İngilizce In Case Nedir? In Case Nasıl Kullanılır?

İngilizce gramer, yani dil bilgisinin önemli konularından biri olan ‘in case’ olasılığa dayalı koşul bildirme amacı ile kullanılmaktadır. ‘In case’ kalıbının Türkçe karşılığı, ‘takdirde, durumunda, halinde, … diye’ şeklindedir. Bu ifade, present tense ve past tense gibi zaman kipleri ile ya da sholud yardımcı fiili ile beraber kullanılmaktadır. Başka bir kalıp ‘just in case’ ise, ‘ne olur ne olmaz, her ihtimale / duruma / olasılığa karşı’ gibi anlamlara gelmektedir. Her iki kalıp da, gramatik olarak yan cümleciğin başında bulunur. ‘In case of’ ifadesi ise, ‘in case’ ifadesi gibi, ‘takdirde, … diye’ anlamlarına gelmekle beraber, ondan farklı olarak ardından bir isim ya da fiilin isim halini alır. Örnek cümleleri incelediğinizde, bu konu ile ilgili olarak kafanızda bir soru işareti kalmayacağına emin olabilirsiniz.

İngilizce In Case Cümle Örnekleri

In case ‘…halinde, …durumunda’ anlamı ile ilgili örnek cümleler:

• In case you call him today, tell him to come to the party tomorrow. (Eğer onu bugün arayacak olursan, onu bugün araman halinde, ona yarınki partiye gelmesini söyle.) / Bu cümlede gördüğünüz gibi, onu araması ihtimaline bağlı, onu partiye çağırması koşulu verilmiştir.
• The show will be outdoors, so you should organize somewhere as a second option in case it snows. (Gösteri açık alanda olacak, kar yağması ihtimaline karşı / kar yağması durumunda ikinci bir seçenek olarak bir yer daha organize etmeniz gerekiyor.) / Bu cümlede, kar yağması olasılığına karşı, ikinci bir yer seçeneği oluşturma koşulu verilmiştir.
• You should always take an umbrella with you in winter time, in case it rains. (Kış dönemi, her zaman yağmur yağma ihtimaline karşı yanına bir şemsiye almalısın.) / Bu cümlede, yağmur yağması olasılığına karşı, kış aylarında her zaman yanına bir şemsiye alması koşulu önerilmiştir.)

In case of ‘…halinde, …durumunda’ (Kendisinden sonra isim veya isim – fiil alır) ile ilgili cümle örnekleri:

• You have a button that you can push in case of emergency. (Tehlikeli bir durum olması halinde basabileceğiniz bir butonunuz var.)

In case – If kullanımlarının farkı ile ilgili örnek cümleler:

Aşağıdaki cümleleri inceleyelim;

• We will call you in case you can not find the address. (Olur da adresi bulamazsan diye, seni arayacağız.) / Burada bahsi geçen kişi tedbir amaçlı aranıyor.
• We will call you if you can not find the address. (Eğer adresi bulamazsan, seni arayacağız.) / Burada ise, sözü geçen kişi eğer adresi bulamazsa aranacak.

In case kalıbı ile ilgili karışık cümle örnekleri:

1. She always carries her jacket with her in spring times, in case it gets cold. (O, bahar zamanları, olur da hava soğursa diye, ceketini her zaman yanında taşır.) / Bu cümlede,havanın soğuması ihtimaline karşı olarak kişinin ceketini yanında taşıması koşulu sunulmuştur.
2. Little always locked her room in case somebody goes inside. (Küçük kız, odasına birinin girmesi ihtimaline karşı odasını her zaman kiterdi.) / Bu cümlede, küçük kızın odasına birinin girmesi ihtimalini engellemek adına, kapısını kitlemesi koşul sunulmuştur.
3. He asked her address in case he should have opportunity to visit her. (Onu ziyaret etme fırsatı olur diye adresini aldı.) / Bu cümlede, adam, kızı ziyaret etme ihtimaline karşılık adresini alma koşulunu sunmuştur.
4. Put some sunscreen on in case getting sunburn. (Güneş yanığı olma ihtimaline karşı, biraz güneş kremi sür.) / Bu cümlede güneş yanığı olma ihtimaline karşı güneş kremi sürülmesi koşulu mevcut.)
5. In case of emergency, you should immediately call 911. (Acil durum anında, derhal 911’i arayın.)
6. People should better keep an extra battery in their pocket just in case their mobile phone has no charge. (İnsanlar cep telefonlarının şarjlarının bitmesi ihtimaline karşı, yanlarında her zaman fazladan bir batarya taşısa iyi olur.)
7. You can always ask for my help, in case you decide you will not finish the project before the deadline. (Olur da projeyi son teslim tarihinden önce tamamlayamayacağına karar verirsen, her zaman benden yardım isteyebilirsin.)
8. Ricky wanted to take Jane’s phone number in case he wanted to call her. (Ricky, Jane’i arama ihtimaline karşılık, onun telefon numarasını almak istedi.)
9. You should always leave some money in your purse in case you may need it urgently. (Her zaman, acil bir şekilde ihtiyacın olması ihtimaline karşılık olarak cüzdanında biraz para bırakmalısın.
10. Alicia took the keys in case she comes home after me. (Alicia, eve benden geç gelme ihtimaline karşılık anahtarları aldı.)