Her dilde olduğu gibi İngilizcede de kendini tanıtmak hem sosyal hayatta hem de iş hayatımızda bizler için son derece önemlidir. Yeni bir okul, iş ya da sosyal çevreye girdiğimizde aslında yaptığımız ilk şey kendimizi tanıtmak ve karşımızdakinin kendini tanıtmasını dinlemek oluyor. İngilizce dil bilgisi kurallarını ve birçok kelimeyi biliyor olmak demek, rahatlıkla konuşabilmemiz için maalesef yeterli olmuyor. Öncelikle kendimize güvenmemiz ve hata yapmaktan çekinmememiz gerekiyor. Bu şartları sağladıktan sonra kendimizi, hobilerimiz ve fobilerimizi, kişisel özelliklerimizi ve bunun gibi bir çok şeyi rahatlıkla ifade edebiliriz. Unutmayın, İngilizce sizin ilk öğrendiğiniz dil değil ve bu sebeple hata yapmanız son derece doğal. Bir de şöyle düşünün, biriyle konuşurken çekingen olması mı daha negatif bir durum, yoksa özgüvenli bir şekilde konuştuğu dilde ufak tefek hatalar yapması mı? Bu yazımızda İngilizcede kendinizi nasıl tanıtabileceğinizi, bunu yaparken değinmeniz gereken noktaları ve kullanabileceğiniz kalıpları özetledik. Hazırsanız, başlayalım!
İngilizce Kendimi Nasıl Tanıtırım?
Her şeyden önce özgüvenli ve sakin bir şekilde işe başlamanız gerektiğinden söz etmiştik. Kendimizi tanıtırken ismimiz, yaşımız, ailemiz, işimiz, hobilerimiz ve benzer şeyler ile ilgili bazı bilgiler vermemiz gerekmektedir. Biriyle tanışırken genellikle hem öğrenilmek istenen, hem de karşı tarafa aktarılmak istenen ilk şey isim bilgisi olur. Siz de kendinizi tanıtmaya isminizi ve yaşınızı söyleyerek başlayabilirsiniz. Bu tür diyaloglarınızı kiminle ne şekilde ilerletebileceğiniz ile ilgili detaylı bilgiyi ve cümle örneklerini bir sonraki başlıkta inceleyebilirsiniz.
İsim alışverişi ardından, karşınızdaki kişinin nasıl olduğunu sorarak kibar bir hamlede bulunabilirsiniz. Ardından yaşını, nereli olduğunu, nereden geldiğini ve işini sorabilirsiniz. Bu tarz genel bilgi alışverişini de tamamlamanın ardından artık sohbeti biraz derinleştirebilirsiniz. Daha kişisel bilgiler verebilir ve karşınızdaki kişiden de benzer bilgileri duymayı talep edebilirsiniz. Örneğin kardeşi olup olmadığını sorabilir, arkadaşları ile ilgili bilgiler edinmek isteyebilirsiniz.
Sohbetin ilerleyişine göre, aileniz ile ilgili bilgiler verebilirsiniz. Kimlerle beraber yaşıyorsunuz, kaç kardeşiniz var, çocuğunuz var mı gibi bilgileri paylaşabilirsiniz. Ardından ne işle meşgul olduğunuzu, burada ne süredir çalıştığınızı, mesleğinizi sevip sevmediğiniz ile ilgili bilgileri ve çok detaya girmeden kariyer planlarınızı paylaşabilirsiniz.
Daha sonra hobilerinizden bahsedebilir, karşınızdaki kişiyle ortak hobiler yakalayarak diyaloğu bu benzerlikler üzerinden sürdürebilirsiniz.
Gördüğünüz gibi aslında İngilizce kendini tanıtma, adım adım ilerlendiğinde ve üzerinde ufak bir çalışma yapıldığında korkulacak bir konu değil!
İngilizce İsmini ve Yaşını Söyleme
Diyaloğa isminizi ve yaşınızı söyleyerek başlayabileceğinizi belirtmiştik. Genellikle karşılaştığınız kişiler ile iletişiminizde önce isim bilgisi alışverişi yapma ihtiyacı duyarsınız. İsminizi ve yaşınızı ifade ederken farklı kalıpları kullanabilirsiniz, aynı şekilde karşı tarafın isim ve yaş bilgilerini edinmek amacı ile de farklı soru kalıplarından yardım alabilirsiniz.
Bahsi geçen kalıpları beraber inceleyelim;
İsim Sorma ve Söyleme
- I would like to introduce myself. My name is Ashley. What is your name? / What is yours? (Kendimi tanıtmak isterim. Benim adım Ashley. Senin ismin / seninki nedir?)
- Hi, I am Ashley. What is your name? (Merhaba, ben Ashley. Senin ismin nedir?)
- May I introduce myself? My name is Ashley (Kendimi tanıtabilir miyim? Benim adım Ashley.)
- Let me introduce myself to you. I am Ashley. (İzin verin size kendimi tanıtayım. Ben Ashley.)
- Hello, my name is Melis. What is your name? (Merhaba, benim adım Ashley. Senin / sizin adın / adınız nedir?)
- Let me ask you your name. (Adınızı sormama izin verin.)
- With which name do people call you? (İnsanlar size hangi isim ile hitap ediyor?)
- May I learn your name? (Adınızı öğrenebilir miyim?)
- Would you tell me your name? (Bana adınızı söyler misiniz?)
Bu kalıplara verebileceğiniz cevaplar;
- It is a pleasure to meet you. I am Remziye. (Sizinle tanışmak bir zevk, ben Remziye.)
- Pleased to meet you Ashley. My name is Remziye. (Tanıştığıma memnun oldum Ashley. Benim adım Remziye.)
- Nice to meet you Ashley. And I am Remziye. (Tanıştığıma memnun oldum Ashley. Benim adım da Remziye.)
- Glad to meet you. I am Remziye. (Tanıştığıma memnun oldum. Ben de Remziye.)
- My name is Remziye. (Benim adım Remziye.)
- I am Remziye. (Ben Remziye.)
Yaş Sorma ve Söyleme
Bir kişinin yaşını sormak için kullanabileceğiniz en bilindik ve basit soru ‘How old are you?’dur. (Kaç yaşındasın?)
Karşınızdaki kişinin yaşını farklı şekillerde sormak isterseniz, şu kalıpları kullanabilirsiniz:
- I know it’s considered rude, but I would like to know your age. (Yaş sormanın kaba görüldüğünün farkındayım fakat yaşını öğrenmek istiyorum.)
- How old did you say you were? (Kaç yaşındayım demiştin?)
- How young are you? (Sen ne kadar gençsin?)
- You seem mature for your age. How old are you anyway? (Yaşına göre olgun görünüyorsun, kaç yaşındasın ki?)
- Do you mind if I asked you your age? (Yaşını sorsam rahatsız olur musun?)
- By the way, how many candles should I bring for your birthday cake? (Bu arada, doğum günü pastana koymak için kaç mum getirmeliyim?) / Bu belki de en nazik yaş sorma şekillerinden biridir. Elbette yaş sorulmaya çekinilen ve utanılacak bir şey olmamalı, fakat bazı insanlar bu konuda biraz daha hassas olabiliyor, bu nedenle bu soruyu daha nazik sorabilirsiniz.
Verilebilecek cevaplar;
- I am … years old. (Ben… yaşımdayım.)
- I am … (Ben … yaşımdayım.)
İngilizce ismini ve yaşını söyleme ile ilgili cümle örnekleri:
- A: Hello. My name is Ricky. What is your name? (Merhaba. Benim adım Ricky. Senin adın nedir?)
- B: Hi Ricky. I am Jane. Nice to meet you. (Merhaba Ricky. Ben Jane. Tanıştığımıza memnun oldum.)
- A: Hi there. You are talking to Nida. How can I help you? (Merhabalar. Nida ile konuşuyorsunuz. Size nasıl yardımcı olabilirim?)
- B: Good afternoon Nida. I would like to learn your age for your application process please. (Tünaydın Nida. Başvuru sürecin için yaşını öğrenmek istiyorum.)
- A: Sure, I am twenty four years old. (Tabii, yirmi dört yaşındayım.)
- A: Hello everyone and welcome to my channel. I am Mike and I am thirty five years old. (Herkese merhaba ve kanalıma hoş geldiniz. Ben Mike ve otuz beş yaşındayım.)
- A: May I learn your name and age for your visa application please? (Vize başvurunuz için yaşınızı ve isminizi öğrenebilir miyim lütfen?)
- B: Yeah, of course. I am Linda and I am fifty. (Evet, tabii. Ben Linda ve elli yaşındayım.)
- A: Hi James. Nice to meet you. What would you like to talk to me about? (Merhaba James, seni tanıdığıma sevindim. Benimle ne hakkında konuşmak istiyorsun?)
- B: Hello Jenny. Before that, how old did you say you were? (Merhaba Jenny. Ondan önce, kaç yaşındayım demiştin?)
- A: I would like to introduce myself. My name is Caleb. What is your name? (Kendimi tanıtmak isterim. Benim adım Caleb. Senin adın nedir?)
- B: Hi Caleb. I am Kelly. (Merhaba Caleb. Ben Kelly.)
- A: Excuse me, sir. With which name do people call you? (Afedersiniz beyefendi. İnsanlar size ne diye hitap ediyor?)
- A: So Gina, you seem mature for your age. How old are you anyway? (Peki, Gina, yaşına göre olgun görünüyorsun. Kaç yaşındaydın ki?)
- A: Good morning I am Peri. Do you mind if I ask your name and age? (Merhaba ben Peri. İsminizi ve yaşınızı sorabilir miyim / sormam sizi rahatsız eder mi?)
İngilizce Aileni Tanıtma
İsim ve yaş bilgisi ve ufak bir ‘small talk’ yani havadan sudan konuşma sonrasında, sohbeti ilerletmek amacıyla ailenizden bahsedebilir ya da karşınızdaki kişinin ailesinden bahsetmesini isteyebilirsiniz. İngilizce aile üyeleri ve aile tanıtma ile ilgili detaylı bilgiyi ‘İngilizce Aile Tanıtma ve Aile Üyeleri İngilizce Yazılışları’ isimli yazımızda bulabilirsiniz. Dilerseniz şimdi ailenizi tanıtırken kullanabileceğiniz örnek cümleleri beraber inceleyelim.
Sorulabilecek sorular;
- Tell me about your family. (Bana/bize ailenden bahset.)
- Do you have any family around here? (Buralarda ailenden kimse var mı?)
- Do you have any brothers or sisters? (Hiç erkek ya da kız kardeşiniz var mı?)
- I would like to learn about your family. (Ailen ile ilgili bir şeyler öğrenmek isterim.)
- Do you live with your grandparents? (Büyükanne ve büyükbabanla birlikte mi yaşıyorsun?)
- How big is your family? (Aileniz ne kadar büyük?)
- How often do you see your cousins? (Kuzenlerini ne sıklıkta görüyorsun?)
Diğer cümle örnekleri:
- I am living with my mother and father. They are sixty years old. (Annem ve babam ile beraber yaşıyorum. Onlar altmış yaşındalar.
- I have two brothers and a sister. (İki erkek kardeşim ve bir ablam var.)
- There are four people in my family. (Ailemde dört kişi var.)
- I have a son named Ali. (Ali isimli bir oğlum var.)
- My mother’s name is Remziye and my father’s name is Remzi. (Annemin adı Remziye, babamın adı da Remzi.)
- I come from a small family. (Küçük bi aileden geliyorum.)
- I live in Berlin with my family, which consists of my father, three brothers and an older sister. (Babam, üç kardeşim ve bir ablam ile Berlin’de yaşıyoruz.)
- My father is a teacher and my mother is a doctor. (Babam bir öğretmen, annem ise bir doktordur.)
- I have a child named Rezzan. (Rezzan isimli bir çocuğum var.)
- My brother is thirty eight years old and he is a painter. (Erkek kardeşim otuz sekiz yaşında ve kendisi bir ressam.)
- I have a nephew named Melis, she is five years old. She likes to dance. (Melis adında bir yeğenim var, kendisi beş yaşında. Dans etmeyi sever.)
- My older brother spends very little time at home with us, so it will not be wrong if I say I am living with my father and five brothers. (Büyük erkek kardeşim bizimle evde pek az zaman geçiriyor. Yani babam ve diğer beş kardeşimle yaşadığımı söylesem, bu yanlış olmayacaktır.
- My grandmother’s name is Celine. She is sixty three years old and she lives with my father Nick. That is all about my family, thank you so much for listening. (Büyük annemin ismi Celine. O altmış üç yaşında ve babam Nick ile beraber yaşıyorlar. Ailem ile ilgili tüm söyleyeceklerim bu, dinlediğiniz için çok teşekkürler.)
İngilizce Ne İş Yaptığını Söyleme
İngilizce hangi işle meşgul olduğunuzu, diğer bir deyişle ne iş yaptığınızı söyleme ve karşınızdakinin ne iş yaptığını da sormanız için kullanabileceğiniz kalıpları beraber inceleyelim. İngilizce meslek adları ve anlamları ile ilgili detaylı bilgiyi, ‘İngilizce Meslek Adları, Okunuşları ve Anlamları’ isimli makalemizi inceleyerek edinebilirsiniz.
Bir kişinin ne iş ile uğraştığını öğrenebilmek adına şu soruları sorabilirsiniz:
- What is your job? (İşiniz nedir?)
- What is your occupation? (Meşguliyetin nedir?)
- What do you do? (Ne iş yapıyorsun?)
- What do you do for a living? (Hayatını devam ettirebilmek için ne işle uğraşırsın?)
- What kind of work do you do? (Ne tür bir iş yapıyorsun?)
- What line of work are you in? (Ne tarz bir işle meşgulsün?)
- Where do you work? (Nerede çalışıyorsun?)
- What company do you work for? (Hangi firma için çalışıyorsun?)
Cevaplar ise şu şekilde olabilir;
- I am a teacher. (Ben bir öğretmenim.)
- I am a doctor. (Ben bir doktorum.)
- I am working in a shop. (Bir mağazada çalışıyorum.)
- I work as a / an … (… olarak görev alıyorum.)
İngilizce Hobilerim
Yeni tanıştığınız biriyle edeceğiniz sohbette, ortak hobiler bulup o alan üzerinden diyaloğu geliştirebilirsiniz. Bu kısımda karşınızdaki kişinin hobilerini nasıl sorabileceğinizi ve size sorulan aynı tarzda soruyu nasıl yanıtlayabileceğinizi özetledik. Konuyla ilgili detaylı bilgiler edinmek için İngilizce Hobiler yazımızı okuyabilirsiniz.
İngilizce hobiler ile ilgili soruları şu şekilde sorabilirsiniz;
- What do you get up to in your free time? (Boş zamanlarında ne yaparsın?)
- What sort of hobbies do you have? (Ne türden hobilerin var?)
- What do you like doing? (Ne yapmaktan hoşlanırsın?)
- What do you like doing in your spare time? (Boş zamanlarında neler yapmaktan hoşlanırsın?)
Spesifik olarak bir konu üzerinde konuşmak isterseniz şu türden soruları kullanabilirsiniz;
- Do you speak any foreign language? (Herhangi bir yabancı dil biliyor musun?)
- Do you like cooking? (Yemek yapmayı sever misin?)
- What is your favorite food? (En sevdiğin yemek nedir?)
- Can you play basketball/football/tennis? (Basketbol/futbol/tenis oynayabilir misin?)
- What sports do you enjoy playing? (Hangi sporları oynamayı seviyorsun?)
- What is your favorite music/film? (En sevdiğin müzik/film nedir?)
- Do you like theatre/cinema? (Tiyatroyu/Sinemayı sever misin?)
Verebileceğiniz cevaplar ise şu şekilde;
- In my free time I… (Boş zamanlarımda ben…)
- When I have some spare time I…(Boş zamanım olunca ben…)
- When I get the time, I… (Zamanım olunca, ben…)
- I relax by watching TV / listening to music, etc. (Televizyon izleyerek / müzik dinleyerek ve benzeri şeyleri yaparak biraz rahatlıyorum.)
- My hobbies are bird-watching / playing sports, etc. (Hobilerim, kuş gözleme, spor yapma ve benzeri şeylerdir.)
- I like to go fishing at the weekend. (Hafta sonları balık tutmaya gitmeyi severim.)
Cevap verirken kullanabilceğiniz kalıplar şu şekilde;
- I am interested in (+ noun / gerund) (… ile ilgiliyim / ilgileniyorum.)
- I am keen on (+ noun / gerund) (… ile ilgiliyim / ilgileniyorum.)
- I am into (+ noun / gerund) (… ile ilgiliyim / ilgileniyorum.)
- I enjoy (+ noun / gerund) (…den keyif alıyorum.)