuz cümlelere ve anlamlarına bakalım.
- You didn’t have to buy such a long cable – Bu kadar uzun kablo almana gerek yoktu
- We didn’t have to return so early – Bu kadar erken dönmemize gerek yoktu
- He didn’t have to wait so much. I wish he called you. – Bu kadar beklemesine gerek yoktu. Keşke beni arasaydı
- We didn’t have to call you because the mechanic came before you – Keşke seni aramasaydık çünkü tamirci gelmişti
- He didn’t have to hurry because there was much time for the movie to begin – O kadar acele etmesine gerek yoktu çünkü filmin başlamasına epey zaman vardı