YDS’ye Nasıl Hazırlanılmalıdır?
YDS, Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı’dır. Kamu personelinin seviyesini belirlemeye yarayan bu sınava her yıl binlerce aday katılıyor. Birçok insan kurslara gitmek yerine YDS’ye evde hazırlanıyor. Evde YDS’ye hazırlanmak sandığınızdan daha yorucu olabilir. Çünkü birçok etmenin bir araya gelmesi gerek: motivasyon, disiplin, hırs vesaire… YDS hazırlıkta geçerliliği kanıtlanmış bazı yöntemler var. Bunlar, disiplinli bir çalışma programı hazırlamak, çalışma alanınızı düzenlemek, tüm güncel ingilizce içeriği okumak, ingilizce düşünmeye çalışmak, türkçe duyduğunuz cümleleri ingilizceye çevirmek, ingilizce film ve dizi izlemek şeklinde sıralanabilir. YDS, an itibariyle 80 sorudan oluşan, yüz elli dakikada çözülmesi gereken, test bir sınavdır. Genel anlamda soru tipleri üniversiteye girişte girilen dil sınavına benzemektedir.
YDS’de Hangi Sorular Çıkmaktadır?
YDS 80 sorudan oluşuyor ve yüz elli dakikada çözülüyor. Ama, YDS’de ne tip sorular çıkıyor? YDS, 11 bölümden oluşmaktadır. İlk altı soru kelime bilgisini ölçen Vocabulary sorularıdır. Sonra ardından, 9 soruluk dil bilgisi gelir. Daha sonra, Cloze test soruları verilir : Bağlaçlar, edat, kelime bilgisi… Daha sonra, 10 soruluk cümle tamamlama sorularını çözmeniz gerekir. 10 translation, reading passages bölümleri , diyalog tamamlama, anlama yakın cümle bulma soruları, paragraf tamamlama ve irrelevant yani alakasız olanı atma sorularını da tamamladıktan sonra sınav biter. Evet, konular oldukça detaylı ve uzun. Ancak YDS’ye hazırlanırken motivasyonunuzu ve disiplininizi kaybetmemeniz sizi başarıya ulaştıracaktır.
YDS’de Motivasyon ve Özverinin Önemi Nedir?
YDS çalışırken, YDS hazırlık’la ilgili güncel sayfaları takip etmek ve araştırmak oldukça önemlidir. Evde ders çalışmak kimi zaman çok yorucu ve zorlayıcı olabilir ancak dikkatimizi dağıtacak şeylerden uzak durmayı başarırsak çalışmamız verimli geçecektir. Normalde insanların çoğu masanın başında oturduğu süreyi çalıştığı süre olarak söyler. Ancak bu yalnızca kendimizi kandırmaktır. Masanın başında motivasyonsuz ve konsantre olmadan saatlerce oturmak bize verim getirmeyecektir, aksine vaktimizi de bir hiç uğruna harcamış oluruz. Bu yüzden, ders çalışırken motivasyonumuzu yüksek tutup mümkün olan en verimli çekilde derslerimizi çalışmak için uğraşmalıyız. Kendinize yeni yeni çalışma yöntemleri geliştirerek çalışmanızı daha eğlenceli de kılabilirsiniz. Mesela, YDS çalışmaya ilk başladığınızda bir deneme çözerek yaptığınız net sayısını bir kenara not edin. Bir iki ay sonra gelişip netlerinizi yükselttiğinizde, bu daha da yükseltip başarılı olmanız için size gereken motivasyonu verecektir. Ya da kendinizi çalışırken kısıtlayabilirsiniz: istediğiniz bir tatlıyı 2 saat çalışmadan yememek gibi basit yasaklar. Ayrıca sizin için hangi çalışma yönteminin başarılı olduğunu da deneme yanılma yöntemiyle bulun: yazarak mı, yoksa okuyarak mı bilgiler aklınızda kalıyor? Seviyenize göre ingilizce kitaplar okumayı da ihmal etmeyin ki kelime dağarcığınız otomatik olarak da gelişsin. Bir şeyler izlediğinizde, bir şeyler okuduğunuzda bunları anlamak size moral verecektir.
YDS’ye İlk Kez Gireceklerin Bilmesi Gerekenler
YDS’ye ilk kez gireceklerin bilmesi gereken bir şey var ki, YDS günlük kullandığınız, bildiğiniz İngilizce’den ibaret değil. YDS oldukça derine inen ve bazen ana dili İngilizce olan kişilerin bile çözerken kafasının karıştığı gramer sorularını barındırıyor. Gramerin inceliklerini öğrenmek ve günlük kullanılabilecek sokak ağzı İngilizce’sinin YDS’de işe yaramayacağını anlamalısınız. Bu yüzden mümkün olduğunca gramer ve kelime bilgisi konularını eksiksiz öğrenmeye çalışmalısınız. Normalde bildiğiniz İngilizce, bu sınavda yetmeyecektir, o yüzden sinir olmayın, sakin olun; motivasyonunuzu ve özverinizi kaybetmeden çalışmaya devam edin ve göreceksiniz, gerçekten çabanız sonuç verecek. Neden? Çünkü YDS’deki soru kalıplarına alıştığınızda bazı sorularda bilmediğiniz kelime olsa da, kafanız karışsa da mantık kurarak soruları yapabileceksiniz.
Daha Önce YDS’ye Girmiş Birisi Puanını Nasıl Yükseltebilir?
Daha önce YDS’ye girmiş birisi düşük puan yaptıysa öncelikle eksik olduğu konuların bir listesini çıkartmalıdır. Hangi soru tiplerini yapamadığını belirlemeli ve ona göre bir çalışma programı uygulamalıdır. Örneğin kişinin gramer konularında eksiği varsa, gramer hakkında iyi okuma yapmalı ve temelini sağlamlaştırmalıdır. Tense’leri çok çok iyi öğrenmelidir. Kişinin, paragraflarda eksiği varsa, bol bol okuma yapmalı ve okuduğunu anlamaya yönelik kendisini eğitmelidir. Hızlı okuma tekniklerini öğrenmeyi de deneyebilirsiniz. Bazı sorulara takılmak ve o sorunun üzerinde dakikalarca oyalanmak iyi bir şey değildir.
YDS Geçmiş Yılda Çıkan Soruları Çözmek Neden Önemlidir?
YDS çalışırken yapabileceğiniz en güzel şeylerden birisi de çıkmış eski soruları çözmektir. Çıkmış soruları çözmek çok ama çok faydalıdır çünkü aynı zamanda sınava hazırlıktır. Örneğin YDS’ye 2020’de gireceksek, 2019 sorularını görmek bizi hem rahatlatır hem de motive eder, çünkü o soruları çözüp başarılı olduğumuzda bu yılki sınavda da benzer soruları çıkacağını ve başarılı olacağımızı biliriz. Yalnızca 2019 sorularını değil, daha geri tarihlerdeki çıkmış soruları da çözmek sizin için epey yararlı olacaktır.
YDS’ye Hazırlıkta En Geçerli Yöntemler
YDS’ye hazırlanırken uygulamanız gereken bazı çalışma metotları vardır. Bu en geçerli yolları bilmeniz çalışmanızı hızlandırır ve sizi başarıya en kısa yolda götürür.
- 1.Disiplinli Bir Çalışma Programı Hazırlayın
- 2.Çalışma Alanınızı Düzenleyin
- 3.Tüm Güncel İngilizce İçeriği Okuyun
- 4.İngilizce Düşünmeye Çalışın
- 5.Türkçe Duyduğunuz Cümleleri İngilizceye Çevirin
- 6.İngilizce Film ve Dizi İzleyin
1.Disiplinli Bir Çalışma Programı Hazırlayın
Disiplinli bir çalışma programı hazırlamak yapacağınız en temel şey. Zira kendinizi disipline sokmazsanız bir türlü verimli çalışamayacak ve son aylara kadar bekleyeceksiniz, bu da son aylarda sıkışmanıza ve panik yapmanız sebep olacaktır. Sınava çalışmaya ne kadar erken başlasanız o kadar iyi, böylece konular birikme yapmaz ve rahat rahat istediğiniz gibi çalışırsınız.
2.Çalışma Alanınızı Düzenleyin
Çalışma alanınızı düzenleyip derli toplu bir masaya oturduğunuzda, çalışmanın ne kadar kolaylaştığını göreceksiniz. Etrafınızda bir sürü ilgi çekici obje varken, konsantre olmak ve çalışmak oldukça zordur. Bu yüzden çalışma alanınızı gözünüzü yormayacak objelerden ve gereksiz olan her şeyi kaldırarak oluşturun. Eğer telefonunuza sıkça bakıyorsanız telefonunuzu çalışırken yanınızda bulundurmayın.
3.Tüm Güncel İngilizce İçeriği Okuyun
İngilizce güncel içerikleri okumak önemlidir! Haberli takip etmek, İngilizce forumlarda dolaşmak, dizi ve filmler seyretmek sizin dili etkin kullanmanızı, böylece daha iyi öğrenmenizi sağlayacaktır. Reddit gibi sitelerde vakit geçirip İngilizce bir şeyler okumayı deneyebilirsiniz. Ya da haber kanallarında her gün olan olayları okumak çok iyi bir fikir.
4.İngilizce Düşünmeye Çalışın
İngilizce konuşmak belki de dil öğrenirken en çok zorlandığımız kısımdır. Evet, okuduğumuzu genelde daha kolay anlarız ancak iş konuşmaya geldiğinde birçoğumuz çok zorlanırız. Bunun başlıca sebebi İngilizce düşünememektir. Biri size bir şey söylediğinde önce Türkçe düşünüp sonra bunu kafanızda İngilizce’ye çevirmeye çalışırsanız asla başarılı olamazsınız. Yapmanız gereken şey İngilizce düşünmeyi öğrenmek. İngilizce düşünmeye çalışın, zamanla bu duruma alıştığınızı ve uygulayabildiğinizi göreceksiniz.
5.Türkçe Duyduğunuz Cümleleri İngilizceye Çevirin
Türkçe duyduğunuz cümleleri İngilizce nasıl söylerim diye düşünüyor musunuz hiç? Eğer düşünmüyorsanız, düşünmelisiniz, çünkü bu gelişiminiz için çok faydalı bir şey. Bazı kalıplar Türkçe’ye hastır, mesela atasözleri. Atasözlerini İngilizce’ye nasıl çevirirsiniz? Bunları düşünmek hem size bir sürü bilgi hem de sözlük karıştıracağınız için yeni kelimeler kazandırır.
6.İngilizce Film ve Dizi İzleyin
Geldik en eğlenceli maddeye. İngilizce film ve dizi seyretmek İngilizce öğrenmek için mükemmel bir araçtır çünkü hem listening, hem reading’imiz gelişir. Dizileri ve filmleri Türkçe alt yazı ile izlememek burada çok önemli. Dizileri ve filmleri İngilizce alt yazıyla izleyin, böylece hem gördüklerinizi anlayınca sevinecek hem de ingilizcenizi geliştireceksiniz.