İngilizce bağlaçlar konusu dil bilgisi konuları içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu yazıda just as bağlacının kullanımını, anlamını ve bu bağlaç ile ilgili hem olumlu hem olumsuz cümle örneklerini ve soru cümlelerini sizler için derledik. Hazırsanız, başlayalım!
Just As Ne Demektir?
‘Tam …… iken’ anlamında kullanılan just as bağlacı, genellikle past continuous zaman kipi kullanılarak oluşturulur. Bir hareketin olmak üzere olduğunun ifadesi amacıyla kullanılmaktadır.
Örneğin;
Just as I was entering the office, my boss started to shout. (Tam ben ofise girerken, patronum bağırmaya başladı.)
Just As Bağlacı ve Grammar Formülü
Just as bağlacı için bir formül verecek olursak ;
- cümle + just as + cümle ya da
- Just as + cümle, cümle şeklinde ifade edebiliriz.
Örneğin;
She came back just as I was leaving. (Tam ben çıkarken o geri geldi.) / cümle + just as + cümle
Just as I was playing a video game, the electricity went off. (Tam ben bilgisayar oyunu oynarken, elektrikler gitti.) (Just as + cümle, cümle)
Yazının devamında konu ile ilgili detaylı örnekleri inceleyebilirsiniz.
Just As So Kullanımı ve Anlamı
‘Just as… so…’ yapısı, iki benzerlik gösteren iki şeyin ifadesinde kullanılmaktadır. ‘… olduğu gibi, … da öyledir’ anlamı verilmektedir. Kullanım amacı, her iki durumun da aynı şeye işaret ettiğini göstermektir.
Just as…. so… yapısı için bir gramer formülü oluşturacak olursak ;
- Just as + Subject (özne) + Verb (Yüklem) + Object (nesne) / yani cümle + so + Subject + Verb + Object / cümle
- ya da, Just as + subject + verb + object (yani cümle) + so + cümle ya da devrik yapılı cümle
Örnek cümleler üzerinden ilerleyerek konuyu pekiştirelim;
Just as… so … kalıbı ile ilgili olumlu cümle örnekleri:
- Just as she called me, so he called her. (Tıpkı onun beni araması gibi, o da onu aradı.)
- Just as we went to the cinema, so they went to a museum for the weekend. (Tıpkı hafta sonu bizim sinemaya gittiğimiz gibi, onlar da müzeye gittiler.)
- Just as my dog comes to cuddle with me every morning, so my cat comes to cuddle. (Sabahları köpeğimin benimle sarılmaya gelmesi gibi, kedim de sarılmaya geliyor.)
- Just as weather changes every day, climatic conditions change every year. (Her gün havanın değişmesi gibi, iklim koşulları da her yıl değişiyor.)
- Just as we can speak Turkish, so they can speak German. (Bizim Türkçe konuşabiliyor olmamız gibi, onlar da Almanca konuşabiliyor.)
- Just as I love basketball, so she loves badminton. (Tıpkı benim basketbolu seviyor olmam gibi, o da badminton’ı seviyor.)
- Just as they like to watch Ricky Gervais on T.V., so she likes to watch Louis C.K. (Tıpkı onların televizyonda Ricky Gervais’i izlemeyi sevmesi gibi, o da Louis C.K.’i izlemeyi seviyor.)
- Just as birds are hanging around in the air, so fish are hanging around in the water. (Tıpkı kuşların havada takılması / yaşaması / vakit geçirmesi gibi, balıklar da suda takılıyor / vakit geçiriyor / yaşıyor.)
- Just as Tarkan likes to sing, so I like to dance. (Tıpkı Tarkan’ın şarkı söylemeyi sevmesi gibi, ben de dans etmeyi seviyorum.)
- Just as he studies philosophy in Germany, so she studies mathematics in Germany. (Tıpkı onun Almanya’da felsefe okuması gibi, o da Almanya’da matematik okuyor.)
Yukarıda gördüğünüz cümleleri olumsuz cümle yapısına çevirmek amacı ile ‘not’ olumsuzluk ekini kullanmanız gerekiyor. Dilerseniz yazıya devam etmeden önce, kendi kendinize bu cümleleri olumsuz yapıya dönüştürmeye çalışabilirsiniz.
Just as… so … kalıbı ile ilgili olumsuz cümle örnekleri:
- Just as she didn’t call me, so he didn’t call her. (Tıpkı onun beni aramaması gibi, o da onu aramadı.)
- Just as we didn’t go to the cinema, so they did not go to a museum for the weekend. (Tıpkı hafta sonu bizim sinemaya gitmediğimiz gibi, onlar da müzeye gitmediler.)
- Just as my dog doesn’t come to cuddle with me every morning, so my cat doesn’t come to cuddle. (Sabahları köpeğimin benimle sarılmaya gelmemesi gibi, kedim de sarılmaya gelmiyor.)
- Just as weather does not change every day, climatic conditions do not change every year. (Her gün havanın değişmemesi gibi, iklim koşulları da her yıl değişmiyor.)
- Just as we can not speak Turkish, so they can not speak German. (Bizim Türkçe konuşamıyor olmamız gibi, onlar da Almanca konuşamıyor.)
- Just as I don’t love basketball, so she doesn’t love badminton. (Tıpkı benim basketbolu sevmiyor olmam gibi, o da badminton’ı sevmiyor.)
- Just as they do not like to watch Ricky Gervais on T.V., so she does not like to watch Louis C.K. (Tıpkı onların televizyonda Ricky Gervais’i izlemeyi sevmesi gibi, o da Louis C.K.’i izlemeyi seviyor.)
- Just as birds are not hanging around in the water, so fish are hanging around in the air. (Tıpkı kuşların suda takılmaması / yaşamaması / vakit geçirmemesi gibi, balıklar da havada takılmıyor / vakit geçirmiyor / yaşamıyor.)
- Just as Tarkan does not like to sing, so I don’t like to dance. (Tıpkı Tarkan’ın şarkı söylemeyi sevmemesi gibi, ben de dans etmeyi sevmiyorum.)
- Just as he does not study philosophy in Germany, so she does not study mathematics in Germany. (Tıpkı onun Almanya’da felsefe okuması gibi, o da Almanya’da matematik okuyor.)
Just As ile İlgili Cümleler
Just as bağlacının kullanım amacını, Türkçe karşılığını ve gramer formülünü yukarıda vermiştik. Dilerseniz bu kalıp ile ilgili cümle örneklerini inceleyelim;
Just as bağlacı ile ilgili olumlu cümle örnekleri:
- She started to search for me, just as I called her. (Ben onu telefonla aradığım anda, beni aramaya başladı.)
- Just as he was going to take a shower, the phone rang. (Tam duşa girecekken, telefon çaldı.)
- Just as we were talking about him, he came to the office. (Tam ondan bahsederken, o ofise geldi.)
- I was trying to reach him just as I learned that he is not in a good mood. (İyi bir ruh halinde olmadığını öğrendiğim sırada, ona ulaşmaya çalışıyordum.)
- Just as I decided to talk to him about my feelings, he came and talked to me. (Tam onunla duygularım hakkında konuşmaya karar vermiştim ki, geldi ve benimle konuştu.)
- Just as I was cheating in the exam, the teacher caught me. (Öğretmen beni sınavda kopya çekerken yakaladı.)
- The train moved, just as I was getting on it. (Tam trene binerken, tren hareket etti.)
- Just as we were running in the forest, it started to snow. (Tam biz ormanda koşarken, kar yağmaya başladı.)
- Just as I was writing her a note, she saw me. (Tam ona bir not yazarken, o beni gördü.)
- The doorbell rang, just as I was washing the vegetables. (Tam sebzeleri yıkarken, kapı zili çaldı.)
Yukarıda yaptığımız gibi, cümleleri tekrar olumsuz yapıya dönüştürmeye çalışalım.
Just as bağlacı ile ilgili olumsuz cümle örnekleri:
- She didn’t start to search for me, just as I called her. (Ben onu telefonla aradığım anda, beni araştırmaya başlamadı.)
- Just as he was going to take a shower, the phone did not ring. (Tam duşa girerken, telefon çalmadı.)
- Just as we were talking about him, he did not come to the office. (Tam ondan bahsederken, o ofise gelmedi.)
- I was not trying to reach him just as I learned that he is not in a good mood. (İyi bir ruh halinde olmadığını öğrendiğim sırada, ona ulaşmaya çalışmıyordum.)
- Just as I decided to talk to him about my feelings, he did not come and talk to me. (Tam onunla duygularım hakkında konuşmaya karar vermiştim ki, o gelmedi ve benimle konuşmadı.)
- Just as I was cheating in the exam, the teacher did not catch me. (Öğretmen beni sınavda kopya çekerken yakalamadı.)
- The train did not move, just as I was getting on it. (Tam trene binerken, tren hareket etmedi.)
- Just as we were not running in the forest, it started to snow. (Tam biz ormanda koşmuyorken, kar yağmaya başladı.)
- Just as I was writing her a note, she did not see me. (Tam ona bir not yazarken, o beni görmedi.)
- The doorbell did not ring, just as I was washing the vegetables. (Tam sebzeleri yıkarken, kapı zili çalmadı.)
Yukarıdaki olumlu yapıda cümleleri, just as kalıbını çıkarmadan soru cümlelerine dönüştürelim;
Just as bağlacı ile ilgili soru cümlesi örnekleri:
- Does she start to search for me, just as he called her? (Onu telefonla aradığı anda, beni aramaya başladı mı?)
- Did the phone ring, just as he was going to take a shower? (O tam duşa girerken, telefon çaldı mı?)
- Did he come to the office, just as we were talking about him? (Tam ondan bahsederken, o ofise geldi mi?)
- Was I trying to reach him just as I learned that he is not in a good mood? (İyi bir ruh halinde olmadığını öğrendiğim sırada, ona ulaşmaya çalışıyor muydum?)
- Did he come and talk to me, just as I decided to talk to him about my feelings? (Tam onunla duygularım hakkında konuşmaya karar verdiğim sırada, gelip benimle konuştu mu?)
- Did the teacher catch me, just as I was cheating in the exam? (Öğretmen beni sınavda kopya çekerken yakaladı mı?)
- Did the train move, just as you were getting on it. (Tam trene binerken, tren hareket etti mi?)
- Did it start to snow, just as you were running in the forest? (Tam siz ormanda koşarken, kar yağmaya başladı mı?)
- Did she see me, just as I was writing her a note? (Tam ona bir not yazarken, o beni gördü mü?)
- Did the doorbell ring, just as I was washing the vegetables? (Tam sebzeleri yıkarken, kapı zili çaldı mı?)
Just As Always ile İngilizce Örnek Cümleler
‘Just as always’ kalıbı, ‘her zamanki gibi, her zaman olduğu gibi’ anlamlarını vermek amacı ile kullanılmaktadır. Türkçe karşılığı ‘her zamanki gibi’dir. Bu kalıp için verilebilecek spesifik bir gramer formülü yok, çünkü cümlede bir çok farklı şekilde kullanılabiliyor. Bu kullanım şekillerini incelemek adına cümle örneklerine bir göz atalım.
Just as always yapısı ile olumlu cümle örnekleri:
- She is late again, just as always. (O her zamanki gibi geç kaldı.)
- He wants to spend his time with me, just as always. (O her zamanki gibi vaktini benimle geçirmek istiyor.)
- They will meet on the 21st of November just as always. (Onlar her zamanki gibi kasımın yirmi birinde buluşacaklar.)
- So I guess this is my responsibility to fix the problem just as always. (Yani anladığım kadarıyla sorunu çözmek her zamanki gibi benim sorumluluğumda.)
- My mother wants me to visit her on Monday, just as always. (Annem, her zaman olduğu gibi onu pazartesi ziyaret etmemi istiyor.)
- We are going to church on Sunday, just as always. (Pazar günü her zamanki gibi kiliseye gidiyoruz.)
- The theater festival will be in January this year, just as always. (Tiyatro festivali her zaman olduğu gibi, bu sene de ocak ayında olacak.)
- My cat woke me up to feed her yesterday, just as always. (Kedim, her zaman olduğu gibi dün onu beslemem için beni uyandırdı.)
- We asked her where to eat, just as always. (Nerede yiyeceğimizi her zaman olduğu gibi ona sorduk / danıştık.)
- I am listening to classical music when I am working just as always. (Her zaman olduğu gibi çalışırken klasik müzik dinliyorum.)
Yukarıdaki olumlu yapıdaki cümleleri olumsuz yapıda cümlelere dönüştürelim. Dilerseniz yazıya devam etmeden önce kendinize ufak bir test yapabilirsiniz.
Just as always yapısı ile olumsuz cümle örnekleri:
- She is not late again, just as always. (O her zamanki gibi geç kalmadı.)
- He does not want to spend his time with me, just as always. (O her zamanki gibi vaktini benimle geçirmek istemiyor.)
- They will not meet on the 21st of November just as always. (Onlar her zamanki gibi kasımın yirmi birinde buluşmayacaklar.)
- So I guess this is not my responsibility to fix the problem just as always. (Yani anladığım kadarıyla sorunu çözmek her zamanki gibi benim sorumluluğumda değil.)
- My mother does not want me to visit her on Monday, just as always. (Annem, her zaman olduğu gibi onu pazartesi ziyaret etmemi istemiyor.)
- We are not going to church on Sunday, just as always. (Pazar günü her zamanki gibi kiliseye gitmiyoruz.)
- The theater festival will not be in January this year, just as always. (Tiyatro festivali her zaman olduğu gibi, bu sene de ocak ayında olmayacak.)
- My cat did not wake me up to feed her yesterday, just as always. (Kedim, her zaman olduğu gibi dün onu beslemem için beni uyandırmadı.)
- We did not ask her where to eat, just as always. (Nerede yiyeceğimizi her zaman olduğu gibi ona sormadık / danışmadık.)
- I am not listening to classical music when I am working just as always. (Her zaman olduğu gibi çalışırken klasik müzik dinlemiyorum.)
Cümleleri bir de soru formunda incelemeye ne dersiniz?
- Is she late again, just as always? (O her zamanki gibi geç mi kaldı?)
- Does he want to spend his time with me, just as always? (O her zamanki gibi vaktini benimle geçirmek istiyor mu?)
- Will they meet on the 21st of November just as always. (Onlar her zamanki gibi kasımın yirmi birinde buluşacaklar mı?)
- So I guess this is my responsibility to fix the problem just as always, isn’t it? (Yani anladığım kadarıyla sorunu çözmek her zamanki gibi benim sorumluluğumda, öyle değil mi?)
- Does my mother want me to visit her on Monday, just as always? (Annem, her zaman olduğu gibi onu pazartesi ziyaret etmemi mi istiyor?)
- Are we going to church on Sunday, just as always? (Pazar günü her zamanki gibi kiliseye gidiyor muyuz?)
- Will the theater festival be in January this year, just as always? (Tiyatro festivali her zaman olduğu gibi, bu sene de ocak ayında mı olacak?)
- Does your cat wake you up to feed her yesterday, just as always. (Kedin, her zaman olduğu gibi dün onu beslemen için seni uyandırdı mı?)
- Should we ask her where to eat, just as always. (Nerede yiyeceğimizi her zaman olduğu gibi ona sormalı mıyız?)
- Are you listening to classical music when you are working just as always? (Her zaman olduğu gibi çalışırken klasik müzik mi dinliyorsun?)
As Just As ile İngilizce Örnek Cümleler
‘As… just as…’ kalıbı, ‘en az onun kadar, aynı onun gibi’ anlamlarını vermek amacı ile kullanılmaktadır. İki şeyin karşılaştırılması durumunda kullanılmaktadır. As just as kalıbı için de bir gramer formülü vermek zor, çünkü o da aynı just as always kalıbı gibi farklı şekillerde kullanılabilmektedir. Vereceğimiz cümle örnekleri ile konuyu daha rahat bir şekilde anlayacaksınız. Örnekleri beraber inceleyelim.
As just as kalıbı ile olumlu yapıda cümle örnekleri:
- I am as thinking of you just as you are thinking of me. (Seni, en az beni düşündüğün kadar düşünüyorum.)
- You are as shy just as she is. (Sen de en az onun kadar utangaçsın.)
- Your term project is as good just as mine. (Senin dönem projen en az benimki kadar iyi.)
- You sound as logical just as him. (En az onun kadar mantıklı konuşuyorsun.)
- She is as good at teaching just as her own teacher. (Kendisi, öğretme konusunda en az kendi öğretmeni kadar iyi.)
- Speaking French is as hard for me just as speaking Korean. (Fransızca konuşmak benim için en az Korece konuşmak kadar zor.)
- You are as beautiful just as a princess. (Sen en az bir prenses kadar güzelsin.)
- Potatoes are as delicious just as tomatoes. (Patatesler en az domatesler kadar lezzetlidir.)
- He is as good looking just as my father. (O en az babam kadar iyi görünümlüdür.)
- That computer is as useful just as the other one. (Bu bilgisayar en az diğeri kadar kullanışlıdır.)
Yukarıdaki olumlu yapıdaki cümleleri, beraber olumsuz yapıda cümlelere dönüştürelim:
- I am as thinking of you just as you are not thinking of me. (Seni, en az beni düşünmediğin kadar düşünüyorum.)
- You are as shy just as she is not. (Sen en az onun utangaç olduğu kadar utangaç değilsin.)
- Your term project is not as good just as mine. (Senin dönem projen en az benimki kadar iyi değil.)
- You do not sound as logical just as him. (Sen onun kadar mantıklı konuşmuyorsun.)
- She is not as good at teaching just as her own teacher. (Kendisi, öğretme konusunda en az kendi öğretmeni kadar iyi değil.)
- Speaking French is not as hard for me just as speaking Korean. (Fransızca konuşmak benim için Korece konuşmak kadar zor değil.)
- You are not as beautiful just as a princess. (Sen bir prenses kadar güzel değilsin.)
- Potatoes are not as delicious just as tomatoes. (Patatesler domatesler kadar lezzetli değildir.)
- He is not as good looking just as my father. (Babam ne kadar iyi görünüyorsa, o da en az o kadar iyi görünmüyor.)
- That computer is not as useful just as the other one. (Bu bilgisayar diğeri ne kadar kullanışlı ise, o kadar kullanışsız.)
Son olarak yukarıdaki olumlu yapıdaki cümleleri soru cümlelerine dönüştürelim;
- Am I as thinking of you just as you are thinking of me. (Seni, en az beni düşündüğün kadar düşünüyor muyum?)
- Are you as shy just as she is? (Sen de en az onun kadar utangaç mısın?)
- Is your term project as good just as mine? (Senin dönem projen en az benimki kadar iyi mi?)
- Do you sound as logical just as him? (En az onun kadar mantıklı konuşuyor musun?)
- Is she as good at teaching just as her own teacher. (Kendisi, öğretme konusunda en az kendi öğretmeni kadar iyi mi?)
- Is speaking French as hard for me just as speaking Korean? (Fransızca konuşmak benim için en az Korece konuşmak kadar zor mu?)
- Are you as beautiful just as a princess? (Sen en az bir prenses kadar güzel misin?)
- Are potatoes as delicious just as tomatoes? (Patatesler en az domatesler kadar lezzetli midir?)
- Is he as good looking just as my father? (O en az babam kadar iyi görünümlü mü?)
- Is that computer as useful just as the other one? (Bu bilgisayar en az diğeri kadar kullanışlı mı?)
As As Kalıbı için Diğer Kullanım Örnekleri
‘As… as kalıbı nasıl kullanılır?’ sorusuna detaylı bir cevap almak adına, ‘As as Konu Anlatımı’ başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz. Kabaca özetleyecek olursak, as… as kalıbı üç farklı durum için kullanılabilmektedir:
- Karşılaştırma yapılan durumlarda, karşılaştırılanların bir şekilde eşit olduğunu ifade etmek adına as + (sıfat / zarf) + as şeklinde kullanılabilir.
- Aynı şekilde eşitlik bağlamında fakat olumsuz eşitlik anlamında da kullanılabilir. Not as + adj. / adv. + as şeklinde kullanılabilir.
- Son olarak da olasılık bildiren cümlelerde kullanılabilir. Buna ek olarak yapılabilirlik anlamı vermek amacı ile de kullanılabilir. ‘as … as + possibility’. Burada olasılık anlamı vermek için, ‘’as … as + possible’’, yapılabilirlik anlamını vermek için ise, “as … as + modal verbs (can/could…)” kalıplarını kullanabilirsiniz.