Used to konu anlatımı, İngilizce gramer konularından biridir. İngilizce Used to ve use to kalıpları sıklıkla karıştırılan iki kalıptır. İngilizce en çok kullanılan fiiller arasında sayabileceğimiz ve ‘kullanmak’ anlamına gelen ‘use’ fiilini de içeren bu kalıplar ile ilgili detaylı bilgiyi, used to konu anlatımını bu yazımızda bulabilirsiniz.
İngilizce Used to Kullanım Formülü
Used to kalıbı, geçmişte sürekli olarak yapılan, fakat artık devam edilmeyen eylem veya alışkanların ifadesinde kullanılmaktadır. Yazının devamında İngilizce used to konu anlatımını, used to kalıbının olumlu cümlelerde, olumsuz cümlelerde ve soru cümlelerinde used to kullanımını ve bunlarla ilgili used to cümleleri örneklerini bulabilirsiniz.
Used to kalıbının olumlu cümlelerde kullanımı:
Used to kalıbı ile ilgili cümleler oluştururken kullanmanız gereken formül;
Özne + used to + fiil
İlgili örnekleri beraber inceleyelim:
Remziye used to smoke, but she quitted two years ago.
(Remziye eskiden sigara içerdi, ama iki sene önce bıraktı)
I used to play the piano very well.
(Eskiden çok iyi piyano çalardım.)
Aslı used to go out with her friends every night .
(Aslı eskiden her gece arkadaşları ile dışarı çıkardı.)
Used to kalıbının olumsuz cümlelerde kullanımı:
Used to kalıbı ile kurulan cümleleri olumsuz yapmak için, ifadenin başına ‘did not’ getirilir. Past tense, yani geçmiş zamanın gramatik yapısı gereği did yardımcı fiilinden sonra fiillerin ikinci halleri kullanılamadığından ‘used to’ yerine ‘use to’ kullanılmalıdır.
Used to olumsuz cümleleri oluştururken kullanmanız gereken formül;
Özne + didn’t use to + fiil+tümleç
İlgili örnekleri beraber inceleyelim:
Remziye didn’t (did not) use to smoke.
(Remziye sigara içmiyordu.) – Burada İngilizce olumlu cümleyi olumsuza çevirmeyi göstermek adına, bu cümleyi bu şekilde kullandık.
I did not used to play the piano very well.
(Eskiden çok iyi piyano çalmazdım.)
Aslı did not used to go out with her friends every night.
(Aslı arkadaşları ile her gece dışarı çıkmazdı.)
Used to kalıbının soru cümlelerinde kullanımı:
Cümle oluştururken kullanmanız gereken formül;
Did + özne + use to + fiil + tümleç
İlgili örnekleri beraber inceleyelim:
Did Remziye use to smoke?
(Remziye eskiden sigara içiyor muydu?)
Did you use to play the piano very well?
(Sen iyi piyano çalar mıydın?)
İngilizce Used to ile Olumlu Cümle Örnekleri
She used to go to the theatre.
(O tiyatroya giderdi.)
He used to buy cheap necklaces.
(O eskiden ucuz kolyeler alırdı.)
I used to live in Berlin.
(Ben eskiden Berlin’de yaşardım.)
She used to work when she was traveling around the world.
(Eskiden dünyayı gezerken çalışırdı.)
I used to listen to his lies
(Eskiden onun yalanlarını dinlerdim.)
She used to call her friends from high school every day.
(O eskiden lise arkadaşlarını her gün arardı.)
They used to design our website.
(Eskiden web sitemizi dizayn ederlerdi.)
I used to call him my boyfriend.
(Eskiden onu, erkek arkadaşım diye anardım.)
You used to like poems.
(Eskiden şiirleri severdin.)
All of our tutors used to communicate with us English.
(Eğitmenlerimizin hepsi bizimle İngilizce iletişim kurardı.)
We used to watch that TV show.
(Biz eskiden o televizyon programını izlerdik.)
Sarah used to wear high – heeled shoes to work every single day.
(Sarah eskiden işe giderken her gün topuklu ayakkabı giyerdi.)
They used to visit their parents once in a month.
(Onlar eskiden ayda bir kere annelerini ve babalarını ziyaret ederlerdi.)
Ricky Gervais used to stay at his cousin’s farm house.
(Ricky Gervais, eskiden kuzeninin çiftlik evinde kalırdı.)
You used to call me on my cell phone.
(Eskiden beni cep telefonumdan arardın.)
He used to go to a ballet course when he was a child.
(O çocukken bale kursuna giderdi.)
İngilizce Used to ile Olumsuz Cümle Örnekleri
We did not use to watch television every night.
(Eskiden her gece televizyon izlemezdik.)
Sarah did not use to swim in the pool because she was afraid of the water.
(Sarah eskiden havuzda yüzmezdi, çünkü sudan korkardı.)
Her husband did not used to do the dishes.
(Kadının eşi, bulaşıkları yıkamazdı.)
I did not use to love someone like I love you.
(Ben eskiden kimseyi seni sevdiğim gibi sevmezdim.)
She did not use to lie to her supervisor.
(Eskiden süpervizörüne yalan söylemezdi.)
My cousin did not use to call me often.
(Kuzenim beni sık sık aramazdı.)
They did not use to wash their bikes.
(Onlar eskiden bisikletlerini yıkamazdı.)
You did not use to go to the church.
(Sen kiliseye gitmezdin.)
He did not use to wait the results.
(O, sonuçları beklemezdi.)
You did not use to borrow money from anyone, because you were afraid of losing it. What happened know?
(Sen kimseden ödünç para almazdın çünkü parayı kaybedeceğinden korkardın. Şimdi ne oldu?)
İngilizce Used to Soru Cümlesi Örnekleri
Did she use to make breakfast for you before you leave to work?
(Sana daha önce işe gitmeden önce kahvaltı hazırlar mıydı?)
Did he use to drink alcohol every day?
(Eskiden her gün alkol içer miydi?)
Where did they use to live?
(Daha önce nerede yaşıyorlardı?)
Did Isabella use to smoke when she was very young?
(Isabella gençken sigara içer miydi?)
Did your neighbours use to disturb you with their loud noise?
(Komşularınız, yüksek sesleri ile sizi rahatsız eder miydi eskiden?)
*Bu örneklere ek olarak, yukarıda görmüş olduğunuz olumlu ve olumsuz cümlelerini de yazıda vermiş olduğumuz kalıplar ile birleştirerek örnek cümleler oluşturabilirsiniz.
İngilizce Used to Farklı Kullanım Alanları
Used to konusu İngilizce gramer konuları arasında önemli bir konudur. Used to, alışık olmak ve alışmak anlamına gelecek şekilde iki farklı formda karşımıza çıkıyor. Her iki anlamı da beraber inceleyelim:
-Used to konu anlatımı
-Get used to konu anlatımı
Used to ve Alışık Olmak Anlamı
Türkçede karşımıza ‘alışık olmak’ anlamında çıkan ‘be used to’ kalıbı alışkanlıkların ifadesinde kullanılmaktadır. Şu anda yapılan, sahip olduğunuz alışkanlıklar ile ilgilidir. Bu kalıbı kullanırken, ardından mutlaka bir isim kullanmanız gerekmektedir.
Cümle oluştururken kullanmanız gereken formül;
Özne + be used to + Ving
İlgili örnekleri beraber inceleyelim:
My father was used to calling his dentist at least three times a week..
(Babam diş doktorunu haftada en az üç kere aramaya alışıktı.)
You are used to getting up late, right?
(Sen geç uyanmaya alışıksın, öyle değil mi?)
Many people aren’t used to the sun in Berlin.
(Çoğu insan, Berlin’de güneşe alışık değil.)
Students in my classroom are used to asking whatever they want to the teachers.
(Sınıfımdaki öğrenciler, öğretmenlere ne isterlerse sormaya alışıklar.)
Are they used to going to the theatre?
(Onlar tiyatroya gitmeye alışıklar mı?)
My girlfriend is used to talking fast.
(Benim kız arkadaşım hızlı konuşmaya alışıktır.)
Get Used to Alışmak Anlamı
Türkçede karşımıza ‘alışmak’ olarak çıkan ‘get used to’ ifadesi ise bir şeye alışmak durumunu ifade etmektedir. Get used to kullanımı ile ilgili örnekleri beraber inceleyelim:
Cümle oluştururken kullanmanız gereken formül;
Özne + get used to + Ving
İlgili örnekleri beraber inceleyelim:
She is getting used to learning how to ride a bike.
(Bisiklet sürmesini gittikçe öğreniyor.)
I am getting used to learning how to talk to my friends in English.
(Arkadaşlarım ile nasıl İngilizce konuşacağımı gittikçe öğreniyorum.)
She will get used to the smell in an hour.
(O, kısa süre içinde kokuya alışacak.)
You never got used to shaking hands with people all the time when I lived there.
(Orada yaşarken durmadan insanlarla el sıkışmaya alışamadım.)
She is getting used to chewing gum nowadays due to her stressed life. That is how she deals with the situation.
(Stresle hayatı nedeni ile sürekli sakız çiğneme alışıyor. Bu onun olaylar ile baş edebilme şekli.)